Moskova

Moskova

21 Şubat 2022 Pazartesi

'Rusya artık savunmada değil'


Cenk Başlamış

Kaynak: https://medyagunlugu.com/

  

Özellikle 2000'li yıllardan başlayarak daha kararlı ve etkili bir dış politika izlemeye başlayan Rusya'nın artık Batı karşısında “savunma” pozisyonunu terk ettiğini düşünenler var. 

Sovyetler Birliği'nin 1991 sonunda yıkılmasının ardından Rusya bütün 1990'lar boyunca kendi derdine düştüğü için uluslararası alandaki etkinliğini hızla yitirdi. Kağıt üzerinde Sovyetlerin hukuki mirasçısı olan Rusya, en önemli rakibi ABD ile eşit görünmek bir yana, Batı tarafından küçümsenen hatta alay edilen bir ülke durumuna düştü. Yeni bir sistemi oturtmaya çalışan Moskova, değil Batı'ya karşılık vermek, bunu düşünecek halde bile değildi. 

Vladimir Putin'in iktidara gelmesiyle işler değişmeye, Rusya silkinerek toparlanmaya ve uluslararası alanda sesini yükseltmeye başladı. Ancak Rusya'nın kendine gelmesine kadar geçen sürede Batı eski Doğu Bloku ülkelerini ve Litvanya, Letonya ve Estonya gibi üç eski Sovyet cumhuriyetini Avrupa Birliği ya da NATO'ya katarak Rusya'nın sınırlarına dayanmıştı. 

Rusya'nın Batı'nın ablukasını kırmak için yakın geçmişte üç önemli hamlesi oldu. Önce 2008 yılında NATO üyeliğini yüksek perdeden dile getiren Gürcistan'ı askeri açıdan ağır bir yenilgiye uğratmakla kalmadı, Güney Osetya ile Abhazya'yı Gürcülerden kopardı. Ardından, Kiev'de Batı yanlılarının iktidara gelmesi üzerine 2014 başlarında Kırım'ı ilhak etti. Ertesi yıl yaz aylarında ise Suriye'ye askeri müdahalede bulundu. 

Her ne kadar bu üç örnek “saldırı” gibi gözükse de bunlar aslında sırtının duvara dayandığını düşünen Rusya'nın kendini koruma güdüsüyle biraz da panik halde yaptığı savunma hamleleriydi. 

Dmitriy Trenin önemli bir Rus siyaset bilimci; Carnegie Moskova Merkezi'nin başkanlığını yapıyor. 

Trenin, Japan Kyodo Ajansına yaptığı son açıklamada Rusya'nın çekilme yani savunma pozisyonunda kalma döneminin artık son bulduğunu söylüyor. 

Trenin, Rusya'nın Sovyetler Birliği'ni başka bir isimle yeniden canlandırmaya çalıştığı suçlamalarının temelsiz olduğunu ama sınırları çevresindeki bölgede kendisini en önemli güç olarak kabul ettirme mücadelesine girdiğini savunuyor. 

Trenin'in son Ukrayna krizi ile ilgili değerlendirmesi şöyle: 

“Rusya'nın 2002 başlarında Ukrayna sınırına güç yığmasıyla başlayan kriz Batı medyası tarafından iki ülke arasındaki bir sorun olarak gösteriliyor. Ancak Moskova olaylara bu açıdan bakmıyor. Askeri gücünü ve gerektiğinde müdahale etme kararlılığını sergileyerek ABD'nin hegemonyasında NATO'nun merkezi rol oynadığı Avrupa'da var olan güvenlik düzenini değiştirmek istiyor. Onun yerine Rusya ile ABD'nin uzlaşmasına dayanan iki temel direğe dayanan bir düzen getirmeyi hedefliyor.” 

Trenin, Rusya'nın savunma pozisyonunu terk etmesine somut örnekler olarak Karabağ savaşındaki müdahalesini, Belarus'la birleşme sürecini hızlandırmasını, Kazakistan olaylarının bastırılmasındaki öncü rolünü ve son olarak Ukrayna üzerinden Batı'ya gözdağı vermesini gösteriyor ve yazısını şöyle tamamlıyor: 

“Rusya'nın 30 yıl önce başladığı jeopolitik gerilemesi artık kesin olarak son buldu. Şimdi çıkarlarını korumak için seçici bir yayılma dönemi başladı.” 

Dikkate almaya değer bir yorum. 

Öznesi Ukrayna olsa da son krizi aslında şöyle özetlemek mümkün: Batı Rusya'yı kendi sınırları içinde yaşamaya mahkum etmeye çalışıyor, Rusya da buna şiddetle karşı çıkıyor. 

Batı'nın Rusya'yı çembere almaya, boğmaya çalıştığı doğru.

Peki, bir ülkenin sınırları ötesine gözünü dikmeye hakkı var mı? 

Bu da başka bir yazının konusu..

 


19 Şubat 2022 Cumartesi

Vladimir Putin testi

 

Kaynak: https://medyagunlugu.com/

 

1-Hangi yıl doğdu? 

A)1950 
B)1958 
C)1952 
D)1955 

2-Dedesi Spiridon Putin'in mesleği neydi? 

A)Aşçı 
B)Asker 
C)Temizlik görevlisi 
D)Doktor 

3-Babası, çelimsiz ve biraz da haylaz bir çocuk olan Putin'i önce hangi spora yönlendirdi? 

A)Judo 
B)Boks 
C)Kürek 
D)Halter 

4-Bir KGB ajanının maceralarını anlatan hangi roman-filmden etkilenerek gizli servise girmeye karar verdi? 

A)Moskova Gözyaşlarına İnanmıyor 
B)Potemkin Zırhlısı 
C)Kalkan ve Kılıç 
D)Dünyayı Sarsan 10 Gün 

5-İlk arabası hangi markaydı? 

A)Volga 
B)Moskviç 
C)Çayka 
D)Zaporojets 

6-Hangi üniversitede ne okudu? 

A)Dresden Üniversitesi-Siyaset Bilimi 
B)Moskova Devlet Üniversitesi-Uluslararası İlişkiler 
C)Plehanov Enstitüsü-Ekonomi 
D)Leningrad Üniversitesi-Hukuk 

7-Eşi Lyudmila Şrebneva tanışmaları için ne demişti? 

A)İlk görüşte aşık oldum. 
B)Hiç etkilenmedim, yolda görsem dönüp bakmazdım. 
C)Bu kadar romantik olabileceğini düşünmezdim. 
D)Birbirimiz için yaratılmıştık. 

8-KGB'nin Moskova'daki Kızıl Sancak Enstitüsünde eğitim görürken takma adı neydi? 

A)Demir Feliks 
B)Yoldaş Platov 
C)Yalnız Kurt 
D)Yeni Lenin 

9)Putin ve ailesi 1990 yılında Almanya'dan Leningrad'a dönerken yanlarında ne getirdi? 

A)Mercedes 
B)Fotoğraf makinesi
C)Klima 
D)Çamaşır makinesi 

10)Putin'in 1996 yılında geldiği Moskova'daki ilk görevi neredeydi? 

A)Kremlin 
B)Adalet Bakanlığı 
C)Ticaret Bakanlığı 
D)Judo Federasyonu 

11)1997 yılında ambulans uçakla kimin Paris'e kaçmasına yardım etti? 

A)Sergey Çemizov 
B)Boris Berezovski 
C)İgor Seçin 
D)Anatoliy Sobçak 


12)31 Aralık 1999'da başkanlığa vekalet etmeye başlar başlamaz imzaladığı ilk kararname neyle ilgiliydi? 

A)Yeni başbakan atanması 
B)Çeçenistan'a savaş açılması 
C)Fiyatların dondurulması 
D)Eski Başkan Yeltsin'e dokunulmazlık verilmesi 

13)26 Mart 2000'de yapılan başkanlık seçimlerinde ne kadar oy aldı? 

A)Yüzde 53 
B)Yüzde 75 
C)Yüzde 99.9 
D)Seçim ikinci tura kaldı 

14-Putin'in kalem fırlattığı ünlü iş adamı kimdi? 

A)Oleg Deripaska 
B)Mihal Hodorkovski 
C)Roman Abramoviç 
D)Anatoliy Çubays 


15-İktidara gelir gelmez hangi iş adamının medya kuruluşuna el koydu? 

A)Vladimir Gusinski 
B)Boris Berezovski 
C)Alişer Usmanov
D)Mihail Prohorov 

16-Rus medyası onun için hangi kısaltmayı kullanıyor? 

A)Vovoçka
B)VVP 
C)007 
D)Bay FSB 

17-İktidarı süresince en çok (28 kez) hangi ülkeyi ziyaret etti? 

A)Belarus 
B)Türkiye 
C)Ermenistan 
D)Kazakistan 

18-Resmi görüşmelere geç kalmasıyla ünlü Putin 4 saat 15 dakika ile en çok hangi yabancı lideri bekletti? 

A)Barack Obama 
B)Şimon Peres
C)Viktor Yanukoviç 
D)Angela Merkel 

19-2002 yılında Çeçenistan'daki insan hakları ihlalleri ile ilgili soru soran Fransız gazeteciye ne dedi? 

A)Moskova'ya gelin sizi sünnet edelim, geriye bir şey kalmasın. 
B)Fransa'nın sömürgelerinde yaptıklarını da soracak mısınız? 
C)Buyurun oraya birlikte gidelim gerçekleri kendiniz görün. 
D)Rusya liderine böyle bir soru soramazsınız.
 

20-Başbakan olduğu dönemde, Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev'le hangi uluslararası sorunda anlaşmazlığa düştü? 

A)Libya 
B)Gürcistan 
C)Suriye 
D)Kosova 
                 
 

Cevap anahtarı: 1C, 2A, 3B, 4C, 5D, 6D, 7B, 8B, 9D, 10A, 11D, 12D, 13A, 14A, 15A, 16B, 17D, 18D, 19A, 20A

İlgili yazılar: 

https://medyagunlugu.com/haber/rusya-testi-46865

https://medyagunlugu.com/haber/turk-rus-iliskileri-testi-1-49884

Kafkasya'da 'mutfak savaşları'


Fuad Safarov

Kaynak: https://medyagunlugu.com/

 

Kafkasya'da 'mutfak savaşları' yeniden gündemde. Türkiye ile Yunanistan arasında gördüğümüz “kültürel çekişme”ye benzer şekilde Ermenistan'la Gürcistan ve Azerbaycan'la Ermenistan arasında da sık sık "mutfak kavgası" yaşanıyor. Çekişmenin son halkasında Ermenilerle Gürcüler arasında bu kez de "yoğurt savaşı" başladı.

Ermeni medyasına göre, Gürcistan kendi toprakları üzerinden Rusya'ya Ermeni "matsun" (yoğurt) ihracatını yasakladı. Bunun nedeni Gürcistan'ın da "Matsoni" isimli yoğurt ürünü bulunması. Gürcistan, belirli bir coğrafi konuma karşılık gelen ürünlerde, Fransa'daki konyak örneğinde olduğu gibi,  “Matsoni”yi kendi coğrafi işareti olarak tescil ettirmiş durumda. 

Gürcistan'ın yasağı üzerine Ermeni üreticiler, "matsun" ismini "Armyanskiy Gorniy Yogurt“ (Ermeni Dağ Yoğurdu) etiketiyle değiştirerek ihracata başladı.  

Ermeni üreticilerin bu adımı Ermenistan'da vatandaşlar, gazeteci ve ilgili uzmanlar arasında tepkiye yol açtı. Örneğin Yerevan Today Haber Ajansı tepkisini şöyle dile getirdi: "İş dünyası suçlanamaz, onlar kanunun gereklerine uyar. Sorun burada daha derin: Ermenistan ulusal kimliğini kaybediyor.”

Aynı coğrafyada yaşadıkları için Gürcü ve Ermeni mutfakları arasında çok benzerliklerin olduğu biliniyor. Rus Argumentı i Fakti gazetesine konuşan Ermeni restoranı "Gayane's"in şef aşçısı Tamara Garanyan, "Mutfaklarımız gerçekten çok benziyor. Hemen hemen aynı ürünleri kullanıyoruz, yeşillikleri  seviyoruz. Belki de asıl fark, Gürcülerin yemeklerine çok fazla sarımsak koymaları. Baharat karışımı olan suneli şerbetçiotuna çok düşkünler. Bu nedenle mutfakları daha baharatlı.  Benzer yemeklerimiz var. Örneğin Haçapuri (ünlü Gürcü pidesi)" diyor. Haçapuri, Gürcü ve Ermeniler arasında en ciddi "mutfak kavgalarından" biri. Ermeniler de "Ermeni Haçapuri'si" diye kendi ürünlerini dünyada tanıtmaya çalışıyor.

Fakat asıl mutfak kavgası Azerbaycan ve Ermenistan arasında. Örneğin, Azerbaycan, Ermenistan'ın dolma, bozbaş, haş (kelle paça), şaşlık (şiş kebap) gibi Türk kökenli yemeklerine sahip çıkmaya çalışmasına sert tepki veriyor.  Azerbaycan, özellikle yemeklerin Türkçe isimlerine de dikkat çekiyor.   

Ayrıca, Azerbaycanlı blog yazarları, Rusya'daki mağazalarda imambayıldı konservelerinin "Ermeni mutfağı" olarak tanıtmasını sürekli gündeme getirerek sert şekilde eleştiriyor. Bazı Rus dizilerinde Türk kahvesinin "Ermeni kahvesi" gibi sunulması da ayrı bir mutfak propagandası.

 

Kolaj: SSCB devrinin ünlü filmi "Mimino"da Gürcü ve Ermeni kahramanlar tartışırken.

18 Şubat 2022 Cuma

Rusya'nın prestijli edebiyat ödülüne Türkiye'den iki aday


Kaynak: https://turkrus.com/

 

Rusya'da Lev Tolstoy Müze Evi'nin düzenlediği Yasnaya Polyana ödüllerinin yabancı edebiyat kategorisi adayları açıklandı. Açıklanan uzun listede Türkiye'den Orhan Pamuk'un "Veba Geceleri" ve Burhan Sönmez'in "İstanbul İstanbul" romanları da yer aldı. 

Her iki kitabı Türkçeden Rusçaya Mihail Şarov çevirdi.

34 eserden oluşan uzun liste daha sonra 5-6 kitaplık bir kısa listeye indirilecek. Kazanan yapıt son incelemenin ardından açıklanacak.   

Yabancı Edebiyat dalında birinci olan yazara 1,2 milyon ruble (16 bin dolar) para ödülü verilecek.

Orhan Pamuk 2016 yılında Kafamda Bir Tuhaflık romanıyla Yasnaya Polyana ödülünü kazanmıştı.

Uzun listede yer alan eserlere Yasnaya Polyana'nın internet sitesi üzerinden ulaşılabilir. 

12 Şubat 2022 Cumartesi

Rusya 23 yıl sonra canlandırma Oscar'ına uzanabilecek mi?



Kaynak: https://turkrus.com/

 

Rus canlandırmacı Anton Dyakov'un çektiği Boxballet adlı kısa film En İyi Kısa Animasyon kategorisinde Oscar adayı oldu. Haber ajanslarına konuşan Dyakov gelişmeyi sevinçle karşıladığını söyledi. 

Dyakov "Rusya'dan çıkan bağımsız canlandırma filmlerinin daha çok konuşulmayı hak ettiğini" de sözlerine ekledi. 

"Boxballet" Yevgeni adlı bir boksör ile Olga adındaki zarif balerinin aşklarını anlatıyor. Canlandırma filmde olaylar Ağustos 1991 tarihinde geçiyor. 

Bu tarihte Sovyetler Birliği'nde başarısız bir darbe girişimi yaşanmış ve olayları haberleştirmekten korkan devlet televizyonu döne döne Kuğu Gölü balesini göstermişti.

Rusya en son 1999 yılında Aleksandr Petrov'un İhtiyar Adam ve Deniz adlı canlandırması ile Oscar ödülü kazanmıştı.

Akademi Ödül Töreni mart ayında gerçekleştirilecek.



1 santim nasıl 800 km oldu...

 


Cenk Başlamış

Kaynak: https://medyagunlugu.com/

 

ABD Dışişleri Bakanı James Baker, iki Almanya'nın birleşmesinin Moskova'ya özellikle askeri anlamda getireceği olumsuz sonuçlardan endişe eden Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'u ikna etmeye çalışırken NATO'yu kastederek ilginç bir söz vermişti: Doğuya doğru bir santimetre bile genişlemeyeceğiz...

Tarih 9 Şubat 1990'dı.

Berlin'i ikiye bölen ve sembolik anlamda Doğu ile Batı'yı ayıran 155 kilometre uzunluğundaki duvarın 9 Kasım 1989'da yıkılmasının üzerinden sadece birkaç ay geçmişti ve olaylar kimsenin öngöremediği bir hızla gelişiyordu. 

George Washington Üniversitesi Ulusal Güvenlik Arşivi'nin 2017 yılında yayınladığı 1990 ve 1991'e ait Amerikan, Sovyet, Alman, İngiliz ve Fransız gizli belgeleri Gorbaçov'u güvenlik garantileri konusunda ikna etmeye çalışan tek Batılı yetkilinin Baker olmadığını kanıtlıyor. 

ABD Başkanı George H.W. Bush Baker'dan da önce Malta zirvesinde Gorbaçov'a Berlin Duvarı'nın yıkılmasını çıkarları için kullanmayacakları konusunda söz vermişti. Tıpkı Almanya Başbakanı Helmut Kohl ve Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher gibi. O kadar ki Gencsher 31 Ocak 1990 tarihinde yani Baker'ın Gorbaçov'a güvence vermesinden yaklaşık 10 gün önce  yaptığı bir konuşmada iki Almanya'nın birleşme meselesinin ve Doğu Avrupa'daki gelişmelerin Sovyetlerin güvenlik çıkarlarına zarar vermemesi, örneğin onun sınırlarına yaklaşılmaması gerektiğini söyledi; dahası  birleşme sonrası bile Doğu Alman topraklarında NATO askeri altyapısının kurulmamasını önerdi. Ama o tarihte Gorbaçov dahil hiçbiri Moskova'nın yakın müttefiki Doğu Almanya'nın o kadar çabuk tarihe karışacağını bilmiyordu. Gerçekten de bu pazarlıklar ve ikna çabalarından sadece birkaç ay sonra, o yılın ekim ayında iki Almanya resmen birleşti.


Bu tarihi olaydan yaklaşık bir yıl sonra da Gorbaçov başkanlık görevinden istifa etti ve Sovyetler Birliği tarihe karıştı. 

1 Ocak 1992 tarihi itibarıyla piyasa ekonomisine geçme kararı alan Rusya kaos dışında hiçbir kelimeyle tanımlanamayacak bir sürecin içine girdi. Ruslar kendi dertlerine düşmüştü ama bir yandan da içleri rahattı. Sokaktaki vatandaş da, Rus devleti de ”Soğuk Savaş”ın artık bittiğini, Batı ile aralarında ideolojik farklılık kalmadığını dolayısıyla kavga ve rekabet için bir neden bulunmadığını düşünüyordu. Naif bir şekilde Ruslar Batı'ya ”küçükken kaybettikleri, şimdi yeniden kavuştukları kardeş" gözüyle bakıyordu. 

Rusya siyasi, ekonomik ve etnik sorunlarla boğuşurken NATO 1990'ların ortalarından itibaren bir zamanlar Sovyet uydusu olan Doğu Avrupa ülkeleriyle yakınlaşmaya başladı. Belki de gerçek niyeti gizlemek için 2 Haziran 1994'de NATO ile Rusya arasında da Barış İçin Ortaklık Anlaşması bile imzalandı. 

Ruslar, Batı'nın kaybedip yeniden buldukları kardeşleri olmadığı gerçeğiyle ilk kez Mart-Haziran 1999 tarihleri arasındaki NATO'nun Yugoslavya operasyonu sırasında yüzleşti. Bütün çabasına rağmen operasyonu engelleyemeyen Rusya'nın Batı'ya ve NATO'ya bakışı 180 derece değişti. 

Zaten Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Macaristan daha Yugoslavya operasyonunun başlamasından birkaç gün önce, 12 Mart 1999 tarihinde İttifak'a katılan ilk eski sosyalist ülkeler oldu. 

Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya 2004, Arnavutluk ve Hırvatistan 2009, Karadağ 2017 ve Kuzey Makedonya da 2020'de NATO'ya katıldı. 

Baker Gorbaçov'a ”bir santimetre bile doğuya genişlememe” sözü vermişti vermesine ama o sözü verdiği anda NATO'nun Avrupa'nın göbeğindeki en uç noktası olan Batı Berlin'den başlayan yayılma bugün Ukrayna sınırına dayandı. Bir santim bile olmaz denilen genişleme çok kaba bir hesaplamayla 800 kilometreyi bulmuş durumda. 

Rusların öfkeli olmasının nedeni sadece aldatılmışlık duygusuna kapılmaları değil, daha önemlisi ”düşman” tarafından kuşatıldıklarını düşünüyorlar, bu yüzden de Ukrayna-Batı yakınlaşmasına, NATO'nun sınırlarına dayanmasına "ölüm kalım" meselesi gözüyle bakıyorlar.

11 Şubat 2022 Cuma

Yarın Savaş Vardı (1987) Sovyet filmi

 


Boris Vasilyev'in 1972 yılında yazdığı aynı adlı hikayesinden uyarlanan Zavtra Bıla Vayna, aslında yönetmen Yuri Kara'nın bitirme ödevi. Bugün artık bir kült olan film, yayınlandıktan sonra 46 ülkede festivallerde gösterildi... 1940 yılında geçen hikaye tamamen gerçek olaylara dayanıyor...

 



Türkçe altyazılı link:

https://www.youtube.com/watch?v=R3qlcHOkpiQ

Ahmet Açan :

“İlk kez 1993'de Moskova'da izlemiş, o zamanlar derinine inemediğim halde sarsılmıştım.

Yuri Kara'nın bu kült filminin 32 yıl sonra hâlâ bir İngilizce altyazısının bile olmaması çok ilginç.

1940 yılında gerçek olaylara dayanan filmi Türkçe'ye çevirip bir de altyazı ekledim

Defalarca izlediğim halde hâlâ ilk kez izler gibiyim.

Tüyler diken diken...

Not: Altyazıyı açmayı unutmayın. İyi seyirler...” 



5 Şubat 2022 Cumartesi

BM: Moskova, altyapı gelişimi ve yaşam kalitesi bakımından dünyanın en iyi metropolü


Kaynak: https://tr.sputniknews.com/

 

Birleşmiş Milletler (BM) Rusya’nın başkenti Moskova’yı altyapımı gelişimi ve yaşam kalitesi bakımından dünyanın en iyi metropolü olarak tanıdı.

BM İnsan Yerleşimleri Programı (UN-Habitat) çerçevesinde ‘Şehir Refah Endeksi’ isimli sıralamanın ön versiyonu yayınlandı. Listenin tam hali 31 Mart’ta kamuoyuna sunulacak.

Mevcut listede Rusya’nın başkenti Moskova 83.2 puanla altyapı gelişimi bakımından birinci sırada yer aldı.

İngiltere’nin başkenti Londra 75.9, Fransa’nın başkenti Paris de 76.3 puanla onu izledi.

Yaşam kalitesinde de Moskova ilk sıraya yerleşti. Kentin puanı 68.3 oldu.

Londra bu anlamda 61.59, Paris 57.16 puan aldı.

Moskova genel anlamda küresel sıralamada da 29 metropol arasında üçüncü sıraya yerleşti.

Birinci sıra Singapur’a, ikinci sıra da Toronto’ya ait.

Sıralamada ayrıca toplumsal eşitlik ve katılım, ekonomik verimlilik, çevresel sürdürülebilirlik ve kentsel yönetim ve tüzük gibi parametreler de dikkate alındı.

Uzmanlar sıralama için dünyanın 50 büyük kentini dikkate aldı. Listede Bangkok, Bogota, Buenos Aires, Hong Kong, Darüssalem, Delhi, Jakarta, Lagos, Lima, Londra, Madrid, Mexico City, Moskova, Nairobi, New York, Osaka, Paris, Pekin, Santiago, Sao Paulo, Seul, Sidney, Singapur, Tokyo, Toronto, Ho Chi Minh City, Şanghay, Vuhan ve Riyad dahil 29 kent yer alıyor.

'Mujik' kimdir ve Ruslar mujik olmayı neden önemser?


Kaynak: https://turkrus.com/

  

2010 kışında Leonardo Di Caprio Amur kaplanlarını korumak için St. Petersburg'da düzenlenen bir konferansa katılmak uğruna üç kere uçak değiştirmiş, hatta uçaklardan birinin havada arıza yapması üzerine büyük bir tehlike atlatmıştı. O günlerde Vladimir Putin Di Caprio'nun azmini överek "Rusya'da biz böyle insanlara hakiki mujik deriz" ifadesini kullanmıştı. 

Peki, kimdir mujik ve Ruslar mujik olmayı neden bu kadar önemser? 

On dokuzuncu yıl Rusyasında mujik, toprak kölesi anlamında kullanılan bir ifadeydi ve Türkçedeki köylü ya da ırgat kelimelerine yakındı. Bir asilzadeye mujik diye hitap etmek düello sebebi olabilirdi.

Ancak edebiyat başta olmak üzere toplumcu Rus sanatının da katkısıyla kelime rehabilite oldu ve bugünkü anlama giden yol açıldı.

Bugün mujik denince bir Rusun aklına önce maskülenlik gelir. Fiziksel ve zihinsel açıdan sert, hatta biraz kaba ve duygularını dışa vurmaktan kaçınan bir tipleme hayal edilir. 

Örneğin kışın karların arasında patinaj yapan arabasını çıkarmak isteyen bir sürücü etraftaki erkeklere muhakkak "Mujiki!" diye seslenecektir. Yani kelime "hakiki erkekler" arasında bir kod gibi işleyecektir.

Kendisine mujik diye hitap edilen erkeğin artık "mujik" olmak ve "mujik" gibi davranmaktan başka şansı yoktur. Kısacası mujiklik, "erkekliğe toz kondurmamanın" Rusçasıdır.

Öte yandan, mujikliğin Rus erkeklerine iyi gelmediği yönünde bir düşünce gün geçtikçe yaygınlık kazanmakta.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, Rusya erkek intiharlarının görülme sıklığında dünya birincisi. Dünya genelinde erkekler arasında intihar ortalaması 100 binde 13,9 iken, Rusya'da 48,3. 

Yazar ve şair Anastasiya Kurlyandiya erkeklerin mujik olduklarını gösterme ihtiyacını testosteronlarının düşük olmasına bağlar. Kurlyandiya'ya göre erkeklik hormonlarının düşük olması, kas kütlesinin zayıflamasını ve aksi bir mizacı beraberinde getirir, doğa erkekten sürekli kendine olan güvenini yenilemesini ve hiç değilse bu şekilde düşen hormonlarını bir miktar yükseltmesini talep eder. 

Bu yüzden etrafta çok sayıda kızgın, sinirli, hasmane ve asık suratlı erkek bulunur.