Metin
UÇAR
Kaynak:
http://www.turkrus.com/
«Ressamdı,
şairdi, bir sözle sanatkardı, fakat herşeyden evvel insandı, hem de büyük
çapta. Büyük, ileri görüşlü bir sanatkarın, kötü insan olmasının imkanı yoktur
gibi geliyor bana. Fakat iddia edemem, illa ki büyük harflerle yazılan insan
olana, büyük sanatkar olmak hakkı da verilmiş midir? Kardeş kadar sevdiğim,
dost ve arkadaş bildiğim Jak İhmalyan, benim için ilkin şairdi, hem de bir
satır şiir yazıp yazmadığını bilmediğim halde. Onu, Türkiyede, ikinci dünya
harbi senelerinde, dünyanın en güzel şehirlerinden birinde, suları kavun kokan
adalarında tanıdım ve o günden bu güne ne zaman burnuma bir çam kokusu,
kulağıma bir deniz hışıltısı geldiyse, hatıralarımda sanki onun da denizden bir
parçaymış, bir çam ağacıymış gibi canlandığını hissettim gözlerimin önünde.
…»
Yazar Keğam Sevan’ın bu sözleri 1979’da Moskova’da basılan
katalogun önsözünde yer alıyor.
‘Sürgündeki Ressam’ Jak İhmalyan... İkinci Nazım Hikmet
vakası dememiz boşuna değil. Çünkü Jak İhmalyan da Nazım Hikmet’le aynı kaderi
paylaşmış bir usta. Bu kader onu da yurdundan etmiş, yolunu Sovyet Rusya’sına
düşürmüştür. Memleketinden uzakta sanatlarını sürdürmüş olan bu insanlar
günümüzde Türkiye ve Rusya arasında birer kültür köprüsü haline gelmişler, iki
ülke insanlarının yakınlaşmasında çok önemli rol oynamışlardır ve
oynamaktadırlar. Bu yazımızda haketmediği kadar az tanıdığımız ‘Sürgündeki
Ressam’ Jak İhmalyan’dan bahsedeceğiz.
1922 İstanbul doğumlu İhmalyan, 14-15 yaşlarında Abidin
Dino ile tanışır ve bu tanışma kırk yıllık bir dostluğa dönüşür. Abidin Dino,
İhmalyan’ın ilk eserlerine yol gösterici olmuştur. 1942’de politik kişiliğinden
dolayı tutuklanır. Bunu ikinci ve üçüncü tutuklanmalar izler. 1949’da gizlice
Beyrut’a kaçmak zorunda kalır. 1956’da Polonya’ya giden İhmalyan, burada Nazım
Hikmet ile tanışır ve Şair’in ‘Güneşi içenlerin türküsü’ adlı eserinin Leh
diline çevirisi için resimler yapar. Nazım Hikmet bu çalışması için İhmalyan’a
şunları yazmıştı: ‘Resimlerine teşekkür ederim, günün birinde onlara layık
şiirler yazmaya çalışacağım’.
1959’da Çin’e geçen İhmalyan’ın yolu 1961’de Moskova’ya
düşer. 1963’te Moskova Devlet Üniversitesi Doğu Dilleri Enstitüsü Türkoloji
bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlar. Bir yandan da Arbat
yakınlarındaki atölyesinde resim çalışmalarına devam etmektedir. Yıllarca
beraber kaldığı yakın dostu Nazım Hikmet’in yağlıboya bir tablosunu ve birkaç
eskiz çalışmasını yapmıştır. 1968-1978 arasında çeşitli resim sergileri oldu.
1974’de resim alanında prestijli bir kurum olan Sovyet Ressamlar Birliği’ne üye
oldu.
En sonuncusu 2013’te olmak üzere Türkiye’de de sergileri
düzenlenen ressamın bazı eserlerini Moskova’daki sürekli sergi salonu Les
Oreades’te görmek mümkün. Les Oreades, Krımskiy Val, 10 adresinde bulunan
Merkez Ressam Evi kompleksinin Muzeon tarafındaki girişinde yeralıyor. Resim
galerisinin Internet adresi ise şöyle: http://www.lesoreades.ru
Jak İhmalyan 1 nisan 1978’de Moskova’da vefat etmiştir.
Aziz Nesin, ‘Birlikte yaşadıklarım, birlikte öldüklerim’ adı eserinde bakın
neler yazıyor: ‘Çalışma odasına girdik. Orada, iki yıl önce yaptığı Ressamın
Ölümü tablosu. Anlamlı bir resim. Resimde kendisi ölmüş görünüyor, bir yanında
eşi Mari, bir yanında oğlu Vaçe.
Vartan
arkamdan,
- İşte
burada da kendisi, dedi.
Arkama dönüp baktım. Divanın üstünde
porselen bir vazo. İçinde Jak'ın külleri varmış.
Krematoryumda yakmışlar Jak'ın
cesedini. Geriye bir avuç kül kalmış. Anlatılmaz bir şaşkınlık geçirdim. Bir
insanın, hele sevdiğim bir insanın küle dönüşmüş olmasını ilkin kavrayamadım.
Böyle bişeyi ilk görüyordum. Kendimi tutamadım, ağlamaya başladım.
9 Nisan Pazar günü Erivan'a götürüp,
içinde babasının külünün bulunduğu vazonun yanına koyacaklarmış.
Ağlayarak çıktım atelyeden...’
Mehmet Kemal 1979’da yazdığı yazısında Jak İhmalyan’ın
şiirlerinden birine yer vermiştir.
Sözlerden
arınmış öz be öz duygu,
Çizgisiz
noktasız ak pak bir sevgi,
Çıkardan
arınmış dövüşsüz dünya,
Yüzüne
iz düşmez saydam bir vicdan,
Çocuksu
ilgi,
Bilimsel
bilgi,
Hilesiz
bakış,
Gürültüsüz
kent,
Ulu
uygarlık,
Mutluluk
gayri.
2018, Ressam’ın 40. ölüm yıldönümü. Umarız hem Türkiye’de
hem de Rusya’da sergileri düzenlenir. Böylece farklı kolleksiyonlarda bulunan
eserlerini birada görebiliriz. Bu, tıpkı Nazım Hikmet anmalarının yarattığı, o
iki ülke arasındaki ‘kültürel köprü’ hissini pekiştirecek bir etkinlik
olacaktır.
JAK
İHMALYAN’IN KISA BİYOGRAFİSİ
30 Temmuz 1922 İstanbul'da doğdu. Babası Konyalı, anası
Kayserili idi. Hayatı çocukluğundan itibaren resim sanatıyla iç içe geçmişti.
Resmin çok ciddi bir şey olduğunu ilk kez Abidin Dino'dan öğrendiğini söyler.
Dino ile ilk resim ilişkisi 1936'da başlar. 1942'de İDGSA Resim Bölümü Bedri
Rahmi atölyesinde okur. Akademi'de birinci sınıfı sınavla atlar. 1939'da TKP'ye
girer. 1944'te politik görüşlerinden dolayı tutuklanır. Tutukluluğu yaklaşık üç
yıl sürer. 1949'da pasaport almadan Suriye yoluyla Beyrut'a gidip yerleşir.
Orada bazı okullarda resim öğretmenliği yapar. Bir ara, Beyrut Havaalanı için,
Fransız ressamı Simon Baltax ile birlikte, Halkların Dostluğu konulu bir pano
resmeder. 1956'da Polonya'ya geçerek Varşova Radyo Komitesi’nde, ardından da
çizgi filmler stüdyosunda çalışır. Nâzım Hikmet'in "Güneşi içenlerin
Türküsü" adlı kitabının Leh dilindeki çevirisini resimler. Jak İhmalyan,
şair Nazım Hikmet'in yakın dostları arasındaydı.
1959'da Çin'e giderek ailece Pekin'e yerleşir. Daha çok
Türkiye'ye yönelik yayın yapan radyoda çalışır ve bir yandan da ülkenin
geleneksel ve çağdaş resmini inceler.
1961'de Sovyetler Birliği'ne geçer. 1963'te Moskova Devlet
Üniversitesi Doğu Dilleri Enstitüsü Türkoloji bölümünde öğretim üyeliğine
atanır. Türkçe öğretmenliğinin yanında, aynı zaman resimle de uğraşır. Arbat
bölgesinde Taniyevih Sokağında atölyesi vardır. 1968-1978 arasında çeşitli
sergiler düzenler. 1974'te Sovyet Ressamlar Birliği'nde üye olur. 1 Nisan
1978'de Moskova'da hayata gözlerini yumar...
Ölümünden sonra çeşitli ülkelerde sergiler açılır. Ölümünün
15. yılında 1993'te İstanbul'da (Galeri MD) bir anma sergisi yapıldı.13 resmini
içeren bir kitap, galeri tarafından yayımlanmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder