Moskova

Moskova

4 Kasım 2010 Perşembe

İzbe


“Bir sırrı sürüklüyor terlikler pıtır pıtır / İzbe sofalarında izbe sofalarında"-
N. F. Kısakürek

Rusça ile Türkçe arasındaki sözcük alışverişine bir örnek daha…
İzbe, Türkçeye Rusçadan geçen basık, loş, nemli, kuytu yer anlamına gelen bir sözcük. Bu sözcüğün Rusçadaki benzeriyse izba (Изба).
İzba, yine “izba” yazılışıyla, aynı anlamda İngilizcede de var. Muhtemelen İngilizceye de Rusçadan geçmiş. İngilizcedeki bir başka karşılığı da “cottage”. Yani küçük kulübe anlamında.
İzba (Изба), Rusçada daha çok eski köy evleri için kullanılıyor.
Anton Çehov, bir öyküsünde izbayı şöyle anlatıyor:

“Nikolay Çikildeyev,... köye, evine gitmesi gerektiğine karar verdi. Evde hastalık daha kolay atlatılabilirdi, evde yaşamak daha ucuz. Boşuna dememişler: Evde duvarların bile yardımı olur, diye.
Akşama doğru köyü Jukovo'ya vardı. Çocukluk anılarında yaşattığı baba ocağı aydınlık, rahat, sakin bir yer olarak canlandı. Şimdi izbaya girince bayağı ürkmüştü: Öyle karanlık, basık ve pisti ki. Kendisiyle birlikte gelen karısı Olga, kızı Şaşa, neredeyse izbanın yarısını kaplayan isten, sinekten kararmış kirli, büyük ocağa şaşkın şaşkın bakıyorlardı. Ne kadar da çok sinek vardı! Ocak iğrilmiş, duvarlardaki kirişler yana yatmıştı, izba neredeyse çökecek gibiydi. Öndeki köşede kutsal resmin yanına şişe etiketleri, gazete kesikleri yapıştırılmıştı: Bunlar resim yerini tutuyordu. Yoksulluk, yoksulluk!”

(îzba : Köy evi, izbe).
(Anton Çehov,Köylüler (Mujikler), 1897)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder