Moskova

Moskova

9 Haziran 2009 Salı

"Kızıl Meydan'da ayı yok!"

İzvestiya Gazetesi geçenlerde ilginç bir derleme yayınladı. Rusya başkenti hakkında internet forumlarındaki bloglarda yazılanları inceleyerek, Moskova’ya gelen yabancı turistleri en çok nelerin şaşırttığını ortaya çıkardı. Kompas dergisi son sayısında bu yazıların en ilginçlerini yayınladı. işte yabancıların gözüyle Moskova maceraları:

“Moskova’da gerçekten ayılar yok. Bu gerçek. Kendim kontrol ettim! Orda ayılar YOK (!)”.

“Burda herkesi satın almak mümkün. Polisleri bile!”
Polisler (Burda onlara “militsiya” diyorlar”) yolsuzluğa çok yatkın. Her zaman yanınızda belgelerinizi taşımanız gerekiyor. Eğer belgeleriniz yanınızda yoksa sizi tutuklayıp parmaklıkların ardına kapatabilirler. Ama her zaman rüşvet vermek mümkün. Bir arkadaıım Kızıl Meydan’da elinde birayla yürürken polis geldi ve ona bunun yasak olduğunu, kurallara göre üç saatliğine onu alıkoyabileceğini söyledi (Halbuki meydanda bira çok sık satılıyor ve birçok kişi orda bira içiyor.) Arkadaşım korktu ve para teklif etti. Polis 4 bin ruble istedi, ama arkadaşımın yanında sadece 700 rublesi vardı. Sonra polis ona sigara paketini uzattı ve parayı içine koyarak paketi ona geri vermesini istedi. Sonra ayrıldılar.”


“Yollarındaki ölümcül manevralarıyla New York’a çok benziyor. Trafik kuralları var, ama kime gerek! Dört şeritli yolda aynı anda altı araba 120 kilometre hızla yarış yapabiliyor.”


“Burada legal taksiler çok az. Ama yolun kenarında beklemeniz yeterli, mutlaka birilerini durdurursunuz. Kalabalık bir insan grubu tanımadığı bir arabaya doluşuveriyor. Deliler...”

“Bir geniş ana caddeden karşıdan karşıya geçmek için önce iki yolu daha geçmemiz gerekti. Ve her birinde “yeşil adamın” yanmasını en az ikişer dakika bekledik. Sonra da altgeçitten geçtik. Yani 50 metrelik bir yolu geçmek için neredeyse bir kilometre yol yürümemiz gerekti. Şimdi komünizmin Rusya’da niye tutunamadığı anlaşıldı?. Yol çok uzun geldi!”

“Moskova’da hayatımın en pahalı ‘tiramisu’sunu yedim”

“Süpermarketlerde fiyatlar çok yüksek olduğu için ‘produktı’ denilen yerlerden yiyecek alıyorduk.”

“Havaalanından matryoşka almayı planlıyordum, ama 4 bin rubleye satıldığını öğrenince vazgeçtim (Halbuki gerçek fiyatının 300*400 ruble olduğunu biliyorum).”

“Moskova’da hayatımda yediğim en pahalı ‘tiramisu’yu (ünlü İtalyan tatlısı) yedim. 290 ruble verdim. İki dilim pasta ve iki cappuccino için ise bizden 990 ruble adlılar.
Otelde bir saat internet için 20 dolar aldıklarını hiç söylemiyorum. Çok hoş değil mi?”


“Burda karşılaştığım garsonlardan hiçbirinin gülümsediğini görmedim”

“Burdaki polis ve askerler, komünizmin çöküşünün ardından iktidarlarını kaybetmiş olmaktan yakınıyorlar gibime geldi. Kendilerinden korkmalarına alışmışlardı, şimdi ise bunu en kaba yöntemlerle sağlamaya çalışıyorlar”.

“Burda karşılaştığım garsonlardan hiçbirinin gülümsediğimi görmedim. Ama eğer bu taştan yüzleri yumuşatmayı başarırsanız, Moskovalılarla sohbet etmek hoş bile olabiliyor”.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder