Anna
Popova
Kaynak:
https://www.gw2ru.com/
Rusya’da eski zamanlarda kendisinin kelimenin tam anlamıyla
talih yoksunu olduğunu düşünen bir adamla karşılaşıldığında, genellikle üzgün
bir şekilde şöyle söylenirdi:
“Zavallıcık muhtemelen Pazartesi günü doğmuş.”
Genellikle, pek çok kişi bütün talihsizlerin bu günde
doğduğuna inanırdı.
Ayrıca, şaşkınlıkla şunu da eklerlerdi:
Vay canına, ‘везет как утопленнику’ (“vezyot kak
utoplenniku”) veya “boğulmuş bir adam kadar şanslı”.
Bunun ne anlama geldiğini merak ediyorsunuz, değil mi?
Önceleri bu cümle şöyleydi:
"Cumartesi günü boğulan bir adam kadar şanslı - hamama
gitmeye gerek yok."
İşin hikayesi şöyle:
Rusya’da eski zamanlarda imkansızlıktan haftanın altıncı
günü banyo günü olarak kabul ediliyordu. Bu neredeyse bir alışkanlık haline
gelmişti. Cumartesi günü köylerde hamamlar ısıtılıyordu. Köylüler yıkanıyorlar
ve kendi banyoları, buhar odaları olmayanları da misafir ediyorlardı.
Bütün gün işle geçiyordu. Soğuk kış günlerinde banyonun
yıkanma kıvamına getirilmesi kolay değil kuşkusuz.
Bu zahmetli bir işti.
Sonunda, yıkanma faslı bittikten sonra yorgun düşen köylüler,
rahatlayıp gülerek, sadece cumartesi günü boğulan adamların hamam işlerinden
muaf olduğu konusunda şaka bile yapabiliyorlardı.
Bu ifade zamanla popüler oldu, ancak zamanla ikinci kısmı
"kayboldu".
Şimdilerde belki de genç kuşaklar, bu "talihsiz
boğulmuş adam" deyiminin nerden kaynaklandığını bile bilmeden, “her şeyde
başarısız olan bir kişi” olarak anlaşılıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder