Kaynak: http://www.peramuzesi.org.tr/
Dünyanın en büyük oyun ve öykü yazarlarından olan Anton
Çehov (29 Ocak 1860 – 15 Temmuz 1904), en önemli yapıtlarını 1894’ten 1904’teki
ölümüne dek yazdı – bu sinemanın da ilk on yılıydı. Çehov hiç sinema senaryosu
yazmadı, ama yazsaydı nasıl olacağını hayal etmek oldukça zevkli; ilişkilerdeki
ufak değişimleri, duyguları, anıları ve hareketleri saptamadaki becerisi ve
yapıtlarını sahnelemenin getirdiği zorluklar ve gerekler göz önünde
bulundurulduğunda, sinemanın kaynaklarının Çehov sanatına mükemmel bir uyum
sağlayacağı düşünülebilir. Pera Film Seagull Films işbirliğiyle, ağırlıklı
olarak Sovyet ve Rus yönetmenlerin merceğinden, Çehov’un tanınmış yapıtlarının
film uyarlamalarından oluşan Gökyüzü Işıldıyor: Çehov’a Övgü adlı
programı sunuyor. 19. yüzyıl edebiyatının kilit sözcüklerinden biri
“gerçekçilik” fikriydi sıradan, her gün karşılaşılan insanların zaferleri ve
trajedilerine odaklanmaya çalışılıyordu. Çehov sahne yapıtlarında gerçekçilik
fikrini uygulama konusunda çok kararlıydı, oyunlarında bunu daha iyi
gerçekleştirebilmek için de sıkı bir yakınlığı olan Konstantin Stanislavski
yönetimindeki Moskova Sanat Tiyatrosu, daha sonra ABD’de “metot oyunculuğu”
olarak tanınacak yeni bir oyunculuk yaklaşımı geliştirdi.
Programda Rusya’nın
en iyi çağdaş yönetmenlerinden Karen Shakhnazarov’un Altıncı Koğuş’u yer
alıyor; bir Çehov öyküsünün kışkırtıcı bir şekilde yeniden ele alındığı film,
2009 yılında Akademi Ödülleri’nde Rusya’nın En İyi Yabancı Film dalındaki resmi
adayı olmuştu. Programdaki diğer filmleri arasında Andrei Konchalovskiy’nin
müthiş Vanya Dayı versiyonu, kardeşi Nikita Mikalkov’un az bilinen bir
Çehov oyunu olan Platonov’dan yola çıkan Otomatik Piyano için
Bitmemiş Parça adlı nefis filmi sayılabilir. Tatiana Repina’nın
serbest bir uyarlaması olan Çehov’un Motifleri, Kira Muratova’nın en
yenilikçi çalışmalarından biri. Nuri Bilge Ceylan’ın Çehov hikayelerinden
esinlendiği Kış Uykusu ile Louis Malle’in son filmi 42. Sokakta
Vanya da eşlik ediyor. Gökyüzü Işıldıyor edebiyat tarihinin en
ünlü isimlerinden biri olan ve günümüzde önemini hala koruyan Anton Çehov’un
yapıtları arasında bir yolculuğa çıkıyor.
Altıncı
Koğuş
Yönetmen: Aleksandr Gornovskiy, Karen Shakhnazarov
Oyuncular: Vladimir Ilin, Aleksey Vertkov, Aleksandr Pankratov-Chyornyy
Rusya, 2009, 83’, renkli
Rusça; Türkçe altyazıyla
Oyuncular: Vladimir Ilin, Aleksey Vertkov, Aleksandr Pankratov-Chyornyy
Rusya, 2009, 83’, renkli
Rusça; Türkçe altyazıyla
Çehov’un aynı adlı öyküsünün cesur ve modern bir yorumu
olan Altıncı Koğuş, gerçek bir olaya dayanıyor: Bir akıl hastanesinin
koğuş yöneticisi, sonunda aynı koğuşun hastası oluyor. Dr. Andrey Ragin’in
yavaş yavaş ilerleyen yabancılaşması, Çehov tarafından insanlığın, bilimin
vaatleriyle ilgili hayal kırıklığının bir metaforu olarak kullanılmıştı; Karen
Shakhnazarov’un versiyonundaysa (senaryosunu Alexander Boraadyanski’yle
birlikte yazdı) bu hayal kırıklığı, ülkenin geleceğine duyulan inancın giderek
tükenmesi olarak okunabilir. Canlı ve belgesele benzer bir tarzda, gerçek bir
akıl hastanesinde çekilen film, rekor sürede (dört hafta) tamamlanmış ve Rusya’da
hem gişede, hem de eleştirmenler nezdinde büyük başarı kazanmıştı.
“Çehov’un betimlemelerini parçalayıp bunları yalancıktan
röportajlarda karakterlerin dile getirmesini sağlamak, zaman dizimini bozmak,
sessiz amatör çekimleri araya serpiştirmek ve sonunda anlatıdan tümüyle
vazgeçmek suretiyle yönetmen, çarpıcı bir Çehov yapıbozumu gerçekleştirmiş…”
Otomatik
Piyano için Bitmemiş Parça
Yönetmen: Nikita Mikhalkov
Oyuncular: Aleksandr Kalyagin, Elena Solovey, Evgeniya Glushenko
Sovyetler Birliği, 1977, 103’, renkli
Rusça; Türkçe altyazıyla
Oyuncular: Aleksandr Kalyagin, Elena Solovey, Evgeniya Glushenko
Sovyetler Birliği, 1977, 103’, renkli
Rusça; Türkçe altyazıyla
Anton Çehov’un komik trajedilerinden biri hissini yaratan
(filmin senaryosu Çehov’un yapıtlarından ve bitmemiş oyunu Platonov’dan
esinlenerek yazılmış) “Otomatik Piyano için Bitmemiş Parça”, kişisel hayal
kırıklığının, duygusal vazgeçmişliğin ve pişmanlığın iddiasız, zarif, tutkulu
bir anlatımı. 20. yüzyılın başlarında aile ve dostlar, generalin karısı Anna
Petrovna’nın kır malikanesinde bir araya geliyor. Anna’nın üvey oğlunun yeni
karısı Sofia, dul kadının hayranlarından birinin kayınbiraderi Mişa’yı (Alexander
Kalyagin) hatırlıyor: Bundan birkaç yıl önce idealist bir aşkı paylaşmışlarken,
adamın sönük bir eşe ve öğretmen olarak çalışmaya razı olmasına inanamıyor.
Salon oyunları ve kadın haklarıyla, köylülerin neler yapabildiğiyle ilgili boş
konuşmalar arasında Sofia ve Mişa’nın aşkı yeniden harlanıyor. Adetleri hiçe
sayıp ailelerini terk edecek ve yitik hayallerinin peşinden gidecekler mi?
Köpekli
Kadın
Yönetmen: Iosif Kheifits
Oyuncular: Iya Savvina, Aleksey Batalov, Nina Alisova
Sovyetler Birliği, 1960, 89’, siyah-beyaz
Rusça; Türkçe altyazıyla
Oyuncular: Iya Savvina, Aleksey Batalov, Nina Alisova
Sovyetler Birliği, 1960, 89’, siyah-beyaz
Rusça; Türkçe altyazıyla
Çehov’un en sevilen, en hüzünlü öykülerinden birini işleyen
bu tatil aşkı filminde Moskova bankerlerinden Dmitri Gurov, 1900’lerin başında
Yalta’da, genç ve güzel bir kadın olan Anna’yı köpeğini dolaştırırken görüyor.
Ortaya çıkıyor ki ikisinin de evlilikleri sorunlu, ama hassas bir kontrol
altında tuttukları dünyalarını alt üst edebilecek bir maceraya atılmak
konusunda ikisi de isteksiz. Yaz tatili sona erince ikisi de evlerine dönüyor,
ama sonra Dmitri’nin karşısına, Anna’nın yaşadığı şehre gitme fırsatı çıkıyor.
Yaşadıkları şey geçici bir heves miydi, yoksa dolu dolu bir yaşam sürmek için
bir fırsat mı? Khefitz hem zengin bir dönem portresi, hem de ertelenmiş tutkuya
dair parlak bir inceleme ortaya koyuyor, bahtsız çiftini karmaşık ve canlı
karakterler haline getirmekle kalmıyor, söz konusu dönemi temsil etmelerini de
sağlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder