Kaynak:
https://turkrus.com/
Yüksek Ekonomi Okulu’nun geleneksel Nisan Konferansı’nda bu
yıl en dikkat çeken başlık, Rusya’da insan sermayesinin ekonomik büyüme
üzerindeki zayıf etkisi oldu. Nezavisimaya'nın haberine göre, katılımcılar,
yüksek eğitimin hâlâ bir sosyal sıçrama aracı olmakla birlikte bu işlevini
gitgide yitirdiğini vurguladı. Uzmanlara göre temel sorun, bilgi ve beceriyi
ekonomik getiriye dönüştürmesi beklenen kurumsal yapının yeterince işlememesi.
Bu durum, yalnızca yerel akademik çevrelerin değil, Batılı uzmanların da ilgisini
çekmiş durumda. Habere göre Amerikan düşünce kuruluşları, bu çelişkiye “Rusya
paradoksu” adını veriyor.
Konferansın katılımcılarından, RANEPA’ya bağlı Sürekli
Eğitim Ekonomisi Merkezi Başkanı Tatyana Klyaçko, eğitim olanaklarının sosyal
sınıflar arasındaki farklılıklara göre şekillendiğini anlattı. Buna göre,
ailelerin ekonomik ve kültürel sermayesi ne kadar güçlüyse, çocuklarının
yükseköğrenime erişimi ve eğitim kalitesi de o kadar artıyor. Ancak yatırımın
karşılığının her zaman alınmadığına dikkat çeken uzman, özellikle maddi
getiriler açısından bu sürecin her zaman beklendiği gibi işlemediğini belirtti.
Konferansta öne çıkan bir diğer başlık, kurumsal altyapının
eğitimin ekonomik etkilerini nasıl şekillendirdiğiydi. Ekonomik Bilimler
Fakültesi’nden Darya Avdeyeva ve Dmitriy Veselov’un sunduğu verilere göre,
yüksek eğitim düzeyine rağmen ekonomik büyümenin sınırlı kaldığı ülkelerde,
bunun nedeni çoğunlukla zayıf kurumsal ortamlardan kaynaklanıyor. Kuralların
keyfi uygulandığı, şeffaf olmayan ortamlarda eğitimden elde edilen fayda
azalıyor, yatırım cazibesi düşüyor. Bu durum, yalnızca Rusya’ya özgü değil:
Birçok eski Sovyet ve Latin Amerika ülkesinde de benzer yapısal sorunlar söz
konusu.
Rusya’daki insan sermayesi üzerine Batı kaynaklı analizler
de gündemde. Amerikan Girişimcilik Enstitüsü’nün raporuna göre, Rusya’da yüksek
eğitim düzeyi, sağlıksız yaşam koşulları ve düşük bilgi üretimiyle çelişkili
bir şekilde bir arada. Bu da insan sermayesinin gerçek potansiyelini
sınırlıyor. Raporda halk sağlığı göstergeleri, insan sermayesinin gelişimini
ölçen temel faktörlerden biri olarak sunulurken, bu alandaki zayıflığın eğitim
kazanımlarını gölgede bıraktığına dikkat çekiliyor.
Rusya’daki uzmanlar ise Amerikalı meslektaşlarının
yorumlarına temkinli yaklaşmakta. Temel gözlemler benzer verilere dayansa da,
Batıdaki değerlendirmelerin siyasi önyargılarla yüklü olduğu kanısı hakim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder