Moskova

Moskova

28 Mart 2016 Pazartesi

40 yıl Rus hakimiyetinde kalmış şehir: Kars



“Farklılıklarımız, zenginliklerimizdir derler. Kars’ı da farklı kılan zamanların başında, getirdikleri ve götürdükleri ile kırk yıllık bir dönem gelir. Bu dönem, 1877-78 Osmanlı-Rus savaşları sonucunda, 1878-1919 yılları arasında geçen 40 yıllık Rus hakimiyeti dönemidir. “

Rusların Çarlık döneminde sıcak denizlere inmek hayali, Kafkasya’da, 18. Yüzyıldan sonra, Osmanlı- Rus çatışmasını hareketlendirmiş ve bu durum Osmanlılar aleyhine gelişmişti. Bu amaçla Çarlık Rusya’sı, Balkan’lar ve Kafkas’lar üzerinden saldırılara başladı. Kırım savaşında bir sonuç elde edemeyen Ruslar, 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı ile beraber, Osmanlı İmparatorluğu’nu yenmiş ve Berlin antlaşması ile, Kars, Ardahan ve Batum sancakları savaş tazminatı olarak Rusya’ya verilmişti. İşte o zamandan, 1918 yılına dek sürecek olan, 40 yıllık Rus hakimiyeti dönemi böylece başlamış oldu.

Kars’ın Çarlık Rusya’sı için anlamı çok farklıydı. Askeri bir üs olmasının yanı sıra oblast yani eyalet ünvanı alan Kars’a verdikleri önemi, görkemli binalarla süsleyerek kanıtladılar.

Kars’taki mimari doku, 40 yıllık Rus varlığının en canlı en gözle görünür kanıtıdır.

Yapılış amacı soylu sınıfın ihtiyaçlarına yanıt vermek olsa da, asıl hedefleri kente yeni bir kimlik kazandırma, politik ve kültürel gücün mimari yolla gösterilmesiydi. Rusların yaptırdığı Kars Kız Lisesi olarak kullanılan bina, daha sonra belediye binası olarak hizmet vermiş. 

Bugün Kars’taki pek çok resmi kurum binası, bir zamanlar Çarlık Rusya’sının Kars’ta yaptırdığı o görkemli binalardır. Eskiden opera binası olarak kullanılan Hekim evi gibi. Ruslar, Kars’ı işgalin ardından, bir arazi kanunu çıkararak halkın toprak mülkiyetini kaldırmış, tüm araziler devlet malı sayılmıştı. Çarlık idaresi tüm Kars’a askeri binalar yaparken, Ermeni ve Rumlar da yeni açılan caddeler üzerinde kendileri için evler ve konaklar yaptırdılar. Vali Konağı binası da bunlardan biri.

“Vali Konağı binası 1883 yılında yapılmış. Konağın ilginç bir de hikayesi var. Rus hakimiyetine giren Kars’ta, ticaret de bir süre sonra Rusların eline geçer. Bunun üzerine halk arasında bir dedikodu çıkar; yağ ve şekerde domuz yağı kullanıldığına dair. Bunun üzerine halk, Ermeni ve Rus tüccarlardan bu tüketim maddelerini almayı keserler. Bunu fırsat bilen Erzurumlu, Stavişku adında bir tüccar, kente toptan mal getirip, bütün şehre dağıtır. Stavişku üç dört yıl içinde bu yolla çok zengin olur. Ve bu yolla kazandığı paralardan da kentin en güzel yerine işte bu konağı yaptırır. “ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder