Moskova

Moskova

8 Ocak 2016 Cuma

Beyaz Rusların Türkiye muhaceratı


Kaynak: Soner Yalçın/Odatv.com

Rusya ile ilişkiler her geçen gün gerginleşiyor. Kimileri ateşi söndürmeye benzinle gidiyor; Rusya ile “tarihi düşmanlığı” yazıp duruyorlar. AKP, 6 yıl önce açtığı Gelibolu’daki Rus Anıtı’nı unutmuşa benziyor. Oysa bu anıt iki ülkenin birbirine dostluğunun işareti. Anıtın hikayesi, filmlere konu olması gereken binlerce Rus mültecisinin acı gerçeklerini gözler önüne seriyor…

Rus Anı­tı, 16 Tem­muz 1921’de açıl­dı.

On­la­ra “Be­yaz Ru­s” de­ni­li­yor­du.

Bu­gün be­yaz Rus­la­rın ya­şa­dı­ğı Be­la­rus ile il­gi­le­ri yok­tu.

“Be­ya­z” den­me­le­ri­nin ne­de­ni Rus­ya­’da­ki 1917 yı­lın­da­ki “Kı­zıl Dev­ri­m”­den kaçmalarıydı.

İk­ti­da­rın “Kı­zıl Or­du­”su var­dı ve onun­la sa­va­şıp kay­be­den bir de “Be­yaz Or­du­” var­dı Rus­ya­’da…

Rus­ya­’dan ka­çan­la­rın ço­ğu “Be­yaz Or­du­” men­su­buy­du.

Bu ne­den­le İs­tan­bu­l’­a ge­len mül­te­ci­le­re “Be­yaz Ru­s” de­ni­li­yor­du! Oy­sa bu mül­te­ci­ler ara­sın­da; Uk­ray­na­lı­lar, Ka­zak­lar, Ta­tar­lar, Gür­cü­ler, Ya­hu­di­ler, Çer­kez­ler, Türk­ler, Er­me­ni­ler ve Rus­lar var­dı.

“Be­yaz Ru­s” si­ya­si bir ta­nım­dı…

Be­yaz Rus­la­rın Tür­ki­ye­’de en yo­ğun bu­lun­duk­la­rı yıl­lar Mü­ta­re­ke dö­ne­miy­di.
Rus­ya­’da­ki iç sa­vaş­ta İti­laf Dev­let­le­ri Be­yaz Or­du­’ya yar­dım et­miş­ti. Baş­ta Fran­sız­lar ol­mak üze­re mül­te­ci­le­rin Rus­ya­’dan sağ-sa­lim ay­rıl­ma­la­rı­nı sağ­lı­yor­lar­dı.
Be­yaz Rus­lar 1 Ni­san 1919 ta­ri­hinde İs­tan­bu­l’­a gel­me­ye baş­la­dı.
İlk ge­len­ler Rus zen­gin­le­riy­di.

İl­ti­ca fur­ya­sı baş­la­dı­ğın­da sa­yı­nın 20 bin ola­ca­ğı tah­min edi­li­yor­du. Bir yıl için­de sa­de­ce İs­tan­bu­l’­da ya­şa­yan mül­te­ci sa­yı­sı 70 bin ol­muş­tu!

“Be­yaz Or­du­” Kı­rı­m’­da ke­sin mağ­lu­bi­ye­te uğ­ra­yın­ca bin­ler­ce Rus as­ke­ri de İs­tan­bu­l’­a gel­di. Mül­te­ci sa­yı­sı, -Fran­sız As­ke­ri Ar­şi­vi­’ne gö­re- 148 bin 678 idi. Bu­nun 104 bin 942 ki­şi­si as­ker­di.

Rus­la­rın ün­lü ya­zar­la­rın­dan Ar­ka­diy Aver­çen­ko da İs­tan­bu­l’­day­dı ve şöy­le ya­za­cak­tı:
“Bü­tün Rus­ya altüst ol­du ve ba­vul­la­rın üze­rin­de otu­ru­yor.”

Bu ka­dar mül­te­ci­nin İs­tan­bu­l’­da ba­rın­ma­sı im­kan­sız­dı. İmam, muh­tar ve iş­gal­ci as­ker­le­rin su­bay­la­rı ka­pı ka­pı do­la­şıp her eve beş-al­tı Be­yaz Rus bı­ra­kıp gi­di­yor­du. Her­kes bir­bi­ri­ne so­ru­yor­du, “Siz­de kaç ta­ne?”

Ev­ler dol­du. So­nun­da…

As­ker­ler da­ğı­tıl­dı.

Rus Bi­rin­ci Or­du­su­’n­dan 9 bin 540’ı su­bay ol­mak üze­re 29 bin 713 as­ker Ge­li­bo­lu­’da oluş­tu­ru­la­cak kam­pa gön­de­ril­di.


ÇIP­LAK VA­Dİ

Ta­rih: 22 Ka­sım 1920.

Ker­son ve Sa­ra­tov ad­lı ge­mi­ler Ge­li­bo­lu­’ya gel­di.

Ge­mi­den ilk ko­mu­tan Kor­ge­ne­ral Ale­xan­der Ku­te­pov in­di.

Onu bin­ler­ce yor­gun-bez­gin as­ker ta­kip et­ti.

Ge­li­bo­lu­’nun du­ru­mu da fark­lı de­ğil­di; 1912’de­ki ün­lü Şar­köy-Hoş­köy (Ga­nos) dep­re­miy­le gün­lük ya­şam pe­ri­şan hal­dey­di. Ar­dın­dan Bi­rin­ci Dün­ya Sa­va­şı­’nı ya­kın­dan ya­şa­mış­tı ka­sa­ba.

Ge­li­bo­lu­’ya ge­ti­ri­len mül­te­ci­ler ara­sın­da si­vil­ler de var­dı. Bun­lar ka­sa­ba­ya yer­leş­ti­ril­di. Her oda­da 2 ile 4 ai­le ka­la­cak­tı!

Ay­rı­ca… Ge­li­bo­lu­’da­ki boş 13 or­tak ev­de üç yüz­den faz­la ka­dın ve sek­sen ço­cuk ya­şa­ya­cak­tı!

Ka­dın­la­rın ara­sın­da as­ker­ler de var­dı; 1.100 ka­dın as­ke­rin ço­ğu Ge­li­bo­lu­’da­ki ev­ler­de kal­dı.

Rus as­ker­ler, Ge­li­bo­lu­’nun 6 km. uza­ğın­da ya­zın ku­ru­yan Bü­yük­de­re Neh­ri va­di­si­ne yer­leş­ti.

Ge­li­bo­lu­’ya “Gal­li­po­li­” söz­cü­ğü­ne ses­çe ben­ze­me­sin­den do­la­yı “Gö­le­ye Po­le­” (Çıp­lak Va­di) adı­nı ver­diler…

Rus­lar he­men ça­dır­lar kur­du­.

Has­ta ya­ra­lı as­ker­ler var­dı; ça­bu­cak has­ta­ne yap­tı­lar.
Ta­lim­le­re baş­la­dı­lar. Fa­kat…

Kı­sa za­man­da bes­len­me so­ru­nu or­ta­ya çık­tı. Bo­zuk kon­ser­ve­le­ri, çü­rük pa­ta­tes­le­ri ye­mek zor­du.

İş ba­şa düş­müş­tü: Droz­dovs­kiy Ala­yı­’n­dan 2 su­bay ve 45 as­ker top­ra­ğı iş­le­yip seb­ze ye­tiş­tir­mek­le gö­rev­len­di­ril­di. La­ha­na, do­ma­tes, pa­ta­tes, sa­la­ta­lık, ka­bak, ha­vuç, bi­ber ye­tiş­tir­me­ye baş­la­dı­lar. Bu ürün­ler ge­nel­lik­le has­ta as­ker­le­re ve­ri­li­yor­du.

Ek­mek ön­ce­le­ri İs­tan­bu­l’­dan ge­ti­ri­li­yor­du. Bun­lar ba­yat­tı; küf­lüy­dü.

Kamp­ta fı­rın yap­tı­lar; gün­de 15 bin ek­mek çı­kar­ma­ya baş­la­dı­lar.

Ha­va so­ğuk­tu. Böl­ge ço­rak­tı. Ya­ka­cak hiç­bir şey yok­tu. Os­man­lı Har­bi­ye Ne­za­re­ti odun yar­dı­mın­da bu­lun­du.

Mo­ral­ler bo­zu­lu­yor­du.

Ta­rih: 19 Ara­lık 1920.

Kı­rı­m’­da­ki “Be­yaz Or­du­” Ko­mu­ta­nı Pyotr Vran­ge­l’­in Ge­li­bo­lu­’ya ge­li­şi as­ker­le­rin mo­ra­li­ni yük­selt­ti.

Tek­rar Rus­ya­’ya gi­dip “Kı­zıl Or­du­”yu ye­nip ik­ti­dar ola­cak­la­rı­na da­ir inanç­la­rı güç­len­di…


ŞAR­KI­CI PLE­VİTS­KA­YA

Ge­li­bo­lu­’da­ki mül­te­ci kam­pın­da kül­tü­rel ha­yat da var­dı.

İs­tan­bu­l’­dan 800 ki­tap ge­tirt­ti­ler. Ça­dı­rın bi­ri­ni kü­tüp­ha­ne yap­tı­lar; oku­ma ça­dı­rı sa­at 09.00-15.00 ara­sı açık­tı. Yi­ne de ye­ter­li de­ğil­di; ki­tap sa­yı­sı az­dı.

Oku­ma ih­ti­ya­cı­na pra­tik bir yol bul­du­lar: Öğ­le ye­mek­le­rin­den son­ra bü­tün ça­dır­lar­da bir ki­şi­nin yük­sek ses­le oku­du­ğu ki­ta­bı di­ğer­le­ri din­li­yor­du.

Alay­lar ken­di ara­la­rın­da el ya­zı­sıy­la ga­ze­te çı­kar­dı­lar. Ör­ne­ğin…

Mar­kov Pi­ya­de Ala­yı­’nın ga­ze­te­si­nin adı, “sa­ka­l” idi.

Ti­yat­ro kur­du­lar. 15 ti­yat­ro­cu Çe­hov ve Go­gol gi­bi ya­zar­la­rın sek­sen oyu­nu­nu ser­gi­le­di.

Mül­te­ci olan ün­lü Rus şar­kı­cı Na­dezh­da Ple­vits­ka­ya kamp­ta kon­ser­ler ver­di.

Çe­şit­li ko­nu­lar­da kurs­lar aç­tı­lar: Rus ede­bi­ya­tı, ki­li­se ta­ri­hi gi­bi bil­gi­ler ve­ri­lir­ken için­de Türk­çe­nin de ol­du­ğu ya­ban­cı dil öğ­re­til­di.

Spor­suz ol­maz­dı; ilk jim­nas­tik ve es­krim oku­lu aç­tı­lar.
Fut­bol ta­kım­la­rı var­dı; 23 fut­bol ta­kı­mı kur­du­lar.
At­le­tizm ya­rış­la­rı dü­zen­le­di­ler.
Ço­cuk­la­rı da unut­ma­dı­lar; şen­lik­ler yap­tı­lar.

Bu ara­da ço­cuk sa­yı­sı hep art­tı. Çok sa­yı­da dul ka­dın Ge­li­bo­lu­’da ev­len­di. Yü­zü aş­kın ye­ni be­bek dün­ya­ya gel­di.

Ço­cuk­la­rın top­lam sa­yı­sı 320 ol­du.

Ve kuş­ku­suz ölüm­ler de var­dı. 293 ki­şi ya­şa­mı­nı kay­bet­ti.

Ge­ne­ral Ku­te­po­v’­un çağ­rı­sı üze­ri­ne 16 Ha­zi­ran 1921’de 20 bin taş­tan ya­pıl­mış bir anıt yap­ma­ya baş­la­dı­lar.

Rus Anı­tı 16 Tem­muz 1921’de açıl­dı.


RUS MU­HİT­TİN

“Be­yaz Rus­la­r”­ın anı­tı yap­ma­la­rı­nın se­be­bi ölen ar­ka­daş­la­rı­na duy­duk­la­rı say­gıy­dı.
Anı­tın 16 Tem­muz 1921’de açıl­ma­sı­nın ne­de­ni, 15 gün son­ra kam­pı bo­şal­ta­cak ol­ma­la­rıy­dı.

İlk ka­fi­le, Sü­va­ri Bir­li­ği­’den 410 ki­şiy­le Se­la­ni­k’­e git­ti. Bu­ra­dan Sır­bis­ta­n’­a va­ra­cak­lar­dı.

Rus pi­ya­de­ler Var­na­’ya sevk edil­di. Bun­la­rın sa­yı­sı 7 bin­di.

Ge­ne­ral Ku­te­pov, 14 Ara­lık 1921’de Ge­li­bo­lu­’dan ay­rıl­ma­dan ön­ce son kez Rus Anı­tı­’nı zi­ya­ret et­ti.

Ko­mu­tan Ku­te­po­v’­un git­me­siy­le kamp bo­şal­ma­mış­tı. Son ka­fi­le 1.5 yıl son­ra 5 Ma­yıs 1923’te Ge­li­bo­lu­’dan ay­rıl­dı.

Fa­kat…

Ge­li­bo­lu­’da ka­lan Rus­lar da ol­du.

Rus Me­cit gi­bi…
Rus Mu­hit­tin gi­bi…

Ge­li­bo­lu­’ya yer­le­şip ye­ni ha­yat ku­ran Rus as­ker­ler de ol­du.

Rus di­li de bir söz­cük ka­zan­dı; “Gal­li­po­li­”…



SON­RA NE­LER OL­DU?

Ge­li­bo­lu­’dan ay­rı­lıp Av­ru­pa­’nın dört ya­nı­na da­ğı­lan Rus mül­te­ci­ler, Pa­ris mer­kez­li “Gal­li­po­li­ler Der­ne­ği­” kur­du.

Anı­tın ba­kı­mı için Ge­li­bo­lu­’dan İs­ma­il İsan ile te­ma­sı kes­me­di­ler. Hat­ta ken­di­si­ne özel bir Rus as­ke­ri ma­dal­ya­sı ver­di­ler.

An­cak…

Bu iliş­ki­ler yıl­lar için­de kay­bol­du git­ti.

Tıp­kı, anı­tı yap­tı­ran Ge­ne­ral Ale­xan­der Ku­te­pov gi­bi.

Ku­te­pov sür­gü­ne git­ti­ği Pa­ri­s’­te 16 Ocak 1930’da ka­yıp­la­ra ka­rış­tı.

Kim­se ne ol­du­ğu­nu an­la­ya­ma­dı!

Do­kuz yıl son­ra..

Rus Bir­le­şik As­ke­ri Bir­li­ği­’nin li­de­ri Ge­ne­ral Yev­geny Mil­ler de Pa­ri­s’­te ka­yıp­la­ra ka­rı­şın­ca iş çö­zül­dü.

Ge­li­bo­lu­’da­ki kam­pa ge­lip şar­kı söy­le­yen ün­lü Rus sa­nat­çı­sı Na­dezh­da Ple­vits­ka­ya ve eşi Ge­ne­ral Ni­ko­la­i Skok­lin Pa­ri­s’­te Sov­yet­ler Bir­li­ği is­tih­ba­rat ör­gü­tü GPU (KGB) adı­na ça­lış­ma­yı ka­bul et­miş­ler­di.

Bi­ri­nin kod adı “Fer­mer­şa­” (köy­lü ka­dın), di­ğe­ri­nin “Fer­me­r” (köy­lü) idi.

Gö­rev­le­ri; Pa­ri­s’­te yıl­lar­dır bir­lik­te mül­te­ci ha­ya­tı ya­şa­dık­la­rı ge­ne­ral­le­ri ka­çı­rıp Mos­ko­va­’ya gö­tü­rül­me­le­ri­ne yar­dım et­mek­ti.

So­nun­da ya­ka­yı ele ver­di­ler.

Ni­ko­la­i Skob­lin kaç­tı; İs­pan­ya iç sa­va­şın­da öl­dü­ğü id­di­a edil­di.

Na­dezh­da Ple­vits­ka­ya ya­ka­lan­dı, 20 yı­la mah­kum edil­di; Na­zi­ler Pa­ri­s’­e gir­di­ğin­de öl­dü­rül­dü.

Pa­ri­s’­te fır­tı­na­lar eser­ken Ge­li­bo­lu­’da­ki Rus Anı­tı da bun­dan et­ki­len­di. Ar­tık il­gi­le­nen kim­se kal­ma­mış­tı. Yıl­lar sü­ren ih­mal ve ba­kım­sız­lık so­nu­cu anıt yıp­ran­dı.

Ta­rih: 23 Tem­muz 1949.

Rus Anı­tı dep­rem­de yı­kıl­dı.
Ve… Yıl­lar son­ra…

1990’lı yıl­la­rın so­nu…

Baş­ba­kan Bü­lent Ece­vit anı­tın ve me­zar­lı­ğın ye­ni­den ya­pıl­ma­sı için Rus­ya ile el sı­kış­tı. Ya­pı­mı uzun sür­dü.

Ta­rih: 17 Ma­yıs 2008.

Ge­li­bo­lu Ga­zi Sü­ley­man Pa­şa Ma­hal­le­si İpek So­ka­k’­ta Rus Anı­tı açıl­dı.

Bu anı­tın şöy­le bir özel­li­ği var­dı.

Sov­yet­ler Bir­li­ği da­ğıl­dık­tan son­ra yurt dı­şın­da aç­tık­la­rı ilk anıt­tı.


AN­KA­RA Dİ­RE­Nİ­Şİ BE­YAZ RUS­LA­RI BÖL­DÜ

Bol­şe­vik Dev­ri­mi­’nin li­de­ri Le­ni­n’­in Ana­do­lu­’da kur­tu­luş sa­va­şı mü­ca­de­le­si ve­ren Mus­ta­fa Ke­ma­l’­i des­tek­le­di­ği­ni bi­li­yor­su­nuz.

Pe­ki…

Bol­şe­vik­le­rin “Kı­zıl Or­du­”sun­dan ka­çıp Ge­li­bo­lu ve Ça­tal­ca gi­bi yer­le­re yer­leş­ti­ri­len “Be­yaz Or­du­”nun bu iliş­ki­ye tav­rı kar­şı po­zis­yo­nu ney­di?

Kuş­ku­suz An­ka­ra Hü­kü­me­ti te­dir­gin­di.

Çün­kü, Rus as­ker­ler, baş­ta “din kar­deş­le­ri­” Yu­nan Or­du­su ol­mak üze­re İti­laf Dev­let­le­ri ko­ru­ma­sı al­tın­day­dı. Ana­do­lu ha­re­ke­ti­ne kar­şı kul­la­na­bi­lir­ler­di.

Bu ne­den­le Yu­nan Or­du­su da boş dur­ma­dı; sü­rek­li mül­te­ci Rus as­ker­ler ara­sın­da An­ka­ra­’nın “Bol­şe­vik dos­tu­” ol­du­ğu pro­pa­gan­da­sı yap­tı.

Fa­kat…

An­ka­ra da eli boş bek­le­me­di.

Mül­te­ci­ler ara­sın­da Müs­lü­man Çer­kez­ler, Gür­cü­ler, Ta­tar­lar var­dı. Bun­la­rın li­der kad­ro­su İs­tan­bu­l’­da­ki Mü­da­fa­a-i Mil­li­ye Gru­bu­’y­la te­ma­sa geç­ti. Ör­ne­ğin, Ami­ral Sa­dık İs­la­mov.

İs­tan­bu­l’­da giz­li ser­vis­ler ara­sın­da is­tih­ba­rat ve pro­pa­gan­da sa­va­şı ya­şan­ma­ya baş­la­dı.
Bi­rin­ci Dün­ya Sa­va­şı es­na­sın­da Teş­ki­lat-ı Mah­su­sa Çar­lık Rus­ya­’ya kar­şı fa­ali­yet yü­rüt­mek üze­re ki­mi Ta­tar genç­le­ri­ni eğit­miş ve bun­la­rın bir bö­lü­mü­nü İs­tan­bu­l’­a ge­tir­miş, “Ta­tar Hi­ma­ye Ce­mi­ye­ti­” kur­dur­muş­tu.

Rus mül­te­ci­ler­le iliş­ki­yi bu Müs­lü­man­lar kur­du.

Ana­do­lu­’ya des­tek ver­mek is­te­yen mül­te­ci as­ker­ler­den ba­zı­la­rı An­ka-
ra­’ya gi­der­ken Ada­pa­za­rı­’n­da Yu­nan güç­le­rin­ce ya­ka­lan­dı.

An­ka­ra­’da­ki di­re­niş Be­yaz Rus­la­rı böl­dü.

Ör­ne­ğin…

Ta­rih: 15 Ara­lık 1920.

Ge­li­bo­lu­’ya ge­len bir Rus ma­re­şa­li bir­lik­le­ri tef­tiş eder­ken, “A­na­do­lu­’da­ki is­yan­cı­la­ra kar­şı sa­va­şa­cak­la­rı­nı­” söy­le­yin­ce ba­zı Rus as­ker­ler ayak­la­nıp İn­gi­liz­ler ve yan­la­rın­da­ki Rus su­bay­la­rı­nı öl­dür­dü.

Trak­ya­’da­ki Fran­sız As­ke­ri Mah­ke­me­si, Ma­re­şal Pol­ko­vi­çev ve Al­bay Sta­mo­zin hak­kın­da ölüm ce­za­sı ver­di.

Ma­re­şa­l’­in su­çu bü­yük­tü; üç kez Mus­ta­fa Ke­ma­l’­in Bol­şe­vik ol­ma­dı­ğı­nı söy­le­miş­ti!
Ge­li­bo­lu­’da bu­lu­nan Rus as­ke­ri Ni­ko­lay Ra­yevs­ki anı­la­rı­nı yaz­dı­ğı ki­ta­bın­da Ge­ne­ral Ku­te­po­v’­un, Ke­mal Pa­şa sa­fı­na geç­mek is­te­yen ki­mi su­bay­la­rı dö­vüp apo­let­le­ri­ni sök­tü­ğü­nü yaz­dı.

2 Ocak 1921 ta­rih­li is­tih­ba­rat ra­po­ru­na gö­re, İn­gi­liz­ler Be­yaz Rus Or­du­su­’n­dan ya­rar­lan­mak is­te­miş­ler ama Rus ge­ne­ral­ler­den “re­d” ya­nı­tı al­mış­lar­dı.

En­ver Pa­şa bi­le gö­rüş­me­le­rin­de Ali Fu­at Ce­be­so­y’­a An­ka­ra­’nın “Be­yaz Or­du­”dan ya­rar­lan­ma­sı­nı söy­le­miş­ti.

Her­kes Be­yaz Rus­lar­dan ya­rar­lan­mak is­ti­yor­du.

Bir ki­şi ha­riç…

Ki­mi Rus ge­ne­ral­ler, 1920 yı­lı ba­şın­da Fev­zi Çak­ma­k’­a ula­şıp be­ra­be­rin­de­ki as­ker­ler­le Mil­li Mü­ca­de­le­’ye ka­tıl­mak is­te­dik­le­ri­ni bil­dir­miş­ler ama olum­lu ya­nıt ala­ma­mış­lar­dı.

Çün­kü An­ka­ra Hü­kü­me­ti­’nin ke­sin ta­li­ma­tı var­dı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder