Moskova

Moskova

24 Şubat 2021 Çarşamba

Atatürk ve 'Demir Feliks'

 

Fuad Safarov, Moskova

 

Kaynak: https://medyagunlugu.com/

 

Bugünlerde Rusya'daki gündeminin önemli başlıklarından biri, ilk Sovyet istihbarat servisi Çeka'nın (Karşı Devrim ve Sabotajla Mücadele Olağanüstü Komisyonu) efsanevi kurucusu ve başkanı Feliks Dzerjinski’nin (1877-1926) anıtının Moskova'nın merkezindeki Lubyanka Meydanı'na tekrar dikilip dikilmesi tartışması. Sovyet sonrası KGB'nin yerini alan FSB'nin merkez binasının da bulunduğu meydanda yer alan heykel Ağustos 1991'de çıkan olaylar sırasında sökülmüştü. 

Sovyetler'in ünlü askeri kurmayları Kliment Voroşilov ve Mihail Frunze'nin o dönem Türkiye ve özellikle Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile temasları bilinen tarihi gerçekler. Peki, acaba Sovyetler'in önemli güvenlik kurumunun başındaki isim olan "Demir Feliks" lakaplı Dzerjinski'nin Türkiye ve Atatürk ile nasıl bir ilişkisi oldu? 

Öncelikle şuradan yola çıkalım... Rusya Dış İstihbarat Servisinin (SVR) internet sayfasında yer alan tanıtım yazısındaki bilgilere göre, Sovyet gizli servisi ilk dış istihbarat faaliyetine Türkiye'de başlamış. Yazıya göre, 1917 Ekim Bolşevik Devrimi'nin ardından kurulan Sovyet Rusya, kendi istihbarat birimlerini oluşturmaya başladı. 1918 yılında Çeka kuruldu ve başına da deneyimli devrimci, Polonya asıllı eski aristokrat Dzerjinski getirildi. Yurt dışında da istihbaratı ağının oluşturulması çalışmalarına başlayan Dzerjinski, Finlandiya'da A. Filippov adlı bir ajanı olmasına rağmen ülke sınırları ötesindeki bilgi toplama örgütlenmesinin ilk adımını Ankara'dan attı ve Türkiye'ye ajan gönderdi. Ancak bu Türk tarafından gizlenen bir operasyon değildi, Dzerjisnki 1919 yılının başlarında Sovyet Rusya'nın Ankara Özel Temsilciliğine (Sovyet elçiliği henüz kurulmamıştı) mektup yazarak Türkiye'deki Çeka ajanına yardımcı olunması ricasında bulundu.

Aleksandr Yakovlev Vakfı’nın sitesinde yer alan bir arşiv belgesine göre, Dzejinski 1925 yılında Sovyet karşıtı güçlerin Atatürk’e karşı faaliyetlerde bulunup bulunmadığının araştırılmasını istedi. Belgeye göre, Çeka Başkanı Dzerjinski Güney Kafkasya’da olası bir isyanın önlenmesi için yardımcısı Vyaçeslav Menjinski’ye talimat verdi. 28 Şubat 1925 yılı tarihli ve 1002 numaralı belgeye göre Çeka Başkanı'nın talimatı şöyleydi: 

“Kuşkusuz, isyan hazırlığı yapılıyor. İletişim ve kullanabilecekleri yöntemler için önlemler alınmalı. Onların (Osmanlı Halifeliği ve İngiltere'yi kastediyor) Kemal'e (Atatürk) karşı olup olmadığı konusunda kanıtlar bulmamız mümkün mü? Diplomatik yollarla Monarşistleri ve Gürcüleri (Sovyet karşıtı güçler) İstanbul ve Türkiye'den sınır dışı ettirebilir miyiz? Ulaşım araçlarını, silah depolarını ve kullanacakları güzergahları ele geçirebilir miyiz?"  

Rus istihbarat tarihi yazarı Aleksandr Kolpakidi'nin "Büyük Yurt Savaşı'nda GRU" isimli kitabındaki arşiv belgelere göre, 1923 yılında Bulgaristan'daki Sovyet ajanları sayesinde Ermeni Taşnak milliyetçilerinin Atatürk'e yönelik suikast planı önlenmişti. Kitaba göre, GRU'nun (askeri istihbarat) Bulgaristan'daki en önemli ajanlarından biri Ermeni asıllı Sarkiz Kaprielov idi. Aşırı milliyetçi Taşnak Partisi, Türkiye'nin doğu topraklarında özerk bir Ermeni oluşturulmasını arzuluyor ve bu konuda Mustafa Kemal'i en büyük engel olarak görüyordu. Atatürk'e suikast planının öğrenilmesi üzerine GRU'nun Bulgaristan merkezine haber verildi, daha sonra da durum Moskova'ya aktarıldı. Moskova da Türkiye yönetimine uyarıda bulundu.

Bu konudaki ilginç bir iddia da Rusya'nın Türkologlarından Stanislav Tarasov'a ait. Bir Ermeni sitesine konuşan Tarasov'a göre, Türk istihbaratı ve Türkiye'nin yabancı istihbarat örgütleriyle mücadele biriminin kurulmasında Sovyet Çeka görevlileri önemli rol oynadı. Tarasov'un iddiasına göre, ölümünden iki yıl öncesine kadar Atatürk'ün bir Sovyet muhafız birimi de vardı. 

Medya Günlüğü'ne konuşan Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Enstitüsü misafir öğretim görevlisi Dr. Mehmet Perinçek ise durumu şöyle özetledi: 

"Şu gerçeği unutmamak lazım: 1922 yılında Ankara'ya atanan ilk Sovyet Elçisi Semyon Aralov istihbarat kökenli bir diplomat idi. Aralov, Kızıl Ordu’ya bağlı istihbarat teşkilatı GRU kurucularındandı. Kurtuluş Savaşı sırasında Sovyetler'in Türkiye'ye verdiği destek ve yardımlarının koordinasyonunu başarıyla sağlamış ve o dönem Ankara-Moskova hattında önemli rol oynamıştı." 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder