http://deligaffar.com/
Beklemiyorlardı
(Не ждали) – İlya Repin – 1884
Repin’in “Beklemiyorlardı” isimli tablosu en çok bilinen yapıtı
değilse de sanat dünyasında hatırı sayılır bir şöhrete sahiptir.
Repin, bu
tabloda bir politik sürgünün beklenmedik bir anda eve dönüşünü anlatır.
İki versiyonu olan tablonun ilk verisyonunu 1883’te son
versiyonunu ise bir yıl sonra 1884’te yapmıştır.
İlk versiyonda eve dönen kişi
ve onu karşılayanların tamamı kadınlardır. İkinci ve çok bilinen versiyonda ise
sürgün bir erkektir, onu çocukları, annesi ve eşi karşılamaktadır. Yüzlerdeki
çarpıcı ifadeler Repin’in ustalığını yansıtır. Renk paleti, derinlik, ışık, figürlerin
kompozisyonu ve detaylar gerçek bir başyapıtın unsurlarıdır.
Tüm bunların ötesinde “Beklemiyorlardı”, aynı zamanda
politik de bir tablodur. Resim, Narodnaya Volya (ya da Narodnikler) adlı
devrimci örgütün 1881 yılında Çar II. Alexandr’ı öldürmesi ve sürgündeki
üyelerinin 1884’te affedilerek geri dönmesinin ardından yapılmıştır.
Repin, bu
yapıtıyla sadece bir resim yapmamış, baskıcı çarlık rejimine karşı bir tür
politik bildiri de yayınlamıştır. Zaten komposizyon başlı başına politik bir
sürgünün dönüşünden ibarettir. Ancak daha da önemlisi evin duvarında yer alan
tabloların anlamıdır. Bu detay tablolardan ikisi narodnik devrimci önderler
Nekrasov ve Şevçenko’ya ait portrelerdir. Bir diğer tabloda, öldürülen çar
tabutunda yatmaktadır. Hepsinin ortasında yer alan en büyük tabloysa İsa’nın
Golgotha tepesinde çarmıha gerilmeden az önceki halini resmetmektedir. Öte
yandan, tablonun tamamından, özellikle de sürgünün duruşu ve annesinin ona
doğru heyecanla yaptığı hamleden okunan anlam Lazarus’un Dirilişi’ni anımsatır.
Bir başka anlamsal bağlantı ise Ivanov’un yirmi yılda tamamladığı başyapıtı
“İsa’nın Halka Görünmesi” ile kurulabilir. Bu çağrışımlar resmin muhalif bir
manifesto olarak varlığını güçlendirir.
“Beklemiyorlardı” tablosunun her iki versiyonu da Tretyakov
koleksiyonunda bulunuyor. Tretyakov galerisi bugün hala Rusya’nın en büyük
çağdaş sanat galerisidir. Moskova’da birisi Tretyakovskaya’da diğeri
Yakimanka’da Gorki Park’ın karşı tarafında iki büyük sergi alanı vardır. Her
ikisine de sayısız kereler gitmişliğim var ama Beklemiyorlardı’nın sergilendiği
bir zamana denk gelip de göremedim.
Baku’lu dostum Nergiz hanımın dikkatli gözleri sağolsun,
sayesinde Moskova’da göremediğim tabloyu İstanbul’da görme imkanım oldu. Hem de
hiç olmayacak bir yerde, daha doğrusu iki yerde, iki ayrı kitabın kapağında.
Repin’in bu tablosu ne tür bir kitaba kapak olmuş olabilir acaba? Rus sanatı
mı, sanat tarihi mi, Rusya’da devrimci hareketler mi? Yoksa sürgünden dönen bir
adamın anlatıldığı bir roman mı?
Hiç biri değil. İki yayınevi Repin’in
tablosunu konuyla hiç ilgisi olmayan iki ayrı romana kapak yapmış. Biri adını
sanını pek duymadığım Kitap Zamanı, kendileri Dostoyevski’nin Suç Ve Ceza’sına
kapak olarak Beklemiyorlardı’yı seçmekle kalmamış, önce tabloya bir balta
yerleştirip sonra da baltanın yanına resimdeki sürgünden dönen adamın yüzünün
detayını koymuşlar. Kapak tasarımcısı öyle engin bir resim bilgisine sahipmiş
ki Repin’in tablosundaki adamı paltosunun altında gizlediği baltayla tefecinin
evine giren ve birazdan herkesi kesecek olan bir tür Raskolnikov olarak
algılamış. Baltayı hangi resimden kesip oraya yapıştırmış onu bilemiyoruz
tabii. Bravo!
Ne diyeyim, anlaşılan o ki yayıncılarımızın yayınladıkları
kitapların içeriğine dair ilgi düzeyini en iyi Woody Allen’ın şu esprisi
açıklıyor : “hızlı okuma kursuna gidip Savaş ve Barış’ı okudum, olaylar
Rusya’da geçiyordu!”
Not:
Tablonun ismi “Не ждали”. “ждали” “ждать” sözcüğünden
türüyor. Tam olarak çevirirsek “beklenmeyen”dir, yani misafir sözcüğü geçmez.
Ben “beklemiyorlardı” diye çevirmeyi uygun buldum ama “beklenmeyen misafir” de
hiç fena durmuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder