Moskova

Moskova

15 Ekim 2017 Pazar

Kazimir Maleviç


Vikipedi, özgür ansiklopedi


Kazimir Severinoviç Maleviç ( Казимир Северинович Малевич ), (23 Şubat, 1879 – 15 Mayıs, 1935), geometrik soyut sanatın öncülerinden ve avangart süprematist hareketinin yaratıcısı olan ressam ve sanat teorisyeni.

Kazimir Maleviç, Kiev'in yakınlarındaki Kiev Valiliği'nde dünyaya geldi.

Ebeveynleri Severyn ve Ludvika Maleviç Polonya kökenliydiler ve ressam Roma Katolik Kilisesi'nde vaftiz edildi. Babası bir şeker fabrikasında yöneticiydi. Kazimir, ailenin on dört çocuğunun birincisiydi. Bu on dört çocuktan dokuz tanesine yetişkinliklerini görebildiler.

Çocukluğu boyunca Ukrayna'nın şeker pancarı yetişen pek çok farklı köyünde yaşadılar. Maleviç bu yüzden kültür merkezlerinden uzaktı. Sanat tutkusu onu çocukluğunda sarmış olmasına rağmen on iki yaşına kadar profesyonel ressamlar hakkında hiçbir şey bilmiyordu.

Köylülerin yaptığı el işlerinden, süslü duvar ve fırınlardan çok hoşlanan ressam kendisi de köylerde gördüğü stilde resimler çiziyordu. 1895-1896 yılları arasında ise Kiev'de çizim eğitimi aldı.

1904'te babasının ölümünün ardından Moskova'ya taşındı. Orada Moskova Resim, Heykel ve Mimarlık Okulu'na 1904'ten 1910 yılına kadar devam etti ve Fedor Rerberg'in atölyesinde çalıştı. 1911 yılında Soyuz Molodyozhi'nin (Gençler Topluluğu) ikinci sergisine Vladimir Tatlin'le birlikte katıldı. 1912'de ise aynı grubun üçüncü sergisinde yer aldı. Aynı sene içerisinde Eşeğin Kuyruğu koleksiyonunun Moskova'daki bir sergisinde yer aldı. O günlerdeki çalışmaları Rus halk sanatlarıyla ilgilenen avangart ressamlar Natalia Gonçarova ve Mikhail Larionov'un eserlerinin etkilerini taşıyordu. 1913 Mart'ında Moskova'da Aristarkh Lentulov'un sergisi açıldı. Bu sergi Paul Cezanne'nın 1907 yılında Paris'te oluşturduğu etkinin bir benzerini Maleviç'in de dahil olduğu Rus avangart sanatçılarında gösterdi. Maleviç de diğer ressamlar gibi kübist kurallarını öğrenerek onları çalışmalarında kullanmaya başladı. Aynı yıl, ressamın sahne tasarımını yaptığı kübofüturist opera Güneşe Karşı Zafer büyük bir başarı kazandı. 1914 yılında Maleviç'in eserleri Paris'teki Bağımsızlar Salonu'nda Alexander Archipenko, Sonia Delaunay, Aleksandra Ekster Vadim Meller ve pek çok diğer ressamın eserleriyle birlikte sergilendi.


Kariyerinde çok rahat bir şekilde ilerlerken ve sanattaki bütün modaları takip ederken 1915 yılına gelindiğinde Maleviç'in aklına Süprematizm fikrinin nasıl geldiği yirminci yüzyıl sanatının büyük gizemlerinden biri olarak kaldı. Sanatçı tüm hayatı boyunca çalışmalarını imzalarken eseri yarattığı tarihten daha erken bir tarih yazması onun sanat yaşamı kronolojisini daha da karıştırmaktadır. Eserlerinden bu dönüşümün tam zamanı belirlenemese de 1915 yılında Kübizmden Süprematizme manifestosunu yayınladığı kesindir. 1915-1916 yıllarında diğer süprematist ressamlarla birlikte Skoptsi ve Verbovka'nın köylerinde çalıştılar. 1916-1917 yıllarında ise Karo Valesi isimli sanatçı grubuyla birlikte sergiler açtı. Süprematist işlerinin en bilinenleri Siyah Kare (1915/1913) ve Beyaz Üstüne Beyaz'dır. (1918)

1918 yılında, ressam Vladimir Mayakovski'nın oyunu Gizemli Güldürü'nün dekorunu yaptı.

Ekim Devrimi'nin ardından ressam, halkın eğitimi için oluşturulan Narkompros komisyonunun sanat bölümünün bir üyesi oldu. Maleviç'in görevi müzelerin ve anıtların korunmasıydı (1918-1919). 1919 - 1922 yılları arasında o dönemde Sovyetler Birliği bugün Beyaz Rusya sınırları içinde yer alan Vitebsk'teki sanat okulunda, 1922 - 1927'de Leningrad Sanat Akademisi'nde, 1927-1929 arasında Kiev Sanat Enstitüsü'nde, 1930'da ise Leningrad Sanat Evi'nde öğretmenlik yaptı. Süprematist teorilerini Nesnesiz Dünya isimli kitabında anlattı.

1927'de Varşova, Berlin ve Münih'i ziyaret etmesi uluslararası arenada ün kazanmasına sebep oldu. Sovyetler Birliği'ne dönerken birçok eserini bu şehirlerde bıraktı. 

Maleviç, Lenin'in ölümü ve Trotsky'nin gücünü kaybetmesinin ardından Sovyet otoritelerinin modern sanat hareketine karşı davranışlarının değişeceğini tahmin etti ve bu tahmininde haklı çıktı. Stalin rejimi soyut sanatın burjuvazinin sanatı olduğunu ve sosyal gerçeklikle bir ilişkisi olmadığını açıkladı. Bu açıklamanın ardından ressamın pek çok eserine el konuldu ve sanatçının soyut sanatla ilgilenmesi yasaklandı.

Maleviç'in çalışmaları Rusya'da çok uzun süre sergilenemedi. Rus resim severlere ressamın yıllar sonra tekrar tanıtılması gerekti ve ressamın kuramsal çalışmalarını anlatan ve yazılarını içeren bir kitap yayınlandı. Ukraynalı sanatseverlerin araştırmaları sonucunda kesin doğum tarihi kısa bir süre önce belirlenebildi. Profesör D. Gorbaçov'un yazdığı 2006'da yayınlanan Maleviç ve Ukrayna isimli kitapta yeni birçok biyografik detay bulunmaktadır.

Maleviç 15 Mayıs 1935'te Leningrad'da kanserden öldü. Ölürken yatağının başında Siyah Kare asılıydı. Külleri Nemçinovka'ya gönderildi ve oradaki yazlık evinin yakınına gömüldü. Mezar taşına siyah bir kare içeren beyaz bir küp konuldu. Leningrad şehri annesi ve kızına bir maaş bağladı. Ressam, yayınlanmamış bir yazısında "Hiçbir şey fani değildir. Bu sadece vücutlar için değil fikirler için de geçerlidir. Bilinçli ya da bilinçsiz insanların içinde bir sembol başka bir formda yeniden doğacaktır" dedi.


Eleştirmenler Maleviç'in sanata yaşama olan sevgi ve doğa sevgisi gibi güzel ve saf olan her şeyi reddederek ulaştığını söyleyerek onunla alay ettiler. Maleviç ise bu eleştirilere karşı sanatın kimseye ihtiyacı olmadığını ve yıldızlar gökyüzünde ilk kez göründüğünden beri de bunun böyle olduğunu söyleyerek cevap verdi. Ressama göre sanat sadece kendisi için vardır ve kendisi için gelişir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder