Moskova

Moskova

9 Haziran 2009 Salı

Rusya’da Tatil Günleri













Rusya’da bir çalışana hoş gelebilecek bir kural var. Rusya Federasyonu’nda, resmi tatil günleri cumartesi ve pazara denk gelirse, bir sonraki iş günü tatil oluyor. Düşünsenize Türkiye’de çalışan biri olarak yeni yıl takvimini elinize alıyorsunuz. O yıl tatil günlerinin ne zamanlara geldiğine bakıp tatil planları yapıyorsunuz. Fakat o da ne!?.. Şeker Bayramından iki gün, Kurban Bayramından bir gün ve hatta Cumhuriyet Bayramı cumartesi pazara denk geliyor. Tatil hayalleriniz bir anda sönüyor. Oysa Rusya’da durum öyle değil.

Rusya'daki tatil günleriyle ilgili Suat Taşpınar'ın hoş bir yazısı şöyle:
"Rusya'nın sembolünün neden ayı olduğunu nihayet anladım. 'Rus ayısı' deyiminin, 'güç, kudret' ifadesi olmak kadar 'miskinlik' ile akrabalığı olduğuna artık iman ettim. Sadece minik bir fark var: Ayılar takvim kullanmadığı için ne zaman uyuyup ne zaman uyanacaklarını tam kestiremiyor. Ama Ruslar iki takvim birden kullandığı için 'kış uykusu' dönemi belli!İmparatorluk döneminde Rusya'da Julian takvimi kullanılırdı. Bu takvimde İsa'nın doğum günü sayılan 'rojdestvo' (Noel) 7 Ocak'ı 8'e bağlayan gece, yılbaşı 12 Ocak'ı 13'e bağlayan geceydi. Devrimden sonra Lenin'in, "Uygar dünya ile uyum içinde olmalıyız" sözleri üzerine Gregorian takvimine geçildi. Böylece Noel 25 Aralık, yılbaşı 31 Aralık'ta kutlanır oldu. Ama 'yararlı' alışkanlıkları terk etmemek lazım! Ruslar Noel'i ve yeni yılı hem eski takvime, hem de yeni takvime göre kutlamaya devam etti. Rusya her yıl en geç 24 Aralık günü fiilen tatile girip, 'eski yeni yıl'ın kutlandığı 13 Ocak'tan sonra işbaşı yapar oldu.İşte biz bu aralar o tatilin ortasında sayılırız. İçki ve erzak takviyesi dışında sokağa burnunu uzatana iyi gözle bakılmıyor. Rusya 'votka şişesinde balık' misali yalpalıyor.Oysa bu topraklara ilk geldiğim günleri hatırlıyorum. Bir cumartesi, sabahın köründe caddeleri vızır vızır, metroyu tıkabasa dolu görünce şaşırmıştım. "Zafer Bayramı cuma gününe denk geldi ve tatil yaptık. O günün iş kaybını telafi etmek için cumartesi çalışıyoruz. Sovyet devrinden kalan bir uygulamadır" diye izah etmişti temzlikçi teyzemiz Lidya Vasilevna. Çok etkilenmiştim. "Biz işten kaçmak için tatilleri uzattıkça uzatıyoruz, bu adamlar hafta sonu bile çalışıyor" diye hayıflanmıştım. Meğerse kazın ayağı öyle değilmiş. Velhasıl, Türkiye'de hafta sonlarını da katıp, bayram tatilini en fazla 10 güne çıkarabilenlere bakıp üzülüyorum! Çünkü biz Rusya'da hayatın fişini bir aylığına çekiyoruz. Sahi siz de Rumi takvim, Hicri takvim diye, bir punduna getirip 'kış uykusuna' dalmanın bir yolunu bulsanız. 'İki bayram arası düğün olmaz' yerine, 'İki bayram arası çalışılmaz' deseniz, fena mı olur?"
(Kış uykusu ayılara mı özgü?, Suat Taşpınar, Radikal,06/01/2004)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder