Moskova

Moskova

20 Mayıs 2010 Perşembe

Taksim Anıtı’ndaki Rus Generalleri






















Türkiye’nin en ünlü meydanı Taksim’de yer alan Taksim Anıtı’nın herkes tarafından bilinmeyen ilginç bir hikayesi ve sırrı var.

Anıtta Atatürk’le beraber yer alan grubun içindeki iki Rus generali 83 yıldır Taksim'e bakıyor.
Yıkılan Osmanlı İmparatorluğu’nun varisi genç Türkiye Cumhuriyeti ile Rus Çarlığı’nın varisi Sovyetler Birliği’nin o yıllardaki dostluğu bilinen bir gerçek.

Gerek Kurtuluş Savaşı gerekse Cumhuriyet'in kuruluşunda "Bolşevikler"in maddi ve manevi desteğine bir nebze teşekkür etmek için o iki generalin heykeli oraya konmuştu.
83 yılı aşkın süredir Taksim Meydanı'nda durmasına rağmen birçok kitap, dergi hatta ansiklopedilerde bile o iki generalin ismi yoktu. "Popüler Tarih Dergisi" Ağustos 2002 sayısında, yıllardır saklanan bu gerçeği/sırrı yazdı: Taksim Anıtı'nda, Atatürk'ün arkasında iki Sovyet generali duruyor: General Mihail Vasilyeviç Frunze ve Mareşal Kliment Yefremoviç Voroşilov...

Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı'nın açılışı 1928 yılında gerçekleştirildi.
Tasarımı İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica tarafından yapılan anıtın mermerlerinden kullanılan madene kadar bütün malzemeleri özenle seçilmişti. Anıtın yapım girişimi 1925'te başladı; 8 Ağustos 1928'de 30 bin İstanbullunun iştiraki ile TBMM Başkanı Kâzım Özalp tarafından açıldı.
Anıtta Mustafa Kemal Atatürk’le birlikte yer alan grupta İsmet İnönü'nün arkasındaki figür, Kızıl Ordu'nun kurucusu olarak bilinen Frunze, az sayıda askeriyle Ekim Devrimi'ne yaptığı katkısı ile biliniyor. Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra bile efsane olmayı sürdürüyor. Mareşal Fevzi Çakmak'ın arkasındaki ise Sovyet Orduları Başkomutanı Voroşilov'dur. Cumhuriyetin 10. yıl kutlamalarına da katılan Voroşilov II. Dünya Savaşı'nda mareşal unvanını aldı.

General Mihail Vasilyeviç Frunze, Sovyetler Birliği tarihi içinde önemli bir yere sahipti. Lenin'in özel talimatıyla, olağanüstü elçi sıfatıyla 13 Aralık 1921'de Ankara'ya geldi. Onuruna düzenlenen mitingde yaptığı konuşma büyük etki yarattı. Millet Meclisi'nde konuşma yaptı. Frunze, Mustafa Kemal'le yakın ilişki kurdu. Sakarya cephesini gezdi. 5 Ocak 1922 günü arkasında iyi duygular bırakarak ülkesine döndü.

Mareşal Kliment Yefremoviç Voroşilov ise 1881'de Vernhiy/Ukrayna'da yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Maden işçiliği yaparak eğitimini zorlukla bitirdi. 1925-1940 arasında Halk Savunma Komiserliği yaptı. II. Dünya Savaşı'nda Leningrad savunmasını yaparak Hitler'in kenti ele geçirmesini önledi. Savaş sonunda mareşalliğe yükseltildi ve 1947'de Politbüro üyesi oldu. 1953-1960 arasında Yüksek Sovyet Prezidyumu Başkanlığı (cumhurbaşkanlığı) yaptı. 1969'da öldü. Mareşal Kliment Yefremoviç Voroşilov'un bizim için önemi ise şuydu: Ulusal kurtuluş savaşının sürdüğü yıllarda askeri bilgisiyle savaşın taktik ve stratejisine katkıda bulunması amacıyla Ankara'ya gönderildi.

Mihail Vesilyeviç Frunze ve Kliment Vefremoviç Voroşilov... Bolşevik devriminin generalleri.
Atatürk için "özel" adamlardı. Çünkü, Kurtuluş Savaşı'nda dünya bize silah doğrultmuşken, bize destek veren Sovyetler'in "apoletli elçileri"ydi onlar... Frunze, 1921'de TBMM kürsüsüne çıkmış, Rus halkı adına, Sakarya Zaferimizi kutlamıştı. Voroşilov ise, "silahsa silah, paraysa para, isteyin verelim" demek için, savaşın en zorlu günlerinde Ankara'daydı. Atatürk, onları unutmadı hiç. Bizzat, Atatürk'ün emriyle dahil edildiler, Anıt'taki figürler arasına... 1928'den beri orada, Taksim'in göbeğinde, Atatürk'ün hemen yanıbaşında duruyorlar.

Taksim Anıtı’nın dört cepheli kaidesinin kuzey yüzünde Kurtuluş Savaşı, güney yüzünde Cumhuriyet Türkiye'si canlandırıldı. İki yan cephede sancağı dalgalandıran Türk askeri vardır. Kurtuluş Savaşı'nı canlandıran cephede, başında kalpağı ile savaş giysili askeri üniforması içinde Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Kocatepe'deki pozu canlandırılmıştır. Yanında piyadesi ile, süvarisi ile, topçusu ile kahraman askerleri yer alıyor. Bir de savaşın lojistik destekçisi fedakâr Türk kadını yere bağdaş kurmuş savaşı izliyor.

Önünden her gün binlerce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının gelip geçtiği Taksim Cumhuriyet Anıtı yıllardır orada dururken, Atatürk, Rus generalleri yanına yerleştirmişken; nasıl olup da, 1950'den itibaren, Kurtuluş Savaşı'nda Anadolu halkına kurşun sıkanlarla kanka olunup, destek verenlere düşman olundu o da ayrı bir konu.

2 yorum:

  1. Gerçekten de Atatürk'ün ölümünden sonra Rusya'ya nankörlük etti.
    Argo tabirle ABD'ye yanladı. 1952'de Menderes sırf Amerika'ya yalakalık olsun diye Mehmetçiği Kore'ye sıcak savaşa gönderdi. Rahmetli babam da gidenler arasındaydı. Sonuç, 700 küsur şehit! Ne uğruna! Kore'de ne işimiz vardı? Hiç. 65'li yılları hatırlıyorum ilkokul 1'e başladığım yıl. ABD, için tekerlemeler icat edilmişti. Kim icat etmişti bilemiyorum. "Bir, iki, üçler, Ruslar kalleş, Amerika kardeş!" diye. Kendi vatandaşına satmayacağı pis, bayat süt tozları bizim ilkokullara bedava dağıtılır, güya ABD yardımıyla biz çocuklar o sütleri beslenme saatinde içerdik, böyle güğümlerle gelirdi, öyle pisti ki tadı hala sütü sevmem. Hollywood filmleri, vs ile ABD demokrasi, özgürlük, güzellik, zenginlik simgesi haline getirildi. Herkes hayrandı Amerika hakkındaki bu sahte yalana. Afganistan, Irak, Libya ve Suriye ile yavaş yavaş anlıyorlar. Bu dört ülkeye de demokrasi, özgürlük getirecekti! Sırada İran var. Velhasıl her şey Hollywood filmi yalanıydı. Şimdilerde arada Trump "Ekonominizi mahvederim" filan deyince o yüzden şoke oluyorlar, Dolar'a sümkürüp, çakma Dolar yakıp, sahte iphone kırıyorlar ama üç gün sonra yine ABD cici oluyor. :)

    YanıtlaSil