Moskova

Moskova

25 Mart 2012 Pazar

Buranovalı “komünist” nineler


Kaynak:Cenk Başlamış/Gazete Port

Belki duymuşsunuzdur, haber gerçekten ilginç: Bu yıl Bakü’de yapılacak Eurovision Şarkı Yarışması’nda Rusya’yı bir grup “babuşka” temsil edecek!

Haklı olarak “babuşka ne” diye soracaksınız... “Babuşka”yı (çoğulu babuşki) Türkçe’ye kestirmeden “nine” diye çevirebiliriz. Grubun adı “Buronavskiye Babuşki”, yani “Buranovalı Nineler. Bu “yaşını başını almış” şarkıcılar çoğumuzun herhalde adını bile bilmediği Rusya’ya bağlı Udmurt Özerk Cumhuriyeti’ndeki Buranova köyünde yaşıyor. Udmurtya, Moskova’nın güneyinde kendi halinde bir yer. Bir milyonluk nüfusun çoğunluğunu Ruslar oluşturuyor, kalanlar Udmurt ve Tatar.

Grubun yaş ortalaması 70, en yaşlı “şarkıcı” ise tam 85 yaşında. İngilizce adı “Party for Everyone” (Herkes İçin Parti) olan şarkıda altı nine herkesi bol bol dansa davet ediyor.

Hepsi her daim mutlu, çünkü gündelik hayatta bile, yani yemek yaparken, bulaşık yıkarken, dikiş dikerken kendi ninelerinden öğrendikleri gibi durmadan şarkı söylüyorlar. İşin ilginç yanı “nineler”in söylediği Rusya elemelerini kazanan şarkının kısmen İngilizce, yani Rusya’nın taşrasında yaşayan yaşlı kadınların tek kelimesini bile bilmediği bir dilde olması. Gerçi, belli ki İngilizce’ye yatkınlıkları da var, çünkü daha önce Beatles’ın şarkılarını-kötü bir aksanla da olsa- seslendirerek Udmurtya’da bayağı bir ün yapmışlar. Grup aslında 2010 yılında da Eurovision elemelerine katılmış, başarılı olamamış. Ama Udmurt dilinde söyledikleri şarkılar gençler arasında telefon melodisi yapacak kadar popülerite kazanmış. “Nineler” şimdi harıl harıl mayıs ayı başında Bakü’de yapılacak yarışmaya hazırlanıyor; bir yandan İngilizce aksanlarını mükemmelleştirmeye, diğer yandan da evsahiplerinin gönlünü çalmak için bir kaç Azerice kelime öğrenmeye çalışıyorlar.

Hazır söz “Rus nineler”den açılmışken devam edelim; “babuşka”ların Rus toplumunda çok özel bir yeri vardır. Onlardan bazen daha da sempatik şekilde, “babulya”, “babusya”, “babulenka” ya da “babuleçka” diye söz edilir. Klasik bir “babuşka”yı gözünüzde şöyle canlandırabilirsiniz:

En az 60-65 yaşlarındadır. Pamuk tenli kırış kırış yüzünde hayatın derin izlerini taşır, masmavi gözlüdür, beyaz saçlarını eşarba ya da şapkasina hapseder, sağlık durumuna göre kimi zaman bastonla yürür, minik bir alışveriş için, mesela siyah ekmekle sütünü koyacağı bez ya da naylon bir torbaya sıkı sıkıya yapışır, gerekirse herhangi bir kuyrukta saatlerce bekleyecek kadar sabırlı ve inatçıdır, zaman zaman çevresine tehditkar bakışlar atmaktan çekinmez ama yine de sevimliliğinden bir şey kaybetmez...

Yüzündeki derin çizgiler mücadeyle dolu geçen yıllarla oluşmuştur; zaten şu anda “babuşka” yaşında olanların tamamı Sovyet dönemini görmüştür ve çoğu tutkulu birer komünisttir. Ama onlar “komünizm”den kesinlikle ideolojiyi anlamaz, onlar için “komünizm” Batı’nın kuşatması altında bir ülkenin hayatta kalma savaşına destek vermektir. Ülkesi ona hangi görevi veriyorsa, öğretmenlik, doktorluk, askerlik ya da temizlikçilik, onu yapmak, yani vatanı seven vatandaş olmaktır.

Hayatını adadığı ülke artık yaşamadığı için olsa gerek çoğu zaman yüzünde bir hüzün vardır. Bazen hüznü aksi bir yüz ifadesiyle gizlemeye çalışır.

“Babuşka” nın aile içinde özel bir misyonu vardır; eğer çok yaşlı değilse evi çekip çevirir, küçük çocuklara bakar, onları okula götürür.

Klasik bir “babuşka”nın en önemli özelliklerinden biri çok konuşmasıdır! Çok konuşur, her şeye karışır, her şeyi bilir, bol bol da söylenir! En sevdiği mekan, apartmanların avlularındaki banklardır. Eğer hava iyiyse diğer ninelerle toplanıp hem muhabbet eder hem de yabancı birinin ortalarda dolaşıp dolaşmadığına bakar. “Hafiye” gibidir, birisini gözü tutmazsa ayak üstü sorguya çeker, kuşkuları artarsa polise haber verir.

Yaş ilerleyince en küçük rahatsızlıkta hastane kapısını aşındırmaya başlar. Özellikle semt poliklinikleri onlarla doludur; bu yüzden uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalan sabırsız gençler ara sıra öfkeli bakışlar fırlatsa da “nine”ye saygıda kusur etmezler. Çünkü zaman zaman kaprisli ve aksi olsalar da “babuşka”ları herkes çok sever.

İşte, Eurovision’da Rusya’yı temsil edecek yaşlı kadınların öyküsü. Gerçi Buranova köyünden gelen son haber biraz tatsız, şarkıcılardan Natalya Pugaçeva’nın başı kocasıyla dertteymiş. Öfkeli koca, “Sen bu şarkıcılık işine kendini fazla kaptırdın, ev işlerini iyice boşladın” diyerek karısını eve kilitlemiş, provalara göndermiyormuş! Ama bilen bilir, bir “babuşka” asla teslim olmaz...

Yarışmada Türkiye adına yarışacak Can Bonomo da Rus nineleri dinlediğini, çok beğendiğini söylüyor ve “Benim favorim diyebilirim. Çok güzel bir iş çıkarmışlar…" diyor.

Belli mi olur, belki de Eurovision tarihinin en büyük sürprizine imza atar sevimli yaşlılar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder