Moskova

Moskova

1 Nisan 2020 Çarşamba

Kapitalist Rusya'da 'babuşka' olmak





Kaynak: http://medyagunlugu.com/



Rus dilinde hem büyükanne hem de anneanne için tek bir kelime bulunur: Babuşka...

Babuşka sözcüğü, Rusça'da kişinin iki nesil öncesi büyüklerinin bir tarafını betimlemek için kullanılması bir yana aslında, bu zengin lisanın kült tabirlerinden biri olup, pek çok metaforik anlamı da içinde barındır. Sovyetler Birliği'nin son dönemlerine doğru ve bilhassa birliğin dağıtılmasını takip eden yıllarda "babuşka" artık, torunların kendi öz ninelerini kastetmek ve çağırmak için tasarruf ettikleri bir adlandırmanın çok ötesinde bir toplumsal muhtevaya kavuşmuştu. Söz konusu devre kadar vaktiyle, belirli yaşın üzerindeki insanlara doğal saygının, toplumsal adab-ı muaşeretin ve sosyal mesafenin gereği olarak adları ve orta isimleri ile hitap edilirdi. Yevgenya Viktoryevna, Natalya Aleksandrovna, vs. gibi. Hatta birkaç nesil evvel çoğu "babuşka" dahi öz torunlarının kendilerine bu şekilde seslenmesini, hitap etmesini arzu eder ve beklerdi. Ne var ki; toplum yapısının radikal biçimde baştan aşağı tepetaklak olması, ahlaki ve etik bütün değer yargılarının alt üst olması, dahası babuşka denecek yaşa gelmiş dolayısıyla istihdam hiyerarşisinde emekliler kategorisini oluşturan orta-üst ve yaşlı yığınların sosyal statülerinin ve hayat standartlarının adeta "yerin dibine batırılması" neticesinde "babuşka" sahip olduğu o naif ve temiz içeriği çoktan kaybetmişti. 


Kenara atılan yaşlı kuşak

SSCB'nin tarihe karışmasından en fazla etkilenen kesimlerin başında, ortalama yaşın çok genç olmadığı post-Sovyet toplumlarında nüfusun çok önemli bir kısmını meydana getiren çalışma çağının sonlarındaki veya emekli olmuş kitleler geliyordu. Bir anda reel ücretleri veya emekli aylıkları birkaç dolara kadar düşen ve sayıları on milyonları bulan bu kesimler, giderayak önce yoksulluğun ardından da resmen açlığın girdabına terk edilmişti.  Sosyal-ekonomik açıdan yaşam seviyeleri adeta dilenci mertebesine inen 45-50 yaş üzeri nüfus tabakalarının toplumsal statüleri, itibarları ve konumları da kelimenin tam anlamıyla iki paralık oluyordu. 90'lardan itibaren hafif hafif başlayan ve 2000'lere doğru hızlanan ve son birkaç seneye değin adeta katlanan sınıfsal ayrışma ve zenginleşme dünyası adı geçen kesimleri neredeyse hiç kapsamıyordu. Yanı başında oğlu, kızı; veya torunları; yeğenleri; ya da komşularının çocukları bu trende bir şekilde dâhil olup toplumun maddi ortalamasından süratle farklılaşırken, 90'ların başında 40'lı - 50'li yaş ve üzeri olan yetişkin nüfusun buna ne dermanı vardı ne de yeni kapitalist-bireyci mantaliteye adapte olacak zihinsel-kültürel yapısı.


Nesiller arası sınıfsal kopuş      

Yeni Rus dünyasında, toplumsal açıdan cereyan eden nice antagonistlik çelişki ve çatışmanın bir tanesi de kuşaklar arasında yaşanmaya başlanacaktı. Daha düne kadar büyük bir devlet işletmesinde uzman mühendis, önemli bir fabrikada yüksek vasıflı teknisyen ya da saygın bir öğretim kurumunda öğretmen veya akademisyen olan; sosyal ve mesleki konumları, kültürel-entelektüel birikimleri ve yaşamsal deneyim ile yaşları üzerinden toplumun kendilerine hürmet ettiği, isim-orta isimleri ile çağırdığı yetişkin ve yaşlı kadın jenerasyonları bir anda ortak bir ad altında birleştirilivermişti: "Babuşka"! Normal şartlarda ve daha önce de olduğu üzere, herkesin yalnızca kendi anneanne veya babaannesine seslenirken kullanıyor olduğu cins isim bu kez yeni ve genç Rus nesilleri tarafından yaşlı-emekli nüfusun yoksul ve yoksunlardan oluşan çoğunluğunu; kamusal ortamda önemsizleştirmek, itibarsızlaştırmak, kimliksizleştirmek, hor görmek ve de dolaylı olarak aşağılamak için tercih edilmeye başlanacaktı. 


"Babuşka" ile isimsizleştirme furyası

Ellerine geçen birkaç on veya en fazla 1-2 yüz dolar emekli maaşlarıyla daha çok evlerinde, kapı önlerinde, sosyal konutların avlularında vakit geçiren; tramvay, troleybüs ve otobüslerin değişmez müdavimleri; banka kuyruklarının, en ucuz mamullerin satıldığı her türlü pazarın vazgeçilmez müşterileri orta üst ve yaşlı kadın nesillerinin bu saatten sonra ne tahsilleri, ne eski işleri, eski çalışma hayatındaki mevkileri ne de her birinin binlerce kitapla oluşturduğu kültürel birikimleri bir anlam ifade ediyordu. Onların kala kala tek bir kimliği kalmıştı, o da babuşka olmak! Aslında kastedilen mana ile; yaşlanan, elden ayaktan çekilen, bir yerde ölümü bekleyen, şehir merkezlerinde Neo-Rusların tesis ettiği uzamı sınırlı ultra-lüks life-style ortamlarında ortada görünmelerine bile pek dayanılamayan 2. sınıf, kimliksizleştirilmiş ve isimsizleştirilmiş kadınlardı onlar. Kendilerinin yetiştirdiği, onlar eski bir süper gücü inşa ederlerken ayakaltında kısa şortla dolaşan çocuk ve genç nesiller şimdi yepyeni bir toplumun ortaüst ve zengin sınıflarını teşkil ediyor; kimi zaman kendi öz ninelerinin de dâhil olduğu orta-üst emekli kadın nüfusuna; sanki onlar adı konmamış sınırları belirsiz bir gettonun üyeleriymiş gibi salt "babuşka" adlandırmasını layık görüyorlardı. 


Yuppiler için dizayn edilmiş toplum

Modern Yuppi-Rus toplumunda hayat esas olarak orta üst ve üst sınıfsal tabakalara mensup genç ve orta yaş kitleleri için tasarlanıp yapılandırılmıştır. Açık fiziki alanda gezip tozan da Barbi-Sindi genç kızlar nesli, anasının karnından suşi müptelası olarak doğduklarından her Allah'ın günü soluğu Japon lokantalarında alıp ha deyince bir emekli maaşını hesap olarak ödeyenler de orta yaş yeni nesil hacmi büyük-kütlesi küçük Rus orta yaş grupları, bitmek bilmeyen Rus bayram-seyranlarında Antalya-Tayland-Maldivler arası mekik dokuyan da gene belirli bir sınıfsal azınlığın genç ve orta yaş kesimleridir. Tam da bundan dolayı, çok ufak ve istisnai bir kesim sayılmaz ise tatillerde Rus "babuşkaları" her şey dâhil tesislerde, fiyakalı seyahatlerde, "şoppingler"de ve dünya mutfağının lezzetlerini Rusların ayağına getiren şaşaalı restoranlarda fazla göremezsiniz. Hâlbuki bilindiği gibi Avrupa ve Kuzey Amerika'nın gelişmiş ülkelerinde ise neredeyse tam tersidir. 


Yaşlısına verdiği değere bak!

Ortalama yaşam süresinin eski Sovyet dünyasına göre çok daha uzun olduğu, insanlar emekliye ayrıldıktan sonra normal şartlarda en az 15-20 hatta 25 sene kadar yaşayabildiği kalkınmış Batı toplumlarında; emekli ve yaşlı kesimler oldukça tatmin edici maaşlarıyla diledikleri gibi ülkelerini ve dünyayı gezip dolaşmakta; kendilerini her açıdan geliştirebilecek sayısız hobbi ve boş zaman etkinliği ile uğraşmaya mümkün kılan harcamaları yapabilecek reel yaşam standartlarına sahiplerdir. Bundan dolayı olsa gerek kimse onların alayına sabah akşam "babuşka" benzeri tek tipleştirici kodlarla hitap etmemekte, bu şekilde aşağılamamaktadır. Her toplumu, her ülkeyi gerçek anlamda değerli kılan yaşamsal kriterler, hayati ölçütler vardır. Bunların başından gelenlerden birisi de şüphesiz, o toplumun anneannelerine - babaannelerine, kısacası "babuşkalarına" nasıl bir hayat reva gördüğüdür. Bu bağlamda da Rus toplumu kendi değerini fazlasıyla teslim etmektedir...


Not: Bu yazı Medya Günlüğü'nde daha önce yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder