Moskova

Moskova

6 Kasım 2010 Cumartesi

Dünya Kitap Dergisi Yılın Çeviri Ödülü

Dünya Kitap Dergisi’nin Dünya Kitap Yılın En İyileri Ödülleri sahiplerini buldu.

Yılın Çeviri Ödülü Metis Yayınları tarafından yayımlanan Andrey Platon’un Çevengur kitabının çevirmeni Günay Çeteo Kızılırmak ile Gonçarov’un Oblomov adlı yapıtını dilimize çeviren Sabri Gürses arasında paylaştırıldı.

Gecede Çeteo Kızılırmak, böyle bir ödülü almaktan mutlu olduğunu dile getirirken, Sabri Gürses de Rus klasiklerinde intihal ve çalıntı çevirilerin çokluğuna dikkat çekerek “Türkiye’de gerçek Rusça çevirmenler ne yazık ki 10’u bile bulmuyor” diyerek bu ciddi sorunu bir kez daha hatırlattı.



Oblomovluk hırs karşısında kalkan

Roman tarihinin en ünlü kişilerinden biri olan Oblomov, çevirmen Sabri Gürses'e göre hiç hırka giymedi. Selim İleri'ye göre ise Oblomovluk, hırslar dünyasında nefes alabilme sebebi

HALE KAPLAN ÖZ

İvan Aleksandroviç Gonçarov'un klasikler arasında yer alan romanı Oblomov, Sabri Gürses'in Rusça orijinalinden çevirisiyle tekrar yayınlandı. Everest Yayınları arasından çıkan kitap, bugüne kadar yakından tanıdığınızı sandığınız Oblomov'u farklı bir biçimde yansıtıyor.

İlya İliç Oblomov'un bugüne dek yanlış tanıtıldığı kanısında olan çevirmen Gürses, romanın "Çevirmenin Ön Sessizliği" başlıklı bölümünde, Oblomov'un kendisine zarar vermemek için doğrular ve yanlışları ayırmadığını söylüyor. Ama bu yanlışlardan öyle biri var ki Gürses değinmeden edemiyor: "Tek bir şeyi düzeltmek önemli: İlya İliç Oblomov bir hırka giymiyordu, 1820'lerde Hegel'in birçok portrede giyerken tasvir edildiği schlafrock adlı, Avrupalıların bir zamanlar Asya'dan alıp Avrupalılaştırdığı kaftan benzeri bir ev giysisinin Rusya'da "halat" adıyla anılan biçimini, yani bir sabahlık giyiyordu. Başka deyişle, uyurken de uyanıkken de giyilebilecek, uzun, hafif, rahat bir giysi vardı üzerinde."

OBLOMOV RUH İKİZİM

Hayatın dışında kalan, sürekli evinde duran ve mütamadiyen yatan Oblomov, roman tarihinin en ünlü kişilerinden biri. Bir yorgunluk, tembellik ya da zorunluluk nedeniyle değil, normal hali bu olduğu için yatan Oblomov'un bu hali, insana dair olumsuz bir durum tanımına dönüşse de onu kendine yakın bulanlar var. Yazar Selim İleri bunlardan biri. "Yorgun argın roman kişisi apaçık ruh ikizim! Hep bilinmez zamana ertelenmiş hayallerle, ülkülerle yaşayıp gitmiyor muyum?" diyen İleri'nin, kitabın girişinde "Oblomov Anıları" başlığı altında kaleme aldığı ve Oblomov'u ilk tanıdığı tarihten itibaren hissedişlerinden oluşan yazısı şöyle sonlanıyor. "Sabri Gürses'in çevirisi 'yeni' Oblomov'u yeniden okumaya başlarken, büyük, gözü dönük hırslar dünyasında azıcık nefes alabiliyorsak, iyi kalplilere, hayalperestlere borçlandığımıza hâlâ inanıyorum. İyi ki bazılarımız hâlâ Oblomov'luktan yana..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder