Kaynak : http://www.moskovalife.com/
Bu lafı ilk duyduğumda bir barda oturuyorduk. Türkiye'den
gelen ahbaplar vardı. Muhabbet dönüp dolaşıp 'bizde ve Ruslarda cinselliğe
bakış' mevzuuna geldi. İşte görmüş-geçirmiş İstanbul bıçkını yaşlı amcanın o
söz ağzından o an çıktı ve ben bir daha asla unutmadım. "Bizdeki ahlak
anlayışı maalesef şöyledir" dedi: "Oğlum herkesi becersin, ama kızım
bakire evlensin!".
Durumu daha iyi anlatan bir laf duymamıştım. Duyacağımı da
sanmam. Bu lafı hatırlatan, apartmanın sahanlığında tanığı olduğum sahne. Gece
yarısına yakın bir saat. Asansörden çıktım. Dairenin kapısına varana kadar
derinden manalı sesler kulağımı yokladı. Birileri mutlu olmakta. Ama nereden
geliyor bu ses? Komşu kapıları kapalı. Sesin duvarlardan sızmadığı kesin. Tek
ihtimal aklıma geldi. Usul adımlarla geri döndüm. Asansörün yanından uzanan
koridorumuz, bir sahanlığa açılır. İşte orada manzarayla selamlaştık: Pencere
kenarına dayanmış, kendinden geçmiş bir çift, yarı çıplak aşk halinde. Mekan
çok uygun olmasa da, eylemin kendisinde bir kötülük yok; aksine güzellik var.
Ama sorun şu ki, hazzın doruğuna dörtnala koşan çiftin yaşı taş çatlasa 15!
"Al sana bir kaya" halleri. Ama söyleyecek lafım yok. Bir koşu evden
yastık getirip, "Orası serttir, bunu poponuzun altına koyun" diyecek
halim de yok! Alemin namus bekçisi hiç değilim. Hele Rusya'da. Sadece geri
dönerken zoraki öksürtüyorum kendimi. "Yalnız değilsiniz, acele edin,
ayağınızı denk alın" babında.
Novıye İzvestiya gazetesinde uzun bir yazı vardı. Moskova
metrolarında gece vakti alenen seks yapanların sayısının arttığını, Avrupa
metropollerinde seksin her türünün artık 'vakayı adiye' haline geldiğini, kısa
süre evvel Amsterdam Belediyesi'nin çoluk çocuğu ve yaşlıları rahatsız etmemek
kaydıyla parklarda, açık havada akşamları seks yapmaya göz yuman karar aldığını
anlatıyordu. Bilmem duydunuz mu? Geçen ay Moskova'da bir müzeye bilet alıp,
ziyaretçi gibi giren birkaç genç içeride grup seks yapmakla kalmayıp bir de
marifetlerini fotoğraflayıp aleme duyurmuştu. Kendilerini 'avangart sanatçı'
sayan bu kerataların bir okullarından atılmadığı kaldı. Cinselliği baş başa
yenecek tatlı bir meyve değil, bir 'happening' gösterisine dönüştürmeye meyyal
gençlerin Moskova'da artık bini bir para etmiyor.
İstatistikler de 'Gidişat parlak değil' diyor. Avrupa'da
ortalama ilk cinsel deneyim yaşı 17 imiş, hatta Paris'te 13,5'a düşmüş.
Moskova'yı bilmiyorum, ama hiç sormayın. Seks erken başlayınca evlilikler
gecikiyormuş. Mesela ABD'de 1960'ta kadınlar 20, erkekler 23 yaşında
evlenirken, bugün kadınlarda 26, erkeklerde 27 yaşa kadar çıkmış. Ve her
zamanki gibi çocuk yaşta başlayan cinselliğin olumsuz etkileri, başımıza taş
yağma ihtimali vs. ile sürüp gidiyor haber.
Zıvanadan çıkan dünyada gençlerin de, cinsellik anlayışının
da farklılaşmasında şaşılacak bir şey yok. Ama her şeyin, herkesin aynı hızla
kirlendiği bir dünyada, onlar 'en beyaz' oldukları için en kolay fark
edilenleri. Bir de 'döngü' meselesi var tabii: Çiçeği burnunda bir gençken
farklı bakıyoruz cinselliğe, çoluk çocuk sahibi olunca bambaşka. 'Genç ve
bekar'ken Moskova'da olmak belki tanrının nimeti, ama 'baba' kontenjanından
muamele görmeye başlayınca durum değişiyor. Eskiden 'Buradan başka şehirde hiç
yaşanır mı' derken, çocuklarımız olunca 'Bu şehirde çocuk büyütmek akıl karı
değil' der olduk. Hatta içimizden terk-i diyar edenler çıkmaya başladı. Ama
alternatifin 'Oğlum herkesi becersin, kızım bakire evlensin' zihniyeti olma
ihtimali de afakanları topluyor çoğumuzun başına.
30.03.2008,
Radikal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder