Moskova

Moskova

2 Şubat 2011 Çarşamba

Düello ve intihar sonucu ölüm


İlber Ortaylı
Milliyet


27 Ocak 1837 Rusya’nın en büyük şairi, dramaturgu, romancısı ve tarih yazımına bilimsel yöntemiyle değil ama üslubuyla yön veren Aleksandr Sergeyeviç Puşkin düelloda öldürüldü. Rakibi Dantes çarın muhafız alaylarında görevliydi. Fransız İhtilali’nden kaçan bir ailenin çocuğuydu ve Moskova asillerinden biri tarafından evlat edinilmişti. Bir müddetten beri Puşkin’in güzel karısı Natalya’nın etrafında dolanıyordu.

Natalya gerçekten çok güzeldi, Moskova’daki yüksek cemiyetin en şık giyimlilerindendi ve daha da beteri, kendi güzelliğine aşık olacak kadar eksik akıllıydı. Puşkin bu evlilikte mutlu sayılmazdı. Çarın etrafındaki baskıcı çevreye karşı kendini dinginleştirecek insan, herkesten evvel yanı başındaki hayat arkadaşı olmalıydı. Bu evlilikten doğan kız çocuğu ileride anasını aratmayan güzelliği ve babasından aldığı esmerliği ile Lev Tolstoy’u etkiledi. Ünlü romanın kahramanı Anna Karenina gerçekte Puşkin’in kızının tasviridir.

Taptığı şair ile aynı akıbete uğradı

Puşkin’den I. Nikola devrinin despot bürokratları rahatsız oluyordu. Aydın ve ilerici Ruslarsa onu fazlasıyla kışkırtıyorlardı. Fransız asıllı Rus Dantes’in münasebetsizlikleri, etrafın kışkırtmasıyla Puşkin’i çileden çıkarttı. Puşkin yaralandı ve birkaç gün sonra öldü. Malum, o devirde penisilin yoktu.

Evinin önünü, cenaze ayininin yapılacağı kiliseyi ve sokakları kalabalıklar doldurdu. Seçkin aristokratlar, Puşkin okuyan diplomatlar, askerler, öğrenciler ve basit halk... Kapıcının biri “hakiki Rus öldü” diye ağlıyordu. Genç bir subay kışkırtıcılıkla suçladığı despot yönetimi lanetleyen bir şiir okudu. Tutuklanan ve Kafkasya’ya sürgüne yollanan bu şair subay Mikhail Lermontov’du. Kafkasları anlatan bu büyük şair ve “Zamanımızın Kahramanı”nın yazarı, taptığı şair ile aynı akıbete uğradı, birkaç yıl sonra o da düelloda öldü.

Düello merakı Rusya’nın iki büyük adamını; biri 40’ını, diğeri öbürü 30’unu bulmadan bu dünyadan ayırmıştı. Herkes infial halindeydi. Bir müddet sonra Fransa’nın filolojik dahisi Prosper Merimee, Puşkin’i çevirince Fransızlar da ayaklanan Ruslara katıldı. Düellodan sonra Fransa’ya sığınan Dantes’in kızı, tercümeleri okuyunca Puşkin’in katili olan babasını lanetledi ve bir daha görüşmedi.

Yoksa siyasi cinayet mi?

1889’un 30 Ocak günü herkesin romantik bir drama olarak nitelediği Viyana civarında imparatorun Mayerling av köşkünde bir intihar olayı daha gerçekleşti. Rudolf kendinden genç Barones Maria Vetzera ile ümitsiz bir aşk hayatı yaşıyordu. Bu aile Osmanlı’daki Baltazzilerin soyundan geliyordu. Aslında Rudolf bir türlü ölmeyi bilmeyen babasıAvusturya imparatoru ve Macaristan kralı I. Franz Joseph’in talihsiz veliahtıydı. Yaşadığı sayısız aşklar Viyana’nın, Hotel Sachar gibi lüks mahfellerindeki ufak skandallarıyla tanınıyordu. Eşi Belçikalı Prenses Stefani’den boşanması düşünülemezdi bile...

İlk anda gizlenen intihar zamanla öğrenilince Mayerling de bir turistik ziyaretgaha dönüştü. Ama 20-30 yıldır başka belgeler ortaya çıkıyor. Avusturya-Macaristan tahtına geçmeye sabrı olmayan Rudolf galiba sadece Macar tahtına razı olarak kendisine bunu vaat eden bazı Macar milliyetçisi radikal gruplarla temasa geçmişti. Romantik görünümlü intiharın arkasında imparatorluk cihetinden gelen bir siyasi cinayetin de kokusu var. Bazen yakın tarih uzak tarihten daha da karanlık olabiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder