Moskova

Moskova

18 Ağustos 2025 Pazartesi

Ruslar Neden Fransızlar Gibi Salyangoz ve Kurbağa Yemez?


 

Kaynak: https://dzen.ru/

 

Rus aristokrasisinde Fransız ihtişamı

18. ve 19. yüzyıllarda Rusya, Fransız kültürüne karşı gerçek bir moda yaşadı. Avrupa geleneklerini aktif olarak benimseyen I. Petro'dan sonra, Rus soyluları için ana kültürel referans noktası Fransa oldu.

Soyluların Fransızca öğrenmesi zorunluydu; öyle ki bazı ailelerde çocuklar önce Fransızca konuşur, sonra Rusça öğrenirdi. Mektuplar, sosyal sohbetler, hatta çocukların yetiştirilmesi bile genellikle "Fransızca" yapılırdı. Paris gezileri sosyal hayatın zirvesi olarak kabul edilirdi ve Fransız öğretmenler en iyi eğitimcilerdi.

Giyimde ve günlük yaşamda Fransız stilinin modası da tam anlamıyla hakimdi. Salonlarda Paris'in en yeni başkent kıyafetleri tartışılıyor, hanımlar doğrudan Fransa'dan kumaş ve parfüm sipariş ediyor, beyler ise Fransız desenlerine göre dikilmiş frak ve silindir şapkalarla hava atıyordu.

 

Gastronomik seçim - "kurbağa bacağı" olmadan

Tüm bu etkilere rağmen Rus mutfağı her şeyi benimsemedi. İki ünlü Fransız lezzeti olan salyangoz ve kurbağa bacağı, kök salmayanlar arasında özel bir yere sahip.

Sebepler oldukça pragmatikti. İlk olarak, Rusya'nın iklimi ve tarım alışkanlıkları bu yemeklerin günlük beslenmede yer almasına katkıda bulunmadı. Salyangozlar elbette merkez bölgede bulunuyordu, ancak kimse onları yenilebilir bir ürün olarak görmüyordu. Kurbağalar da her yerde bulunuyordu, ancak bunlar lezzetli bir et kaynağı olarak değil, bataklık sakinleri olarak algılanıyordu.

İkincisi, Rus mutfağı zaten zengin bir "kraliyet" ürünleri yelpazesine sahipti. Mersin balığı, sterlet, siyah havyar, somon ve av eti lezzet olarak servis edilirken, tatlı olarak güney illerinden hamur işleri ve tatlılar sunulurdu. Bu yemekler tanıdık, ulaşılabilir ve refahın bir simgesi olarak değer görüyordu. Fransız lezzetleri ise, geçmişlerine bakıldığında gerçek bir zorunluluktan ziyade egzotik bir heves gibi görünüyordu.

 

Psikolojik bariyer

Psikoloji de önemli bir rol oynadı. Halk bilincinde kurbağa bataklık, vıraklama ve kirle, salyangoz ise kesinlikle tabağa yakışmayan, yavaş ve "sürünen" bir yaratıkla ilişkilendiriliyordu. Aristokratlar arasında bile bu ürünlere karşı tutum genellikle temkinliydi.

Fransa'yı ziyaret eden birçok Rus soylusu, bazen meraktan, bazen de "herkes gibi olma" arzusuyla salyangoz ve kurbağa bacağı denemiştir. Ancak, ülkelerine döndüklerinde bu yemekleri malikanelerinin menüsüne dahil etmek için acele etmemişlerdir. Daha çok, "Fransızların yediği bir tuhaflık" olarak anılırlar.

 

Fransız yemeklerini Rusya'ya tanıtma girişimleri

İlginçtir ki, bazı şefler bu lezzetleri Rus restoranlarının menülerine dahil etmeye çalıştı. 19. yüzyılın sonlarında, St. Petersburg ve Moskova'da Avrupa'dan özel olarak getirilen salyangozları servis eden Fransız restoranları vardı. Ancak, salyangozlara olan talep son derece sınırlıydı: Bunlar çoğunlukla diplomatlar, yabancı tüccarlar ve birkaç estetistti.

Sovyet döneminde durum daha da değişti: "burjuva mutfağı" gayri resmi olarak yasaklandı. Ünlü "Metropol" veya "Prag" restoranlarının bile menülerinde bu tür yemekler yoktu.

 

Fransa Kültürü Ele Geçirdi Ama Yemeği Neden Ele Geçiremedi?

Salyangoz ve kurbağa hikâyesi, bir ülkenin diğerine olan kültürel etkisinin her zaman gastronomiye yansımadığını açıkça göstermektedir. Rusya, Fransız dilini, modasını, mimarisini, iletişim biçimlerini ve parfümerisini gönüllü olarak ödünç almış, ancak yemek konusunda geleneklerine sadık kalmıştır.

Bunun nedeni, mutfağın sadece bir damak tadı meselesi değil, aynı zamanda alışkanlıklar, iklim ve ürün bulunabilirliğiyle de ilgili olmasıdır. Balık, et, mantar ve meyve bolluğuyla Rusya için Fransız bataklık lezzetleri gereksiz görünüyordu.

 

Özet

Fransa'nın Rus soyluları üzerindeki derin kültürel etkisine rağmen, bu ülkenin gastronomi gelenekleri ancak kısmen kök salabilmiştir. Salyangoz ve kurbağa, gurmeler için nadir bir yemek olarak kalmış ve bugün hâlâ yalnızca lüks restoranlarda bulunabilmektedir. Rusya'da hiçbir zaman yaygın bir ürün haline gelmemiş ve Fransız gastronomisinin sembolleri olarak, Rus kültürüne hiçbir şekilde uyarlanmadan onlara atfedilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder