Moskova

Moskova

26 Aralık 2013 Perşembe

St. Petersburg müzelerine kısa bir tur

Музей смотритель Эрмитаж Санкт-Петербург искусство


© Sergei L. Loiko, Los Angeles Times/www.latimes.com
Kaynakrsfmradio.com

Rusya’nın kuzey başkenti St. Petersburg’un kültür yaşamında bir yolculuğa hazır mısınız...
Değerli dinleyiciler Rusya’nın Sesi tarafından hazırlanan Kuzey Ekspresiyle yeniden karşınızdayız…
“Kuzey Ekspresi”miz, bu hafta, Rusya’nın kuzey başkenti Saint Petersburg’un kültür yaşamında bir yolculuğa çıkıyor…
Programımızda, herkesin tanıdığı Hermitaj Müzesi ve şehrin diğer müzelerinin salonlarında gezintiler yapacağız… Gezintilerimiz sırasında bize, Saint Petersburg Devlet Üniversitesi’nde tarih dersleri veren, aynı zamanda çok deneyimli bir rehber olan Elena Lelina eşlik edecek… Sözü kendisine bırakıyoruz:

TÜM ESERLERİ GÖRMEK 8 YILINIZI ALIR...

“Her müze, barındırdığı sergi eşyaları ve koleksiyonlar açısından, önemli bir değere sahiptir. Öncelikle bunu söylemek istedim. Herkesin adını bildiği Hermitaj Müzesi ise sürekli sergilerin yanı sıra, dönemlik sergilere de yer verir. Hermitaj, dünyanın en zengin müzeleri arasında yer alır. Fransa’daki müzeleri düşündüğümüzde aklımıza ilk olarak nasıl Louvre geliyorsa, Rusya’daki müzeleri düşünen bir yabancının zihninde de ilk olarak Hermitaj belirir.”

Şu anda müzenin sahip olduğu koleksiyon 3 milyondan fazla parçadan oluşuyor. Bu koleksiyon daha çok tablolar, heykeller, uygulamalı sanatlara özgü eserler ve diğer sanat türlerine özgü parçalardan oluşuyor. Sergilenen her esere bir dakika bakacak olursanız, tüm eserler için 8 yılınızı ayırmanız gerekir. Ayrıca müzenin her salonunu, bütün eserleri görmek isterseniz, 20 kilometre yol tepmeniz gerekir. Hermitaj Müzesi, 5 binadan oluşuyor. Bu binalardan en ünlüsü ise elbette Kışlık Saray. Elena Lelina anlatıyor:

MİMAR RASTRELLİ'NİN İLGİNÇ HİKAYESİ

“Kışlık Saray, şehrimizin kurucusu Çar I. Petro’nun kızı Çariçe Elizaveta zamanında yapılmaya başlamış. Sarayın mimarı, Francesco Rastrelli. Rastrelli’nin çok ilginç bir hikâyesi vardır: Fransız asıllıdır. I. Petro 18’inci yüzyılın başında, Rastrelli’nin babasını çalışmak üzere Rusya’ya davet eder. Baba rastrelli, 8-9 yaşlarındaki oğluyla Petersburg’a gelir. Gün gelir, bu küçük erkek çocuğu, mükemmel bir mimar olarak şehrimizde üne kavuşur. Mimar Rastrelli, yaşamını ve sanatını Petersburg’la bağlantılı bulur.
Ne var ki Kışlık Saray’ın yapımı, Çariçe Elizaveta zamanında tamamlanmaz. Sarayın yapımını, yere göğe sığdıramadığımız Çariçe II. Yekaterina tamamlatır. Ve Kışlık Saray, çok uzun yıllar boyunca Romanovlar’ın tahttan indirilmesine dek, Rus çarların rezidansı olur.”

ANLAMI KÜÇÜK AMA KENDİSİ BÜYÜK MÜZE

“Bir süre sonra bu galeriden, Fransızca bir kelime olan 'ermitaj' olarak bahsedilmeye başlamış. Bu kelime 'bir odalık küçük mutluluk' anlamına geliyor. 'Ermitaj' kelimesi küçük bir alana işaret eder, hoş küçük bir köşeye… Ama gelin görün ki, Hermitaj şu anda, dünyanın en büyük, en tanınmış müzelerinden biri. Yine de hayatına, bu küçük galeriden başladığını unutmamak gerek… II. Yekaterina, hayatı boyunca koleksiyonunu genişletmeye devam etti. Böylelikle Hermitaj, Çariçe’nin yaşadığı yer olmakla beraber zamanla, Batı Avrupalı elçilerin ve diğer önemli kimselerin, sanat koleksiyonunu görmek için davet edildiği bir yer hâline geldi. Ve sonraları, Hermitaj o denli büyüdü ki, koleksiyonun Kışlık Saray’a sığması imkânsız hâle geldi. Böylece Kışlık Saray’a ek binalar yapılmaya başladı. Şu anda Hermitaj; ana bina olan Kışlık Saray, Eski Hermitaj ve Yeni Hermitaj denen binalardan ve Hermitaj Tiyatrosu’ndan oluşuyor. Hermitaj Tiyatrosu’nda çok güzel gösteriler sergilenir; sahnelenen baleler özel ilgi görür. Hermitaj, bugün o denli büyük bir müzedir ki, müzenin depoları, şehrin farklı köşelerine dağılmış durumdadır. Hermitaj’ın büyüklüğünü tasvir etmek için, 'devlet içinde bir küçük devlet' demek yanlış olmaz sanıyorum.”

MÜZENİN GURURU REMBRANDT TABLOLARI

Hermitaj, bir sanat müzesi. Doğal olarak müze öncelikle sanat eseri koleksiyonları barındırıyor. Müzenin çatısı altında yalnız batı Avrupalı sanatçıların eserleri değil, dünyanın pek çok köşesinden sanatçıların eserleri yer alıyor. Hermitaj koleksiyonunun oluşturulduğu yıllarda Rubens’in önemli eserleri alınmış koleksiyona. Müzenin en gururlandığı koleksiyonlardan bir diğeri ise, Rembrandt’ın tabloları… “Danae”, “Müsrif oğlun eve dönüşü”, “Bir genç adamın portresi” ve Rembrandt’ın babasını resmettiği “Bir ihtiyar adamın portresi” gibi çok değerli tabloları, Hermitaj’ın koleksiyonunun birer parçası… Rembrandt’ın eserlerinin bulunduğu büyük salonda, “Rembrandt’ın öğrencileri” ya da “Rembrandt okulu sanatçıları” diye anılan başka sanatçıların da tabloları bulunuyor…

HERMİTAJ BELEGESELİNİ İZLEYEBİLİRSİNİZ

KAYNAK: STUDİO MASTER VİDEO

Kışlık Saray’ın müze hâline getirilmesi için ilk adımları II. Yekaterina atmıştı. 1764 yılında batı Avrupalı sanatçılardan 252 adet tablo satın aldı. Bu eserlerin, saray’da bulunan küçük galerilerden birine yerleştirilmesini istedi. Hermitaj’ın oluşum hikâyesini bize rehberimiz Elena Lelina anlatıyor:
Hermitaj’ın diğer zengin koleksiyonları arasında; Renoir ve Matisse’in tabloları da var. Bunların dışında, müzenin en değerli dört tablosundan da bahsetmek gerekir. Hermitaj’ın tanıtımını yaptığımızda, yurtdışından turistleri müzemize davet ettiğimizde, mutlaka andığımız iki isim var: Leonardo da Vinci ve Raphael…
Hermitaj’da Leonardo da Vinci’nin iki tablosu var. Bunlardan birincisi, uzun yıllar, sanatkâr Rus ailesi Benois’ların koleksiyonunda bulunan ve sonradan Ermitaj’a verilen “Benois Madonna”dır… İkincisi ise çarlık Rusyası zamanında İtalya’dan alınan Madonna Litta… Müzemizde Raphael’in de iki tablosu var. Bu tablolardan biri 'Kutsal aile ve sakalsız Aziz Yusuf' ismini taşıyor. Geleneksel 'Kutsal aile' resimlerinde, Aziz Yusuf, hep sakallı biri olarak tasvir edilir. Raphael’in tablosunda ise Aziz Yusuf’un yüzü daha farklı yansıtılmış ve bu yüzden bu tablo çok özel sayılıyor. İkinci tablo ise Raphael’in ilk dönem çalışmalarından Madonna Connestabile'dir…”

RUSYA TARİHİ DE BURADA...

Hermitaj’ın taşıdığı özelliklerden biri de, Rusya’da yaşanan tarihi olayları yansıtması… Özellikle Rus turistlerin ilgisini çeken salonlardan biri, Rusya’nın Napolyon’a karşı verdiği 1812 Vatan Savaşı’na katılan Rus kahramanların portrelerinin yer aldığı galeridir. Bu galeride, Çar I. Aleksandr ve savaş öncesinde çarlık Rusyası’nın İstanbul başkonsolosu olan başkumandan Kutuzov’un portrelerini görmek mümkün.
Müzede, tablolar ve heykeller dışında, eski zamanların sanatsal zevkini yansıtan eşyalar görmek de mümkün…

HERMİTAJ NASIL GEZİLMELİ?

Böylesine büyük ve zengin olan Hermitaj’ı nasıl gezmenin daha doğru olacağını, bize yine Elena Lelina anlatıyor:
“Hermitaj’ı yurtdışından görmeye gelenlere, müzeyi bir rehber eşliğinde gezmelerini tavsiye ederim. Müzemizde Türkçe bilen rehberler de var. Müzeyi gezmek için en iyi yöntem, 10-12 kişilik bireysel turlara katılmak. Bu tür turlarda Ermitaj’da bulunan en önemli eserler görülüyor. Sergilenen eserler dışında, Kışlık Saray’ın Neva nehri’ne açılan pencereleri önünde de duraklamak gerekiyor. Bunu yapmayı mutlaka öneririm, çünkü bu pencerenin ötesinde şehrimizin büyüleyici manzarası seyretmek mümkün.
Müzede geçirilecek zaman ise, misafirin görmek istediklerine bağlı olarak değişiklik gösterir. Bir sanat müzesini gezmek, doğal olarak insan algısı için yorucudur. Sanat müzeleri, insanın omuzlarına duygusal bir yük bindirir…
Eğer Petersburg’a birkaç günlüğüne gelindiyse, o zaman yalnız en ünlü eserlerin gösterildiği kısa Hermitaj turlarını, sonra da fıskiyeler şehri Peterhof ‘un görülmesini tavsiye ederim... Bize gelen sanat tarihi uzmanları, sanatçılar ya da belli bir sanat akımıyla özel olarak ilgilenen kişiler içinse başka programlar sunuluyor… Tabii, ermitaj öyle bir müze ki, salonlarında hayatınız boyunca dolaşsanız bile, her eseri yeterince derin bir biçimde incelemeniz mümkün olmaz…”

GÖNÜLLÜ REHBERLER EŞLİĞİNDE HERMİTAJ TURU

KAYNAK: RUSSİA TODAY

Saint Petersburg’daki müzelerin sayısı 100’ü geçiyor. Şehirdeki müzelerin sayısını tam olarak söylemek zor, çünkü hepsi müze rehberinde yer almıyor. Devlete ait müzelerin yanı sıra, üniversite ya da özel kuruluşlara ait “küçük müzeler” dediğimiz pek çok müze var… Büyüklük ve önem bakımından Ermitaj’ın hemen ardından gelen Petersburg müzesi ise “Rus Müzesi”dir… Müzeyi bize Elena Lelina anlatıyor…

TARİH MÜZELERİ ZİYARET EDİLMELİ

“Rus Müzesi, yine çarlık ailesinin ikamet yerlerinden biri olan Mihaylovski Sarayı’nın binasında bulunuyor. Bu bina da mimari açıdan özel bir yapı… Rus Müzesi'ne ait olan başka saraylar da var. Çar I. Pavel’in rezidansı olan Mihaylovski Şatosu ve Mermer Saray da, Rus Müzesi'nin bir parçası… Müzeye ait olan diğer yapılar arasında, Birinci Petro’nun yazlık rezidansı 'Yaz Bahçesi' ve Saint Petersburg’un ilk binası Birinci Petro’nun küçük ahşap evi bulunuyor. Yalnızca Rus sanatına ayrılmış müze, mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Rus sanatçılara ait tablo ve heykelli görmek için batı ve doğu’dan çok sayıda turist Rus Müzesi'ne geliyor.”
Şehirde sanat müzeleri dışında birçok tarih müzesi de var. Akla ilk gelenler, “Saint Petersburg Tarih Müzesi” ve “Leningrad Kuşatması Müzesi”. İkinci dünya savaşı sırasında, adı henüz Leningrad olan şehir 872 gün ve gece boyunca Nazi Almanyası’nın kuşatması altında kaldı… Müzede, işte bu zor döneme ait pek çok eşya, belge ve tablo sergileniyor…
Petersburg’un ilgi çekici diğer müzelerinden bir diğer ise “Din Müzesi”. Bu müzede hristiyanlık, yahudilik, müslümanlık ve budizm tarihine yönelik sergi eşyaları görmek mümkün.
Petersburg’da bir dizi yazar müzesi de var… Örneğin, Dostoyevski Müzesi’nde yazarın içinde yaşadığı odaları ve yazarın siyah fötr şapkasını görmek mümkün…

SU MÜZESİ MİMARİSİYLE ÖN PLANA ÇIKIYOR

Rehberimiz Elena Lelina bize şehrin diğer bir ilginç müzesini anlatacak…
“Petersburg’a gelenlere, mutlaka görmelerini tavsiye ettiğim son derece ilgi çekici bir müze var. Mimari açıdan çok güzel bir yapıya sahip olan eski su kulesi’nde 'Saint Petersburg Su Müzesi' kuruldu. Bu müzede şehrin su sağlama yöntemleri ve kanalizasyon sistemlerini anlatan sergi parçaları yer alıyor. Nehirler ve kanallarıyla anılan Petersburg için, bu gerçekten çok özel bir müze. Su müzesi’nde görülecek ilginç parçalardan biri, girince hemen karşınıza çıkacak olan fıskiyeli havuz. Gerçekten çok hoş bir yapıya sahip… Bu müze görenleri her zaman büyülemiştir…”
Böylesine çok sayıda sanat ve kültür evi barındıran Petersburg’un müzelerinden biraz olsun bahsedebildik…
Her köşesinden tarih, kültür ve sanat fışkıran bu şehrin eşsiz havasını solumak için, sizi Rusya’nın kuzey başkenti Petersburg’u görmeye davet ederiz…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder