Boris
Egorov
Kaynak:
https://www.rbth.com/
Aslında
bir Türk kızı olan Maria Kexholmskaya, I. Dünya Savaşı sırasında hemşire olarak
görev yaptı ve askerler ona şevkati ve ilgisi nedeniyle "azizlerin
azizi" adını taktılar.
Bu hikaye 24 Ocak 1878'de, Rus-Türk Savaşı sırasında
gerçekleşmişti.
Rus birlikleri hızla Edirne'ye doğru ilerlemekteydi.
Her tarafta korkunç bir kargaşa vardı: Mülteci kalabalıkları
kaçışıyordu, devrilmiş arabalar ortalığa saçılmıştı, ayrıca asker kaçakları
olan 'başıbozuklar' tarafından soyulan ve öldürülen yerel halkın cesetleri de
ortadaydı.
Keksholm Grenadier Alayı'ndan Er Mikhail Saenko, şehrin harabeye
dönmüş binaları arasında aniden, öldürülmüş
bir kadının cesedinin yanında beş yaşlarında küçük bir Türk kızını fark etti.
Asker saflarından koşarak çıktı ve hemen çocuğu yakaladı.
Alay komutanlığı, bu zavallı yetim çocuğu himayesine alarak
evlat edinmeye ve reşit olana kadar ona bakmaya karar verdi.
O, artık bütün alayın sevgili manevi kızıydı.
Kızın adı Ayşe olmasına rağmen, vaftiz edildi ve
İmparatoriçe Maria Aleksandrovna ve onu kurtaran alayın onuruna Maria
Kexholmskaya adını aldı.
Askerler ve subaylar, "alayın kızı" Maria için
özel bir fon oluşturdular ve düzenli olarak bu fona bağışta bulundular. Hatta Çarlık
sarayına, kızı Noble Maidens Enstitüsüne kaydettirmeleri için dilekçe bile
verdiler.
Çalışkan ve disiplinli bir kızdı. 1890'da bu Enstitü'den mezun
oldu ve iki yıl sonra Aleksander Schlemmer adında bir subayla evlendi. Damat,
alayın subay toplantısında Maria ile izdivaç talebini resmen ilan etti.
Keksholm Alayı, "kızları" için çeyiz olarak
12.500 gümüş ruble gibi etkileyici bir meblağ verdi.
Kızın kurtarıcısı Mikhail Saenko, düğüne katılamamıştı,
ancak tebrik telgrafı göndererek mutluluğunu ifade etti.
Maria, I. Dünya Savaşı sırasında hemşire olarak orduda görev
yaptı ve askerler ona şevkati ve yaralılara, hastalara ilgisi nedeniyle
"azizlerin azizi" adını taktılar. 1920'de Kırım'da tüberkülozdan
öldü.
Wikipedia linki:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder