Kaynak: http://www.rusyam.com/
Bahar
Akıncı, Pegas “Çok Gezenler Kulübü”nde Moskova’nın simgelerinden GUM’u
anlatıyor: Kızıl Meydan’ın en can alıcı, en zarif binalardan birisi de
GUM. (Ruslar Gum’u yazıldığı gibi okuyor, bilgine). GUM aslında bir AVM’den çok
daha ötesi. Kızıl Meydan’ı neredeyse tüm Doğu cephesini kaplayan, iç içe geçmiş
galerilerden oluşan, tam 120 yıl önce Neo-Rus tarzda inşa edilmiş, taş, cam ve
çelik konstrüksiyon karışımı nefis bir bina. Yapımına 1890 yılında, dönemin
ünlü mimarı Alexander Pomerantsev tarafından başlanan GUM, 1893 yılında
tamamlanmış.
Moskova’da
ziyaret ettiğim, fotoğrafladığım AVM’ler arasında 1200 mağaza ile en büyüğü,
cam tavanı, asma katları, şık cafe’leri, mekan içi peyzajı (içini bildiğin
çiçek bahçesine çevirmiş Ruslar ki şahane) ile en görkemlisi.
Özellikle
Mühendis V. Shukhov tarafından tasarlanan cam tavan, binanın mimarisine
benzersiz bir haz vermiş. Bu cam çatı, 14 metre çapında bir yarım daireye
dönüşerek gökyüzüne açılan şeffaf bir kafes gibi sarıyor bu kocaman binayı.
(GUM yetkililerinin söylediğine göre cam tavanın yapım maliyeti tamı tamına 200
bin Sterlin)
GUM’un
meşum tarihi
Aslında
GUM, 1812 yılına kadar dünyanın ilk ve ilkel AVM’leri arasında
gösterebileceğimiz, yan yana ahşap dükkan ve pasajlardan oluşan bir nevi
Kapalıçarşı olarak kullanılmış. Ancak Rusya’nın olumsuz hava şartları ve Kızıl
Meydan’da sıklıkla yaşanan don olayları, dükkan sahiplerinin tehlikeli ısınma
yöntemleri kullanmasına ve sık sık yangın çıkmasına sebep olurmuş. 1812
yılında, Fransız işgali günlerinde çıkan en büyük yangından sonraysa alışveriş
merkezi, tamamen yanıp kül olmuş.
1889
yılına kadar bir dizi onarım geçiren, sökülen, bozulan, yanan, yeniden yapılan
ve başına gelmedik kalmayan GUM’un Moskova yönetimi tarafından yeniden inşasına
karar verilmiş ve 21 Mayıs 1890 günü, şu andaki GUM’un temeli atılmış. 1890
-1891 yılında çelik konstrüksiyonlu taş duvarlar yükselmeye başlamış. 1893
yılına gelindiğinde ise pasajlar, dükkanlar, astar, iç süsleme bitmiş; merkezi
ısıtma ve kendi istasyonu ile toplam 2 bina; 2,5 yıl içinde tamamlanmış.
1917
devriminden sonra alışveriş merkezi devletleştirilmiş ve adı GUM olarak
değiştirilmiş. 1928 yılına kadar süren ticari hareketlilik, Stalin’in binayı
ofis olarak kullanılmaya başlamasıyla son bulmuş. GUM binası 1932 yılında
Stalin’in eşi Nadejda’nın intiharından sonra, O’nun vücudunun sergilenmesi için
yeniden halka açılmış. Son olarak 1990’ların başında bir Türk şirketinin
restore etmesiyle alışveriş merkezi yeni mağazaları, gösterişi ve şık
vitrinleri ile yeniden hayata dönmüş.
Günümüzde
GUM
GUM;
içine girdiğiniz ilk andan itibaren sanki bir AVM’ye değil de, müzeye, saraya
geldim hissi yaratıyor bünyede. Ortadaki büyük fıskıyeli havuza açılan 3 upuzun
koridor ve çiçeklerle, 50’lerden kalma bisikletlerle bezenmiş 3 kat; cam
tavanla birleşip güneşin ince ince içeri sızmasına ve binanın gün ışığı ile
dolmasına sebep oluyor. Giriş katında ağırlıklı olarak Jill Sander, Salvatore
Ferragamo gibi tasarımcıların ve Burberry, Max Mara, Etro gibi dünya
markalarının mağazaları bulunuyor. Orta katta ise tam anlamıyla bir ayakkabı
cenneti! Manolo Blahnik’ten tut da, UGG’a ve Rus markalarına kadar en
uygunundan en astronomiğine kadar her tür ayakkabı mağazası mevcut. Armani Café
de bu katta. Ancak öğle saatlerinde, iyi bir Rus yemeğini, uygun fiyata yemek
istiyorsanız; o zaman da 3. Kattaki no:57’ye çıkacaksınız. Özellikle öğle
saatlerinde burası tıklım tıklım. Hoş, GUM her saat dolu, her saat hareketli.
72 milletten insan evladı ile dolup taşıyor. Bu da Moskova’nın bir dünya kenti
olduğunun en basit göstergesi gibi.
Gum’un
zarif iç dizaynı, ortada fıskiyeli bir havuza paralel 3 katlı 3 koridordan
oluşur. Cam tavandan sızan ışık, hediyelik eşya standlarını ve birbirinden şık,
gösterişli ve gözalıcı vitrin dizaynına sahip yabancı ve yerli mağazaları
aydınlatır. Mağazaların fiyatları yüksek olsa da kalitesi kendini hemen belli
eder. ıçeride yeralan birçok restoran, fastfood ve kafede lezzetli yiyecek
seçeneklerini bulabilirsiniz. Bu kafelerin içinde hiç kuşkusuz Basco kafe hem
Kızıl Meydan manzarası hem de kalitesi ile diğerlerinden ayrılır. Bunun yanı
sıra koridorda yer alan açık kafelerde oturup, koridorlarda uçan kuşları ve
alış veriş yapanları izleyerek dinlenebilirsiniz.
GUM her
gün, sabah 10.00 – akşam 10.00 arası açık. Kızıl Meydan’da kime sorsan
gösterir. GUM’a en yakın metro istasyonları ise Ohotny Riyad, Teyatralnaya ve
Ploshchad Revolutsi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder