Moskova

Moskova

11 Aralık 2017 Pazartesi

Ruslar neden bu kadar 'korkusuz'? "Huje nye bıvayet" felsefesinin kökenleri...



Sosyal medyalarda fenomen haline gelmiş pek çok videonun kahramanı Ruslar... Kimi zaman yüksek bir binadan kar yığınına atlayan gençler, kimi zaman arabasıyla yolda giderken karşısına çıkan ayıyı besleyen bir adam, kimi zaman da ırmağa düşen otomobilde gidecekleri yönü tartışan maceraperestler. Peki bu Rusları bu kadar "korkusuz" kılan nedir?

Rus tarihçiliğinin babası Nikolay Karamzin cesaretin Rusların milli özelliği olduğu ve kuşaktan kuşağa aktarıldığı düşüncesinde. Karamzin, eski Slavlar hakkında "Kuzeye özgü hava koşullarını hiçe sayarak açlığa ve diğer tehlikelere göğüs germişler, en kaba yiyecekleri yemişlerdir," diye yazar.

Rossiyskaya Gazeta'nın derlediğine göre, Rusların cesur insanlar olmasını iklime ve zorlu çevre koşullarına bağlayan tek kişi Karamzin değil. Bir başka ünlü Rus tarihçi Sergey Solovyov da doğanın Rus insanını çok çalışmaya ve coşkusunu korumaya ittiğini söylüyor.

Gerçekten de çağdaş Ruslar her yıl kışın gelişinden şikayet etse de kimse kıştan korkuyor gibi görünmüyor.

Zorlu iklim ve çevre koşullarına tarihin Rus halkının önüne koyduğu zorlu dönemeçleri de ilave etmek gerek: Devrim, iç savaş, tarımda kollektifleştirme ve mülksüzleştirme, Stalin terörü, İkinci Dünya Savaşı, durgunluk, ağır ekonomik kriz ve devletin yıkılışı... İşte Rusya'nın bir asırdan az bir süreye sığdırmayı başardığı felaketler dizisi.

Bugün yaşayan her birey ve bu bireylerin ataları tüm aşamalara bizzat şahit olmasa da bu felaketlerin toplumun kolektif hafızasında iz bıraktığı kuşkusuz. Tüm Rusların emin olduğu bir şey varsa, "işlerin eskisinden daha kötü olamayacağı." Хуже не бывает!" (Huje nye bıvayet!) Yani "daha kötüsü olamaz!".
 

"Mujikliğin" teşvik edildiği, zayıflık belirtisi gösterenlerin küçümsendiği son derece ataerkil bir toplumda en çok korkulan şeyin "zayıf görünmek" olmasına şaşırmamak gerek belki de...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder