Moskova

Moskova

9 Aralık 2013 Pazartesi

Vicdan, cüzdan ve Rusya'nın pürmelali..


Suat Taşpınar / Turkrus.com
Medvedev başkanlık yaptığı günlerde kameraya dönüp, çaresizlik içinde bir laf etmişti. Hiç unutmadım: "Bu ülkede rüşvet sadece ceza yasasına göre suç sayılıyorsa bir yere varamayız; rüşvet insanların vicdanında da suç sayılmalı." Demek ki öyle olmadığı için, devrin devlet başkanı "temenni"sini terennüm etmişti... Meselenin "bam teli" tam da burası:

Rüşvet vererek iş yapmak  ya da yaptırmak Rusya'da henüz ne vicdanlarda mahkum edilebilmiş durumda, ne "yakalanmadığın sürece" yüz kızartıcı bir suç gibi algılanıyor...

"Yakalanmadığın sürece hırsız değilsin" lafı hınzır bir şakadan çok, her devirde geçer akçe sayılan bir "atasözü" gibi kabul görüyor.

Şöyle düşünün: Bir memlekette memurun "işini yapmayarak" kazanacağı para, "işini gerektiği gibi yaparak" kazandığı paradan kat be kat fazlaysa ve bu yolu kapayan bir taş yoksa, umut Kaf Dağı'nın ardına kaçar.

Diyelim ki gümrükte görevli bir memurun huzurundasınız. Memur, elinde tuttuğu ve "Süleyman benim" dedirten mührü, gerekli evraka zorluk çıkarmadan, işi yokuşa sürmeden, görev tanımına uygun olarak bassa alacağı tek şey "maaşı." Ve sizden kuru bir teşekkür. (Ki Rusya'da bu durumlarda memurun en çok kullandığı söz: 'Teşekkür ederimi ekmeğe yağ niyetine süremezsin!')

Aynı memur aynı durumda mühürü (vurup vurmamakta tereddütdeymiş gibi yaparak) havada tuttuğu sürece evrakla birlikte önüne sürülecek "sakal parası" alıyorsa, o mührü o kağıda kolay basmaz ki! Eh, yaptığı da yanına kar kalıyorsa, etrafında bu uygulamanın "norm" haline geldiğini görüyorsa, "yukarılara" baktığında manzaranın farklı olmadığını anlıyorsa... Niye "kuru maaşa" fit olsun ki?

Kremlin'in Putin'den sonraki patronu ve sağ kolu Sergey İvanov, öncek gün Rusya’da yolsuzluğun nasıl yok edileceğini soranlara, "Mücadeleye önce yukarıdan başlamak lazım" diye karşılık verdi. Hem "söyleyene", hem de "söylenene" bakılması gereken bir andı.

Rusya şu an katı sistem yüzünden, az sayıda "kanaat önderi"nin yönlendirdiği bir toplum. Onlar ne yaparsa, dikey şekilde en aşağıya yansıyor. İvanov doğru söylemiş.

Aşağıda çoğu kez "ihkak-ı hak" duygusuyla çalıp çırpanlardan önce, yukarı katlarda neler olduğuna bakmak lazım.

Zaten Rusya'nın değişmeyen sorunu bu değil mi?  "Teşhis"i herkes koyuyor da, ya doktor "Ne yerse yesin!" deyip kulağının üstüne yatıyor, ya da hasta bünye "tedavi"ye cevap vermiyor...

"Doktor hasta, ben hasta" hallerindeyiz...

Halbuki dertlerimiz "Asprin al geçer!"lik dert değil...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder