Moskova

Moskova

8 Temmuz 2021 Perşembe

Türkiye ve Rusya: Savaş ve barış


Fuad Safarov, Moskova

Kaynak: https://medyagunlugu.com/

 

Türk-Rus ilişkilerinin tarihinden bahsederken çoğunlukla herkesin aklına iki ülke arasında yıllarca süren savaşlar geliyor.  

Türk-Rus diplomatik ilişkilerinin resmi başlangıç tarihi 1497. Bu tarihten sonra, 1677 - 1918 yılları arasında Osmanlı ve Rusya imparatorlukları 13 defa savaştı. Türk-Rus savaşlarının kaba bir hesapla 50 yıllık bir süreci kapsadığını varsaysak bile kalan 470 yılı aşan dönemde ilişkilerde çeşitli olumlu gelişmelerin yaşandığını söylemek mümkün. 

Öncelikle Osmanlı’dan çeşitli vesilelerle Rus çarlarına gönderilen hediyeler iyi ilişkilerin örneklerden biri. Kremlin Sarayı Müzesi'nde sergilenen bu hediyeler 16. ve 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ve Moskova Çarlığı arasındaki dostluk ilişkilerini gösteriyor. Bu tarihlerde Rus çarları Osmanlı padişahları tarafından gönderilen çok sayıda hediye aldı. Hediyeler arasında altın silahlar, kılıçlar, zırhlar, altın takımları, kaftan kumaşlar gibi tarihi eşyalar da bulunuyor. 

Kremlin Sarayı Müzesi Genel Müdürü Yelena Gagarina da 2017 yılında Moskova'da Tsaritsino Müzesi'nde "Alev ve Şark Mutluluğu: 1760 - 1840'ların Rus Kültüründe Türk İzleri" konulu serginin açılış törenindeki konuşmasında, "Türkiye bizim için tarihte sadece savaş ve sürekli çatışma yeri olarak algılanmamalı. Türkiye aynı zamanda Rusya'da sevilen ve takdir edilen sihirli baharatlar, muhteşem kumaşlar, güzel kıymetli taşlar demek. Türkiye bizim için en yakın, en tanıdık ve en sevimli Doğu'dur" demişti. Bu sözlerin sahibi Gagarina aynı zamanda, uzaya ilk çıkan Sovyet kozmonot Yuri Gagarin'in kızı. 

Rus tarihçi, gazeteci-yazar Mihail Pılyayev de, kaleme aldığı 'Eski Moskova' adlı kitabında Rusya Çariçesi 2. Katerina ve Osmanlı Sultanı 1. Abdülhamid arasındaki dostluk ilişkilerini anlatıyor. Yazara göre, 1774 yılında Rusya ve Osmanlı İmparatorluğu arasında Küçük Kaynarca Antlaşması’nı imzalamasının ardından dönemin Türk elçisi Abdülkerim Efendi Moskova’da üst düzeyde ağırlandı. 2. Katerina Sultan 1. Abdülhamid’in altın, pırlantalardan oluşan çeşitli hediyelerinden çok memnun kaldı. Çariçe yabancılara yazdığı mektubunda Sultan’la olan samimi ilişkilerini için, “Birçokları kardeş gibi sevdiğim Abdülhamid ile olan dostluğumuzu kıskanıyor” dedi.

Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya Çarlığı'nın 1798-1800 yılları arasında askeri işbirliği yapması da ortak tarihin önemli olaylarından biri. Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart 1789 yılında Mısır'ı işgal etti ve o dönem İyonya Denizi'ndeki yedi büyük adanın statüsü böylece değişti. Adalar Fransa'nın kontrolüne geçince Ruslar ve Türkler bu durumda endişe duymaya başladı. Adaların Fransa'dan geri alınması için 1798 yılında Rusya ve Osmanlı ittifak yapma kararı aldı ve buradaki en önemli kale olan Korfu'nun Fransız askerlerinden geri alınması için ortak bir plan hazırladı. Nihayet 18-19 Şubat'ta Türk-Rus filosu operasyona başladı. Operasyon sonucunda dördü general 2 bin 931 Fransız askeri esir alındı. Çatışmada 130 Rus, 168 Türk ve Arnavut askeri hayatını kaybetti. Böylece Rus İmparatorluğu'ndan Amiral Fyodor Uşakov ve Osmanlı Devleti'nden Kadir Bey'in yönetimindeki müttefik donanmanın Adriyatik Denizi'ne ve kıyılarındaki kalelere yönelik operasyonları sonucunda başta Korfu Kalesi olmak üzere bölge Fransa işgalinden kurtarıldı. 

1831 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nu zor duruma düşüren Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı sırasında Rusya'nın Osmanlı'yı kurtarması da ikili ilişkilerin ilginç olaylarından biri. Mehmet Ali Paşa İstanbul'u işgal etmeye hazırlanırken, Padişah II. Mahmud, Büyük Britanya ve Fransa'dan yardım istedi. Fakat Fransa'nın Mehmet Ali Paşa'yı desteklemesi, İngiltere'nin de Osmanlı'nın iç işlerine karışmak istememesi üzerine Padişah, Rusya Çarı 1. Nikolay'dan yardım istemek zorunda kaldı. Rus tarihçilerine göre, Rusya, Amiral Mihail Lazarev yönetimindeki donanmasını İstanbul kıyılarına gönderdi. Rusya ile Hünkar İskelesi Antlaşması 8 Temmuz 1833 yapıldı ve Rus donanması İstanbul'a demirledi. 

Rus tarihçilerine göre, Çar 2. Nikolay’a dönemin Osmanlı Sultanı hediye olarak Türk tütünü gönderiyordu. Rus çarının Türk tütün tutkunu olduğu da biliniyordu. 

Çar 2. Nikolay’ın, 1913 yılında Osmanlı’nın Rusya Büyükelçisi Türkhan Paşa’ya (1846-1927) hediye ettiği faberge enfiye kutusu, Londra’daki Christie's müzayede evinde 2010 yılında 937 bin sterline satılmıştı. Rus Çarı, dönemin Rusya başkenti St. Petersburg’daki büyükelçilik görevinin beşinci yılını tamamlaması dolayısıyla Türk diplomatı ödüllendirerek onurlandırmıştı. Rus tarihçilerine göre, çarın Türk elçisine böyle bir mücevher süslü eşyayı hediye etmesi iki ülke arasındaki samimi ve dostluk ilişkilerin olduğunu ortaya koyuyor. Çar Nikolay tabakayı o dönemde Rusya'ya bağlı olan Finlandiya'daki ustalara özel yaptırdı. Çar 2. Nikolay'ın resmi bulunan tabaka elmas taşlar ve altın çerçeve ile de süslü. Rus tarihçilerine göre kutunun Avrupa’ya kadar nasıl gittiği ise bir muamma. 

Rus tarihçi yazar Prof. Dr. Rudolf İvanov, faberge enfiye kutusuyla ilgili olarak, “Böyle kıymetli taşlarla süslü bir hediyenin Çar tarafından Türk elçisine armağan edilmesi şunu ortaya koyuyor: Bazı sorunlara rağmen iki imparatorluk arasında samimi ve dostluk ilişkileri vardı. Gerçi ertesi yıl patlak veren Birinci Dünya Savaşı her şeyi alt üst etti” diyor.
  


Cumhuriyet döneminde de Türk-Sovyet iş birliğine dair önemli sayfalar bulunuyor. Bunlardan bazıları şöyle:  

-SSCB kurucusu Vladimir Lenin'in Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e Kurtuluş Savaşı sırasındaki askeri ve diğer yardımları,  

-Sovyet pilotlarının Türkiye'de eğitim vermesi,  

-Sovyetler'in Türkiye'de sanayi tesislerinin inşa etmesi,  

-Türkiye'nin Sovyet sporuna yönelik uluslararası ambargoları delerek iş birliği yapması,  

-Soğuk Savaş dönemindeki karşılıklı üst düzey ziyaretler,  

-Sovyet dönemi sonrası Türk inşaat firmalarının Rusya'da başarılı çalışmaları, 

-İkili ticaret, turizm, kültürel ve insani işbirliğinin canlanması,  

-2004 yılında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ankara'ya yaptığı resmi ziyaretin, 500 yıllık ilişkiler boyunca Moskova'dan Ankara'ya yapılan lider düzeyinde ilk ziyaret olması,  

-Mavi Akım, Türk Akımı, Akkuyu gibi önemli ortak projeler,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder