Moskova

Moskova

7 Ağustos 2018 Salı

İki dünya arasında





Foto, video: Aleksandr Kryajev
Makale: Yekaterina Novikova


Şifa bulan, geleceği gören ve yağmur yağdıran şamanlar...

Son yıllarda, Rusya Federasyonu'nun bir parçası olan ve Sibirya'nın güneyinde bulunan Tuva Cumhuriyeti, hayatın anlamını bulmaya çalışan, bazı gizli bilgiler edinmek isteyen ve bazen sadece ilginçlik, macera ve yeni izlenimler peşinde koşanlar için cazibe merkezlerinden biri haline geldi. Bu bölge, dinlerin, kültürlerin ve ilginç olayların buluşma yeri.

Moskova'dan Tuva'nın başkenti Kızıl'a ulaşmak neredeyse bir gün alıyor. Turistler egzotik yerel lezzetleri denemek, doğanın tadını çıkarmak, şamanları tanımak için burayı ziyaret ediyorlar. Araştırmacılar onlar hakkında bilimsel çalışmalar yaparken, bazı hastalar da tavsiye için onlara başvuruyor.

Tuvalılar, gururla Tuva'nın dünya şamanizminin başkenti olduğunu söylüyor.

Tuva'nın resmi dini Budizm olmasına rağmen, yerel halkın çoğu, şamanlara karşı çok saygılı ve çoğu kez onların yardımına başvuruyor. Günümüzdeki Tuvalılar da, yıllar önce dedeleri ve nineleri gibi tavsiyeler almak, bir sağlık sorununu gidermek ve geleceği öğrenmek için şamanlara gidiyor.

Şamanlar müşterilerine, taş veya koyunun kürek kemiklerinden fal bakıyor, şans, esenlik, hastalıkların kovulması, bir evin veya arabanın kutsanması için çeşitli ritüeller sunuyor. Sunulan hizmetler için net bir fiyat listesi de yok. Her müşteri imkânı olduğu kadar veriyor.

Kızıl'daki şaman toplumundan birinin bürosunu bulmak zor değil. Yoldan geçen herhangi biri 'şaman kliniğine' nasıl gideceğinizi söyleyecektir. Şamanların gelen misafirleri kabul ettikleri ahşaptan yapılmış alçak evler küçük odalardan oluşuyor. Çalıştıkları masalarda tef, tokmak, ayna ve taş gibi büyülü özellikleri olan çeşitli eşyalar görebilirsiniz. Giysileri, kurdele ve nakış ile süslenmiştir. Hava, aromatik maddelerin yakıldığı kaptan çıkan dumanla doludur. Şamanlar eşyalarına dokunulmasına izin vermezler ve haklarında bilgi vermek istemezler. Şamanların kullandığı bazı 'araçlar' şöyle:

Kuzungu aynası ve ayı pençesi

Şamanların vazgeçilmezlerinden biri kuzungu aynası. Şamanlar bu ayna yardımıyla törenleri yürütüyor, şifa dağıtıyor ve fal bakıyor. Ayı pençesi de tefe vurmak için tokmak olarak kullanılıyor. Tuva şamanları ritüellerinde genellikle ayı ruhuna yöneliyorlar.

Şaman tefi
Tefin üzerine, renkli bantlar (çalama), çan ve ziller ile bağlanıyor. Teflerin kötü ruhları korkutup şamanın kendisini de koruduğuna inanılıyor. Tefin üzerine hayvanlar, kuşlar, insan yüzleri çiziliyor. Bu çizimler şamanın ruhunun birer yansımasıdır. Tef, kadının dişiliğini sembolize ederken, tokmak da erkeğin erilliğini simgeliyor.

***
Tuvalılar her zaman şamanların yardımına başvurmuşlardır. Zaten başka türlüsü de pek mümkün değil... Sözgelimi bir şaman çakıllar üzerinden koyunun nerede olduğunu görüp size söyleyebiliyor.

Tuva'da resmi olarak kayıtlı yedi şaman kuruluşu bulunuyor.

Tuva Milliyetleri Ajansı'nın Ekim 2017 verilerine göre, resmi olarak kayıtlı yedi şaman kuruluşu bulunuyor. Bu örgütlerden biri olan 'Ayı Ruhu'nun en küçüğü 24 yaşında, çoğunluğu erkek 70 üyesi bulunuyor.

Etnolog ve antropolog Valentina Kharitonova, "Şamanizm, gerçekliğin algılanması ve yorumlanmasıyla ilişkili evrensel insan özelliklerine uzanan kökleri karmaşık bir olgudur" değerlendirmesini yaptı.

Şifacılar genellikle 'şaman kliniklerinde' çalışır. Zira şaman uygulamaları ile sıradan işleri birbirine karıştırmak kabul gören bir şey değil.

Birçok şaman 'sivil' çalışmadan sonra emekli oluyor ve tüm zamanlarını kliniğe ayırıyor. Kimileri geçmişte bir şoför, kimileri de traktör sürücüsüydü. Örneğin, 'Ayı Ruhu'ndan bir şaman olan Nina Sarıglar, 17 yaşından beri taşlarla geleceği tahmin edebilmesine rağmen, hayatı boyunca paramedik olarak çalıştı. Başka bir şaman, doğduğundan beri özel bazı yeteneklere sahip olduğunu hissettiğini söylüyor. Klinikte çalışmaya başlamadan önce çeşitli işlerde çalışmayı denemiş. Traktör şoförlüğü, elektrikçilik, çiftçilik-hayvancılık, orduda donanmada görev yapmış.

Şamanların anlattıklarına göre, sahip oldukları özel yetenekler nesilden nesile aktarılıyor. Sadece öğrenmekle şifacı olunamıyor. Sara Sarıg-Ool durumu "Kişi 'şaman hastalığı'na yakalanır, yetenekleri ortaya çıkar. Ama deneyimli insanlar, onlar için anlaşılabilir işaretlerle, birinin çocukluktan itibaren özel yeteneklere sahip olduğunu görebilirler" sözleriyle açıkladı. Sara, şamanlığını köklerinden alan biri. Ailesinde, erkek ve kız kardeşinde de aynı yetenekler var.

Ne arabam ne atım ne karım ne de evim var. Benim evim toprak ve gökyüzü!

Şamanlara göre, eğer bir kişide şamanik yetenekler ortaya çıkarsa, geçmiş yaşamına giden yolun kendisine kapanması gerekiyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder