Moskova

Moskova

14 Şubat 2017 Salı

Boğa'yı geçince az ileride ‘Rusya' var

Tuğba Bolat



Kadıköy'ün ünlü Boğa heykelinin çok yakınında Rusya'daymış gibi hissetme, enfes Rus yemeklerinden tatma ve Sovyet dönemine kısa bir ‘yolculuk yapma' imkânı veren Rustik isimli bir kafe mevcut. Sputnik, hem çok eskilere götüren hem de ‘Nazım Hikmet'i görebileceğiniz' bu kafeyi ziyaret etti.

Yoğun iş temposu, zaman ve maddi sorunlar Rusya gibi merak edilen ülkelere seyahat imkânını kısıtlarken, Kadıköy'deki Karadut sokakta bulunan Rustik kafe, yalnızca şehir içi bir yolculukla Kızıl Meydan'a, Rus sinemalarına, Rus evlerine gitme imkânı veriyor. Kafenin tabelasındaki dev matruşka Rusya'ya geldiğinizi hissettirirken, bir adım sonrasında şair Nazım Hikmet ve ünlü aşkı Vera'nın fotoğraflarındaki gülüşü kısa bir yolculuk ardından geldiğiniz ‘bu ülkede' yabancı hissetmemenizi sağlıyor.

Kafenin içerisi de tam bir Rus kültürü geçidi niteliğinde. Duvarlarda Rus sinemasının vazgeçilmezlerinden 1975 yapımı Sovyet filmi ‘Kaderin Cilvesi', 1957 yapımı Ve Durgun Akardı Don gibi filmlerin afişleri ve sahnelerinden görüntülerin yanı sıra şair Aleksandr Puşkin, yazar Mihayil Dostoyevski ve daha birçok ünlü edebiyatçının, uzaya çıkan ilk insan Yuri Gagarin'in, Moskova Metrosu'nun fotoğrafları boy gösteriyor. Kafedeki zaman yolculuğu ise dekor olarak kullanılan orijinal, Sovyetler Birliği döneminden kalma eşyalardan oluşan koleksiyonu gördüğünüzde başlıyor. Koleksiyonda Sovyetler Birliği ordusunun kullandığı şapkalar, paltoların yanı sıra dönemde kullanılmış nadide afişler, oyunlar, ev eşyaları yer alıyor. 

‘Yolculuğun' devamıyla ilgili ayrıntıları iş yeri sahibi Erdem Bekdaş'la konuştuk. Sputnik'in sorularını yanıtlayan Bekdaş, üniversiteden sonra gittiği Rusya'daki Türk şirketlerde teknik ressam olarak çalışmaya başladığını ve 6 yıl sonra yurda dönmesinin ardından, küçük yaştan beri meraklı olduğu Sovyetler Birliği koleksiyonunu sergilemek amacıyla 2015 yılında Rustik'i açtığını söyledi.

Sovyetler'e yönelik merakı, Rus müziği, kültürü gibi sevdiği şeylerle olmak isteğiyle açtığı kafesinde bu eşyaları dekorasyonda kullanan Bekdaş, şunları söyledi:

"Rusya'dayken Rus kültüründen çok etkilendim. Buraya gelince de bunların arasında olmak istedim Kısacası istediğim şeyi yaptım, beni ne mutlu ederdi? Oturduğum yerde Rusça müzikler dinlemek, insanlara bu yemekleri tattırmak ve koleksiyonumdan objeleri sergilemek… İnsanların bunları görmesi, saygı duyması benim için önemli bir şey. Nitekim çoğu hayranlık duyuyor."

‘MENÜMÜZ MÜŞTERİLERİN TERCİHİYLE OLUŞTU'

Bekdaş, müşterilerin düşüncelerine çok önem verdiklerini de vurguladı: "Başta tamamen bir Rus kafesi olarak kurgulamamıştık, yalnızca dekorumuz ve müziğimiz Rusya'dan, Sovyetler Birliği'ndendi. Rus yemeklerinden de sadece borş çorbası ve kievski (tavuk yemeği) vardı. Menümüzde Türk mutfağından, dünya mutfağından şeyler vardı, bizi keşfeden müşterilerimiz onları kaldırmamızı ve tamamen Rus yemekleri koymamızı söylediler. Yemeklerin oluşumu, müşterilerimizin yönlendirmesiyle oldu. Bunları yaparken Türk damak tadını baz almadık. Sonra müşterilerimizin yüzde 80'i Rus kökenli. Onların damak tadına hitap edelim dedik. Türkler de zaten seviyor bunu. Layığıyla da yaptığımıza inanıyoruz."

‘YENİ BİR RUSYA ALGISI YARATTIK'

Bekdaş ‘Kafenizin ne gibi faydaları oldu, kaynaşma sağladı mı?' sorusuna Rustik'in yeni bir Rusya algısı yarattığı cevabını verdi:

"Kesinlikle faydalı oldu. Birçok Rus birbirini tanıdı. Öğrenciler geldi. Rus kültürünü tanımak istiyorlar, Rus Dili ve Edebiyatı okuyanlar, kurslara gidenler… Tepkiler genelde olumlu oldu. Kafemiz Rus kültürünün tanıtımında önemli rol oynadı. İnsanlar burada Rus kültürünü, Sovyet kültürünü böyle bilmediklerini, Rusların çok zengin bir kültürleri, mimarileri olduğunu, yemeklerini hiç böyle düşünmediklerini söylüyorlar. Bize gelen Türkler üzerinde en azından yeni bir Rus algısı yarattık diyebiliriz. Burada insanlar Kızıl Meydan'ı, Gagarin'i görüyor. Sovyet sinemasını öğreniyor. Çeburaşka, Nu Padagi gibi ünlü Sovyet çizgifilmlerinin afişler var. Rus anneler çocuklarına gösteriyor Çeburaşka'yı. Eski film, çizgi film müzikleri çaldığında gülümsüyorlar. Semaveri görüp, a bizde de vardı bundan diyorlar. Kaputu görüp benim babam da askerdi diyorlar. Türklere kültür olarak faydası oldu. Ruslar arasında da kaynaşma oldu. Sözgelimi insanlar masalarını birleştiriyor, tanışıyorlar, beraber içki içiyorlar. Burada tekrar buluşma sözü veriyorlar, düzenli şekilde gelmek istiyorlar. Sorunlarını paylaşıp yardımlaşıyorlar İstanbul'da yaşam için."

‘TÜRKLER EN ÇOK BORŞ ÇORBASI TÜKETİYOR'

Bekdaş, Rustik'in menüsünü ve en çok tercih edilen yemeklerini de "Türkler en çok borş tüketiyor, çok beğeniliyor. Ruslar da Solyanka, Befstraganof tüketiyor. Pelmeni (mantı) çok tüketiliyor. Onlarca porsiyon satıyoruz. Pelmenileri burada yapıyoruz. Vareniki yapıyoruz mantarlı ve patatesli. İçkilerden de Yemeklerin yanında da Rus vodkası veriyoruz. Hlebniy Dar, Nemirnof gibi Ukrayna vodkalarını… Ruskiy Standart var. Smetana ve baradinskiy ekmek var, buna herkes bayılıyor. Kvas'ımız var. Şuba ve Olivye salatası çok satılıyor. Rus düğünlerinin olmazsa olmazı bir ara sıcak olan Jülyen çok satılıyor" ifadeleriyle anlattı.

‘RUSYA'DAKİ BAYRAMLARI BURAYA TAŞIYORUZ'

Müzik tercihlerini "1990 ve öncesi Sovyet ve Rus müzikleri. Alla Pugaçova seviyoruz. Sofiya Roter, Mark Bernez, çizgifilm müzikleri… Kızıl Ordu şarkıları; Katyuşha, Kalinka, Tri Tankista…" ifadeleriyle özetleyen Bekdaş "Burası Ruslar arasında bir buluşma noktası haline geldi. 8 Mart Kadınlar gününü, eski yılbaşını (13 Ocak), yeni yılbaşını, Paskalya'yı, 9 Mayıs Zafer Bayramı'nı burada kutladılar. Doğum günü, evlilik yıldönümü organizasyonu için geliyorlar. Gagarin'in uzaya çıktığı 12 Nisan'daki Kozmonotlar Günü'nde de etkinlik düzenledik. Kısacası Rusların takvimindeki önemli gün ve bayramlarda hazırlık yapıyoruz. Ya da sözgelimi 17 Şubat'ta Süreyya Operası'nda Pyotr Çaykovskiy'nin Uyuyan Güzel balesi var. Bir grup bale sonrası buraya gelecek. Onlar için etkinlik düzenleyeceğiz, Rus bir şarkıcı şarkı söyleyecek. Onlara Medovik ya da Napolyon gibi Rus tatlılarının, yemeklerinin, içkilerinin olduğu bir menü hazırlayacağız" dedi.

Bekdaş Rustik'te tamamen bir Rusya atmosferi yaratmak için, kafenin bir bölümünü Rus diskosuna dönüştürmeyi planladıklarını da vurguladı.

‘KIZIL ORDU KOROSU'NU UNUTMADIK'

Rusya'daki bayramları hatırlayarak, Rus kültürünü İstanbul'a taşıyarak yerli ve yabancı herkese Rusya'daymış gibi hissetme imkânı veren Rustik'in sahibi Bekdaş, "25 Aralık'ta Karadeniz'de düşen Tu-154 uçağında 64 üyesini kaybeden Kızıl Ordu Korosu için de hem kendi hem de müşterilerin isteği doğrultusunda bir anma gecesi düzenlemeyi planladıklarını kaydetti.

Bekdaş anma gecesini şimdilik Rusya'da Çar 2. Nikolay'ın tahtını bıraktığı 1917'deki Şubat Devrimi'nin yıldönümü olan ve ayrıca Sovyetler'in 1918'de Alman güçlerini Narva ve Pskov bölgelerinden püskürttüğü, Erkekler Günü veya Vatan Savunucuları Günü olarak kutlanan  23 Şubat ‘ta gerçekleştirmeyi planladıklarını aktardı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder