Moskova

Moskova

7 Aralık 2019 Cumartesi

Moskova Metrosu'nun sırları






Moskova Metrosu'nun sırları-1: Milyonlarca yıllık deniz canlısı fosilleri

İlk istasyonu 1935'te açılan, günde 6,8 milyon yolcu taşıyan Moskova Metrosu bir ulaşım aracı olmanın ötesinde, adeta bir "yeraltı eğlence merkezi". Burada makinistlerle birlikte öğle yemeği yemek de mümkün, sinema ya da defile izlemek, ya da usta bir müzisyenin icra ettiği eserleri dinlemek de. Hatta milyonlarca yıl önce yaşamış deniz canlılarına rastlamak da...

Kahverengi (halka) hat üzerindeki Dobrınınskaya İstasyonu'nun duvarlarını süsleyen midye, denizkestanesi, sünger ve nautiluslar bunun en güzel örneklerinden. Zira metro inşaatında kullanılan mermerlerin bir kısmı, dinozorlarla aynı dönemde dünyada yaşamış deniz canlılarının gerçek fosillerini barındırıyor.

Bazıları birkaç santimetre, bazıları ise yarım metre büyükteki bu fosillerin hangi istasyonlarda görülebileceğini gösteren Rusça bir internet sitesi bile mevcut.

Moskova Metrosu'nun sırları-2: Tüneldeki uranyum laboratuvarı

Moskova Metrosu'nun sırları "Soğuk Savaş" ve silahlanma yarışıyla da iç içe geçmiş durumda. Sovyetler Birliği'nin ABD ile aşık atabilmesini sağlayan nükleer teknoloji testleri için seferber edilen yerler arasında metro da var.

Uranyumun yarılanma sürecini gözlemek isteyen bilim insanları bugün bile deneylerin doğru sonuç vermesi için kozmik ışınların ulaşamadığı yeraltı tünellerini kullanmak zorunda. Sovyet bilim insanları bu yüzden 1940 yılından itibaren, o sırada yeni açılmış bir istasyon olan Dinamo'yu kullandı.

Metronun bilimsel amaçlı deneyler için seferber edildiği tek örnek bu değil. 1970'li yıllarda da mantarların ekstrem koşullarda yetişip yetişmediğini gözlemlemek için metro tünellerinde bir plantasyon kuruldu. Bu deneylere 1990'larda son verildi, ekipmanlar toplandı ve tüneller mühürlendi.

Moskova metrosunun sırları-4: Tverskaya'da dev yeraltı kütüphanesi

Moskova metrosu bitmeyen sırlarıyla insanları şaşırtmaya devam ediyor; yıllarca bu şehirde yaşamış olanları bile... Ulaşım şebekesinin içinde sakladığı hoş sürprizlerden biri de, Puşkinskaya ve Tverskaya istasyonları arası geçişte hizmet veren "yeraltı kütüphanesi". 

İki istasyon arası geçişte insanların ücretsiz kitap ödünç alabileceği bir "bookcrossing", yani "dolaşan kitap" noktası bulunuyor. Son yıllarda Türkiye'de de yayınlaşmakta olan bu uygulama, insanların istedikleri kitapları alıp okuduktan sonra bir başka noktaya bırakarak diğer insanların da bu imkandan yararlanmasını sağlamaları esasına dayanıyor.

Metronun sunduğu bir diğer kitap sürprizi ise sarı hat üzerinde 2018'de açılan Rasskazofka istasyonunda:

İstasyonun merkez salonundaki bütün sütunlar QR kodları ile süslü. Telefonları ile bu kodları okutan kullanıcılar, klasik edebiyatın şaheserlerini ücretsiz olarak telefonlarına ve tabletlerine indirebiliyor.

Moskova Metrosu'nun sırları-5

Taganskaya metro istasyonun 65 metre derinliğindeki sığınağa Halka Hat (Sadovoye Koltso) üzerindeki gizli bir tünelle ulaşılıyor. Dünyanın nükleer bir çağa girdiğinin anlaşılmasından sonra 1945 yılında inşaatına başlanan sığınak esasen Yosif Stalin ve diğer Sovyet liderleri için tasarlandı.

Ancak 7 bin metrekarelik alana yayılan sığınak bitmeden Stalin ölünce, kompleks Uzun Menzilli Hava Kuvvetleri Karargahı'nın kullanımına tahsis edildi.


Ne var ki Rusya-ABD ilişkilerinin normalleşmesinden sonra böyle bir sığınağa ihtiyaç kalmadı. Uzun yıllar varlığı reddedilen ve ancak 2000'li yıllarda üzerindeki sır perdesi aralanan sığınak, nispeten kısa bir süre önce Bunker-42 adıyla  Soğuk Savaş Müzesi'ne dönüştürüldü. Başkenti ziyaret eden turistlerin gözde mekanlarından biri haline geldi.

Eski sığınak kompleksinin içinde bugün son derece şık bir de restoran var. Hatta bu mekanda otururken yukarıdan geçen trenlerin uğultusunu duymak bile mümkün.


Moskova Metrosu'nun sırları-6: Leningrad kuşatmasının mozaikleri

Metronun içinde sakladığı sırlardan bazıları da trajik hikayelere kapı aralıyor. Novokuznetskaya İstasyonu'nun tavanını süsleyen mozaikler gibi. Sovyet sanatının nadide örneklerinden biri olan bu mozaikler sanatçı Vladimir Frolov ve birlikte çalıştığı bilim insanları tarafından Nazi kuşatması altındaki Leningrad'da, ışıksız ve ısıtmasız bir atölyede yapıldı. 

Mozaik şehirden ayrılan son gemilerden biriyle Moskova'ya getirildi. Kuzey başkentinin dünyayla bağlantısını kesen kuşatma ve arkasından gelen açlık, pek çok Leningradlının yanı sıra Frolov'u da beraberinde götürdü.

İlginç olansa, St. Petersburg'un simge yapılarından Spas na Krovi Kilisesi'nin duvarlarını süsleyen mozaikler de Frolov ve arkadaşlarının Novokuznetskaya mozaiklerini yaptığı atölyede bir araya getirilmişti.

Moskova Metrosu'nun sırları-7: Podyumdan galeriye, farklı istasyonlar

Moskova metrosu çoğumuzun hemen her gün kullandığı en yaygın toplu ulaşım sistemi, ama pek azımızın vakıf olduğu sırları, özellikleri, zenginlikleri barındırıyor: Sarı hat üzerindeki Delovoy Tsentr ve kırmızı hat üzerindeki Vorobyovı Gorı, zaman zaman sıra dışı etkinliklere ev sahipliği yapan iki metro istasyonu. Sinema gösterimi, konser, moda defilesi, fitness salonu, parti mekanı ve flash mob bu etkinliklerden bazıları. 

Bu hatta işleyen vagonların iç mekanları da bazen etkinliklerin katılımcısı haline gelebiliyor. Özellikle sarı hat üzerindeki trenlerin vagonları sık sık bir sanat galerisine dönüşüyor.


Ancak Delovoy Tsentr istasyonunun, yeni hatların inşaatı nedeniyle 2018 Şubatında geçici olarak kullanıma kapatıldığını hatırlatmakta yarar var. İstasyonun yeniden ne zaman hizmete gireceği ise şimdilik belirsiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder