Moskova

Moskova

11 Şubat 2014 Salı

Bir yabancının zor anlayacağı Rusya halleri

Kaynak: http://www.moskovalife.com/

Rusya'da bazı şeyler gözünüze çarpar; şaşırırsınız, yadırgarsınız, anlayamazsınız, gülersiniz, öfkelenirsiniz, şoke olursunuz... Yani "sıradışı" gelebilir. Bir "tuhaf" gelebilir. İşte bunları bir Amerikalı kendi aklınca derlemiş, ama çoğu bize sanki "tüm yabancıların mutabık olacağı tespitler" gibi geldi. Buyurun bakalım, nelere şaşırıyormuş yabancılar:

"Bakkala bile süslenip gitmek": Evden alelacele yandaki markete ekmek ya da tuz almaya gitmek icap etse bile, özenle giyinmeden hatta makyaj yapmadan evde çıkmamak...

"1 dakika oturmak": Uzun bir yolculuğa ya da tatile gitmek için ev halkı toplanmışken, kapıdan çıkmadan önce bir dakikalığına oturup beklemek. Bu bir batıl inanç!

"Tostsuz içmemek": İçki masasında şerefe  kadeh kaldırınca muhakkak "tost" söylemek, yani iyi dilekleri dile getirmek.

"Fıkra düşkünlüğü": Mevzu arasında sık sık fıkra (Rusçadaki deyişle anekdot) anlatmak.

"Sıhhatler olsun!": Banyodan, hamamdan çıkanlara "Sıhhatler olsun" demek. (Bu Batılılar için geçerli, bizim kültürümüzde zaten var)

"Nasılsın?" diye sorulduğunda samimi cevap vermek: İşte bu önemli. Çünkü özellikle ABD'de, genellikle Batı toplumlarında "Nasılsın?" diye sorulduğunda maksat gerçek manada cevap almak değildir. Kibarlık için sorulur. Cevabı da "Teşekkür ederim, iyiyim, fena değil" gibi kısa "boş" cevaplar olur. Oysa Rusya'da bu soruyu sorduğunuzda, "Sorma ya, bak neler geldi başıma..." diye anlatmaya başlayanlara sık rastlarsınız. Bu konuda da Türkler ile Rusya benzeşir.

"Tanımadıkları insanlara gülümsememek": Batılılar herkese gülümser, asıl duygularını böylece maskelerler. Ruslarda ise tebessüm, eşe dosta dağıtılacak bir armağandır. Tabii Sovyet devrinden  "tanımadık şahıs" her zaman tehlikeli olduğu için, genetik olarak da bu "selamsızlık" hali devam ediyor...

"Yılbaşını dünyada en coşkulu kutlayan memleket olmak.": Rusya'da en büyük bayram yılbaşı desek yalan olmaz.

"Sürekli eski Sovyet çizgi filmlerini seyretmek": Bunu yazan Amerikalı duruma şaşırmış, ama o çizgi filmlerin ne kadar mükemmel klasikler olduğunu anlayabilse, kendisi de oturup defalarca izler. Var mı dünyada "Çeburaşka" gibisi?

"Bütün bayanlara 'kız' diye seslenebilmek...": Devuşka! Bu sesleniş her zaman her ortamda işitilebilir. Üstelik kaba da sayılmaz. Siz orta yerde "Kıızz!" diye bağırıp garson ya da görevli memur çağrıldığını bir düşünsenize?

"Masa başında yemeğe oturup saatlerce kalkmamak.”: Bu da Batılıya tuhaf gelir ama Ruslar için bir gelenektir. Sovyet devrinde yer yokluğundan mutfak masasının başında uzun zaman geçirmek belki mecburiyetti, ama bugün de masa başında uzun uzun oturmak iyi karşılanır. Tabii içki  ölçüsünü kaçırmamak kaydıyla!

"Poşetler, torbaları atmamak":  Ruslar alışveriş poşetlerini (Rusçada 'paket') muhakkak bir işe yarar diye saklar, atmaz. Amerikalıların "şaşkınlık listesi"nde olmasa da, Sovyet devrinden beri hanımların sokağa çıkarken de yanlarında normal deri çantalarının yanında plastik bir çanta taşımaları geleneği vardır. Çünkü o dönemde, ansızın bir kuyruğa girip piyasada beliren bir malı kapmak için hazırlıklı olmak gerekirdi. Bugün de hanımlarda -kuyruklar olmasa da - bu gelenek devam  etmektedir.

"Ebeveynlerle aynı dairede yaşamak": Bu yine bir Batılıyı şaşırtabilir, ama bizde normaldir. Ruslarda, genellikle maddi imkansızlıklar ve "registrasyon" meselesi yüzünden anne baba ile aynı evde yaşamak mecburiyeti yaygındır.

"Yabancılarla tanışıp kısa sürede samimi olmak": Ruslar uzak ve yabancı gibi dururlar ama, bir vesile olup da tanışıklık olursa, muhabbet başlarsa, hele bir de oturup içilirse mesafeler unutulur, ahbaplık alevlenir.

"Misafirliğe hediyesi gitmemek": Bu da güzel bir gelenek. Bir çiçek, bir şişe şarap, bir kutu çikolata almadan gitmek kabalık sayılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder