M. Hakkı Yazıcı
Kaynak: TurkRus.com
Serkan’ı geçenlerde bir
sabah çok dertli gördüm.
“Hayırdır, hangi denizlerde,
hangi gemin battı?” diye sordum.
O sırada cep telefonu
çaldı; cevap veremedi.
Duymasa da, “Sende çok
gemi vardır, dert etme,” dedim.
Telefon konuşması
bitti, bir diğeri başladı. Sonra bir diğeri daha…
Neden sonra yanıma
geldi. Konuyu unutmamıştı.
“Yahu,” dedi, “İyice komplekse
giriyorum galiba.”
“Nasıl yani?”
“Benim Turuskayam,
makaraya almaya başladı beni.”
“Turuskaya da neymiş?”
“Benim kız. Annesi yeni
bir şey türetti. Kızını benim tatlı Turuskayam diye seviyor.”
“Hiç duymadım, böyle
bir sözcük mü var?”
“Benim hanımın icadı.
Türk kadınlarına Turçanka, Rus kadınlarına da Ruskaya diyorlar ya. Bizim kız da
babası Türk, anası Rus, yani Türk-Rus melezi olunca Tanya Turuskayam diye
çağırıyor onu. Evin içinde ‘Turuskaya maya’ aşağı, ‘Turuskaya maya’ yukarı...”
“İlginç. Bakarsın bu
sözcük tutar, Rusça ve hatta Türkçe söz dağarcığına katkı olur,” dedim.
“Peki,” diye devam
ettim, “Bu iyice komplekse girme olayı ne iş?”
“Sorma,” diye içini
çekip anlatmaya başladı.
Serkan’ın Turuskayası
artık büyüdü, masal yaşına geldi ya, her akşam annesi, babası uyumadan önce
masal anlatmazsa yatağa girmiyormuş. Serkan’ın karısı Tatyana bir kucak dolusu
masal kitabı almış, her akşam uyumadan önce yatağın başında okuyorlarmış.
Son zamanlarda tutturmuş
“Annem okumasın; babamı istiyorum,” diye.
“Ne güzel, sevinmen
lazım; anlaşılan seni daha çok seviyor,” dedim.
"Yok yahu, değil. Önce
ben de öyle zannedip, seviniyordum,” dedi.
“Neyse. Zaten çocuk
ikinizi de çok seviyordur.”
“Bazen malum bizim
mesai sarkıyor, işten erken çıkamıyorum. Uzun iş seyahatleri de var ya, iyice
strese giriyorum. Ben eve gitmeden yatağa girmiyor.”
Turuskayası Serkan
masal kitabını okurken kıkır kıkır gülüyormuş.
Önceleri masalın
içindeki komik olaylara gülüyor diye düşünmüş. Ancak gülünecek bir şey olmasa
da gülüyormuş.
Serkan, senelerdir
Rusya’da, Rusçası derdini anlatmaya yetiyor, ancak minik Turuskayası artık
babasından daha iyi Rusça konuşuyor. İlginç, çocuklar ne kadar çabuk
öğreniyorlar herşeyi!?
Sonunda çocuğun niye
güldüğünü, Serkan’ın komplekse girmesine neyin neden olduğunu anlıyorum.
Meğer Turuskası masala
değil, babasının ona komik gelen telaffuzuna gülüyormuş.
***
Geçen gün Serkan’la bir müşteriden
çıktık. Vakit çok geçmişti, ofise dönmemeye karar verdik.
Serkan’ın karısı Tatyana tiyatroya
bilet almış, Mayakovskaya’da bekliyormuş. Beni de arabayla oraya bırakacaktı.
Döndüğümüz yer pek bilmediğimiz bir
semtti. Serkan arabada navigatörü açtı.
Sesli adres vermek için cihazın
mikrofonuna doğru “Mayakovskaya,” dedi.
Alet ilgisiz şeyler algıladı.
Serkan bir daha, en düzgün telaffuzu
kullanmaya gayret ederek, “Mayakovskaya,” dedi. Alet yine yanlış algıladı,
başka yerleri gösterdi.
En sonunda Serkan sinirlendi,
tepinmeye başladı, kendi telaffuzuna kusur bulmayıp, “Yahu, bu aptal alete
Mayakovskaya diyorum, algılayamıyor,” diye isyan etti.
Gülmeye başladım. Serkan’ın Turuskayasının
neden masalları babasına okutturup, eğlendiğini daha iyi anlamıştım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder