Moskova

Moskova

15 Ağustos 2018 Çarşamba

'Fedor Amca'nın babasına veda...






Türk lirası ve rublenin dolara karşı ayakta kalma savaşı…. ABD’nin Rusya ve Türkiye yaptırımlarında yeni dalga beklentisi… Suriye krizinde yeni çözüm arayışları… Gündemde “önemli” sayılan bu ve benzer pek çok madde var ama bugün manşetimizi, çocukluğumuzun kahramanlarından “bir güzel insana veda” için ayırmayı borç biliyoruz:


Türkiye’de de pek çoğumuzun “Çocukluğumun en güzel romanı” diye andığı ve defalarca okuduğu “Fedor Amca”nın yazarı Eduard Uspenski, 81 yaşında hayata veda etti… 

Sadece “dünyanın en iyi çocuk romanları” arasında gösterilen “Fedor Amca” («Дядя Федор»- Dyadya Fyodor) değil, Krokodil Gena ve Çeburaşka ile arkadaşları dahil, pek çok ölümsüz "kahramana" hayat veren Uspenski’nin Moskova’da hayata gözlerini yumduğu açıklandı.

Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.

"Büyük usta”nın vefatını kızı İrina kısa bir notla açıkladı:

“Eduard Nikolayeviç’in vefatını büyük bir üzüntüyle paylaşıyorum…”




Bir süre önce kanser teşhisi konan Uspenski, 9 Ağustos’ta evinde düşerek şuurunu kaybettikten sonra hastaneye kaldırılmış, ancak tedavileri yanıtsız bırakmıştı. Yazarın, Moskova yakınlarındaki Puçkovo köyündeki evinde vefat ettiği açıklandı.

Sovyet yıllar boyunca 60’tan fazla çizgi film, Eduard Uspenski’nin kitapları ve senaryoları ile hayat bulmuştu. Bunlar arasında “Timsah Gene ve Arkadaşları”, “Fedor Amca, Köpeği ve Kedisi” en çok sevilenler arasındaydı.



 



Vikipedi’da, yazarın biyografisi özetle şöyle veriliyor:

Eduard Nikolayeviç Uspenski (Rusça: Эдуа́рд Никола́евич Успе́нский}; d. 22 Aralık 1937), Rus çocuk kitabı yazarı. Eserlerinde en sevilen karakterler Fedor Amca'nın Kedisi ve Köpeği kitabındaki ciddi ama maceracı çocuk Fedor Amca (Дядя Фёдор) ve iki hayvan arkadaşın maceralarını konu edinen çocuk romanındaki ikili Krokodil Gena (Крокодил Гена) ve Çeburaşka (Чебурашка)'dır.




Uspenski, Moskova Oblastı Yegoryevsk'de doğdu. Mühendis olarak mezun olduktan sonra animasyonlar yazarak ve üreterek hayatını kazandı.

Yazmanın ve üretmenin yanı sıra Uspenski radyo ve televizyonda profesyonel rolü olan uzun ömürlü bir figürdür: şarkılar ve esprili diyaloglarla çocuklara gramer, matematik, bilim ve kibar davranış konularını anlatan popüler radyo programı Radyo Nanny nin oluşturulmasında etkili olmuştur. Son yıllarda, nostalji sever yaşça büyük izleyicilere eski popüler şarkıları yetenekli amatör şarkıcıların seslendirdiği müzikal televizyon programı V Nashu Gavan' Zahodili Korabli'nin sunuculuğunu yapmaktadır.

Uspenski çocuk kitaplarına ilave olarak oyun ve şiirde de yaratıcılığını gösterir.





Uspenski'nin ilk kitabı Fedor Amca, Köpeği ve Kedisi ilk kez 1974 yılında Rusça yayınlandı. Ana karakteri çok ciddi olduğu için amca diye çağrılan Fedor, altı yaşında bir çocuktur. Ailesi konuşan kedisi Matroskin'nin evde kalmasına izin vermeyince evi terk eder. Köpeği Sharik'i de yanına alarak Prostokvashino (Простоквашино) adında bir köye yerleşir. Bir hazine bulduktan sonra Fedor çorba ve patates ile çalışan bir traktör ve kış boyunca ısıtması için taşınabilir güneş satın alır. Kitabın başarılı bir çizgi film uyarlaması da yapıldı. 

FEDOR AMCA HAKKINDA YAZILANLAR

70’li yıllarda Türkiye’de büyüyen tek çok çocuğun hayatına da damga vuran “Fedor Amca” romanı için Ekşisözlük’te yazılanlardan seçmeler:

“En sevdiğim kitaptır. yazın tuncelide bir ilkokula çocukluk kitaplarımı verirken yollamaya kıyamadığım parçalardan biridir. onları bu güzelim eduard uspensky dünyasından mahrum ettim ama onsuz bir kitaplık düşünemezdim.”

"bugün yalnız yaşamak konusunda takıntılı bu kadar çok 18 - 25 yaş arası insan varsa, en büyük sorumlusu bu kitaptır."

"konuşan kedi miçonun, fedor'un sosisli sandviçini yeme biçimine müdahele ederken tanıştıkları ve fedorun 5 yaşındayken, amca olarak evden ayrılarak, bi köye yerleşip hayvanlarla harika bi yaşam sürmesini olağanüstü anlatan, çok da güzel resimlenmiş, 70'lerin en iyi çocuk kitaplarını yayınlayan cem yayınevinin arkadaş kitaplar serisinden bugün hala yayınlanan nadir kitaplarından biri. devamlı ebeveynden izin almak zorunda olan sıkılmış çocuk bünyesine, ferahlık ve özgüven veren müthiş kitap.”

"çocukluğumda okuduğum en başarılı, sürükleyici, eğlenceli kitaplardan biri. aklımda kalan en komik ayrıntılardan biri inek dilberin bir gün yanlışlıkla şerbetçiotu yiyip sapıtması, ahırında ispanyol dansları yapmasıdır. yetişkinliğime kadar uzanan bir dönemde hafiften sapıtmış herkesi şerbetçiotu yemiş olmakla itham etmeme neden olmuştur.”

"uspenski'nin çocukluğumda en az 15-20 kez okuduğum kitabı. o zamanlar belki benden de küçük bir çocuğu anlatır ve hayal gücünü bayağı zorlardı. çocukken çok hoşuma giderdi o küçücük çocuğun muço ismini verdiği konuşan kedi evden istenmeyince direk kediyi alarak evden kaçtığında istediği birçok şeyi elde edebilmiş olması, hemen gömü (define) bulmaları, ev, traktör almaları falan. daha sonra büyüyünce bu kitabı düşündüğümde fazla abartmış, küçük çocukları istedikleri bir şey olmadığında direk evden kaçmaya özendiren bir kitap olduğunu düşünerek sinir olmaya başlamıştım. çocukken defalarca okuduğum için acaba bende mi bir tuhaflık var diye düşünürdüm ama meğerse benim gibi birçok insan varmış. fedor amca'yı en son 24 sene önce okumuşumdur ama hala bazı yerlerini ve çizimlerini hatırlarım.

traktörü almaya karar verirken kedi muço yönlendirmişti yine onları. köpeğe kalsa motosiklet alacaklardı. fedor amca otomobil demişti hepsi binebilsin diye. ancak muço "hayatta araba aldırmam sizlere" demiş, onları arabanın toprağa saplanabileceğini düşünmeye sevketmiş ve kendilerini bu durumda kurtaracak aracın traktör olduğunu düşününce traktör amaya karar vermişlerdi. trakrörü alırken "az benzin yaksın, çok hızlı gitsin" diye talepte bulunulduğunu da hatırlıyorum. sonra evdeki yemeklerden verilince çalışan traktör gönderilmişti. bir de papağanları vardı bunların, hırsız riskine karşı kapı çalındığında "kim o" demesi öğretilmişti ama bir gün çocuk ansiklopedisi getiren postacı peçkin, evde sürekli "kim o" diyenin bir papağan olduğunu bilmeyince çıldırma noktasına gelmişti. enteresan bir çocukluk kitabıydı cidden.”

"çocukken okuduğum en muhteşem kitaptır.babam tarafından bir gün okumam için alınmıştı.adından hiç hoşlanmamış fakat kapaktaki kedi resminin merakı ile okumaya başlamıştım.ilkokul 2 ya da 3 e gidiyordum sanırım.pek net hatırlamıyorum.ama kitap mükemmeldi.kitap aklıma geldikçe şimdiki hayal gücümün büyük bir bölümünü , hayvan sevgimin bir kısmını bu kitaba borçlu olduğumu düşünüyorum.kitap bittiğinde tekrar ve tekrar okumuştum.tıpkı fedor gibi yaşamayı hayal etmiştim.gelecekteki hayatın hiçte zor olmadığını düşünmüştüm.hatta kimi zaman fedor gibi evden kaçasım bir kedi , köpek , traktör ,tarla ,ev sahibi olasım gelmişti.belli bir süre sokaktaki kediler ya konuşursa diye beklemiştim. "bir çocuğun anıları" gibi oldu."




"öyle güzel bir kitaptı. toruna torbaya saklanmalık.

"dünyanın en güzel çocuk romanı olabilir. kaç kere okuduğumu hatırlamıyorum. aklımda kalan detaylar; fedor amca'nın evden kaçarken yoğurtçular isimli bir köye gittiği ve eve gelen bir hayvana (kedi değildi ama köpek miydi inek miydi emin değilim) aklına ilk gelen nesne olan çaydanlık ismini verdiğiydi.”

"şimdi farkettim ki bu kitabın devam kitapları da yazılmış uspenski tarafından ve ülkemizde de beyaz balina yayınları tarafından basılmış. çocukluğumun en önemli kitabı olan fedor amca'nın devam serisinden haberdar olmak bu yaşta bile heyecan verici. kitaplar d&r'ın web sitesinde görülebilir.”

"en büyük keyfi 8-9 yaş gurubu alır bu kitaptan. her sayfasında kıkır kıkır gülünür ama yaş gurubu çok spesifiktir şayet 11 yaşında tekrar okuduğunuzda yüzünüzde eskiden okurken çok eğlenmeniz hatrına buruk bir gülümseme kalır sadece. 11 yaşında 8-9 yaşlarında anlamadığı için sıkılıp bırakmış bünye büyük bir açlıkla vasconcelos'un şeker portakalı'nı yeniden keşfeder çünkü... soyut algı ne kadar hızlı gelişir o yaş aralığında... velhasıl olursa/varsa mutlaka çocuğunuza ikisini de okutunuz efendim.”

"kitaptaki ineğin isminin dilber olması nedeniyle senelerce her bu ismi duyduğumda beni gülümseten kitap. klasik olmayı gerçekten hakeder.”

"ilkokul çağındaki bir çocuğun sözcük dağarcığına beklenmedik ölçüde ciddi katkıları olan, hayata dair pek çok şey öğreten (şerbetçiotu, torpil) ve bunu yaparken kalori yaktıran(!) (bkz: gülmek) bir erken dönem şaheseri. belki de en önemli yanlarından biri, çocukların yetilerini hafife almayarak, kendi hayatları ile ilgili irade sahibi olduklarını göstermesi."

 "ilkokul da bir arkadaşımın bana ödünç olarak verdiği kitaptı. ikinci sınıfa gidiyorduk, araya yaz tatili girdiği için geri verememiştim kitabı, arkadaşımda kitabı teyzesinden almıştı, bayağı eski ve değerli bir baskıydı yani. arkadaş kitap senin olsun dedi, bildiğin kitap bende kaldı ve o kitabı herkesten sakındım dört yıl boyunca. yüzük ile gollum arasında ki ilişkiye dönmüştü benim bu kitapla olan ilişkim. arada bir açıp açıp okurdum vay anasını.

sonra ben altıncı sınıfa giderken kitabı odamda gören tatlı kuzenim meraklı gözlerle kitabı inceliyordu. çocuğun o kitabı istediğini farkettim, kıyamadım verdim kitabı. 8-9 yıl geçti üzerinden ne alemde o kitap acaba, hey gidi.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder