M. Hakkı Yazıcı
Kaynak:
http://www.turkrus.com/
http://www.medyagunlugu.com/
Vladimir İvanoviç’le bizim avlunun devamındaki küçük parkta bir banka oturmuştuk.
Vakit geçirmek için genellikle kibrit çöpleri kullanılan bildiğimiz
bir oyunu oynamamızı istedi. İtiraz etmedim.
Avucunun içinde gizlediği küçük kuru dal parçalarından
hepsinin bir taraftaki uçlarını aynı hizaya getirip, diğer uçlarını ve gövdelerini
ise avucunun içinde gizleyerek benden hangisinin en uzun olduğunu bulup seçmemi
istiyordu. Ben bilemeyince çok eğlenip, gülüyordu.
Bu arada boş durmayıp, oynanan Türkiye-Rusya dostluk maçından,
Fatih Terim’in Arda’sız, Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Gökhan Gönül, Caner Erkin,
Hakan Balta’sız sürpriz kadro seçiminden falan konuşuyorduk.
Malum, maç golsüz berabere bitmişti.
“Dostça bir maç oldu. Berabere bitti,” dedi.
“Ne yani, iki taraftan biri yenseydi aramız yeniden mi
bozulacaktı?” diye sordum.
Cevap vermedi.
Öyle ya, daha dokuz ay kadar önce talihsiz bir olay
dostluğumuza ara vermemize neden olmuştu. Dokuz doğurmuştuk… Dostluk maçında
bile olsa olumsuz bir şeyin olmasını istemiyorduk. Neyse ki maç, çirkin
taraftar sloganları, küfürler, kasti fauller, kırmızı kartlar, verilmeyen
penaltılar, ofsayt kokan goller olmadan, temposuz ve heyecansız da olsa dostane
bir şekilde sona ermişti.
Biz bunlarla meşgulken parkın ortasında bir grup insan on
dakikada küçük bir platform ve kürsü oluşturup, parkta dinlenen insanlara kendi
parti tanıtım broşürlerini dağıtmaya başladı.
Sonra o partinin bizim bölge adayı kürsüden toplanan küçük
kalabalığa kısa bir konuşma yaptı. Bitince de geldikleri gibi toparlanıp
gittiler.
Vladimir İvanoviç’e “Sen oyunu hangi partiye vereceksin?”
diye sordum.
Biliyordum aslında hangi partiye vereceğini, ama söylemedi.
Benim için hiç fark etmez anlamında, “Мне
всё равно (minye fisyö ravno),” dedi.
Bu arada hava ani bir sürpriz yaptı; birkaç damlanın
sonrasında şiddetli bir yağmur başladı. Kendimizi bizim padiyezdden, apartman
girişinden içeri zor attık.
***
Rusya’da bu ay içinde seçimler var.
18 Eylül’de Rusya Federasyonu Parlamentosunun alt kanadı
olan Duma seçimleri yapılacak.
Duma, 2016 parlamento seçimlerinin aralık ayından eylüle
alınmasını onaylamıştı. Yani bizim bildiğimiz bir erken seçim. Ancak sadece üç
aylık bir öne çekme. Gerekçesi de seçimlerin eylül ayına çekilmesiyle, katılım
oranının artırılması hedeflenmesi.
Seçimlerin daha erken bir tarihte yapılmasını öneren
tasarıyı hazırlayan milletvekilleri, seçimlerin aralık ayında yapılmasının
soğuk hava koşulları ve Noel tatilinin yaklaşması nedeniyle pek uygun
olmadığını savunuyordu.
Aslında makul bir gerekçe… Zira Rusya’da aralık ayının
ayazını da, yeni yıla hazırlık telaşını da iyi bilenlerdenim.
Karar, 102 hayır oyuna karşı 339 evet oyuyla kabul edildi.
İktidardaki Birleşik Rusya Partisi, Liberal Demokrat
Partisi, Adil Rusya Partisi seçimlerin eylül ayına alınmasını desteklerken,
seçimin kasım ayının ilk pazar gününde yapılmasını öneren Rusya Federasyonu
Komünist Partisi ise hayır oyu kullandı.
Bu ay içinde yapılacak seçimler Rusya’da önemli
değişikliklere yol açar mı?
Öyle bir beklenti hiç kimsede yok.
Bende de yok.
Sadece şu olabilir: Bazı milletvekillikleri bir partiden
diğer partilere kayabilir.
Muhtemelen yine, “Bütün dünyanın merakla izlediği
Rusya’daki seçimlerden beklenen sonuçlar çıktı,” diyeceğiz.
***
Rusya'da parlamento seçimleri en son 4 Aralık 2011
tarihinde yapılmıştı.
Seçime ilginin çok yüksek olduğu söylenemezdi.
Katılımın yüzde 60 olarak gerçekleştiği 2011 seçimlerinde;
- İktidar partisi Birleşik Rusya yüzde 49,32,
-Komünist Parti yüzde 19,19,
-Adil Rusya Partisi yüzde 13,24
-Vladimir Jirinovski'nin liderliğini yaptığı Liberal
Demokrat Partisi ise yüzde 11.67 oy almıştı.
***
Önümüzdeki seçimlerde ne olacak? Seçimler yine geçen
seferki gibi mi sonuçlanacak?
Şimdilik bilmiyoruz. Ancak tahminler yapabiliriz. Doğrusunu
ise tabii ki seçimlerden sonra göreceğiz.
Burada da bizim memleketteki kadar olmasa bile yapılan
tahminler, anketler var.
Örneğin yakınlarda Rusya Kamuoyu Araştırma Merkezi
(VTSIOM), seçimlerle ilgili yaptığı bir araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Rus
vatandaşlarının Duma seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte politikaya ilgilerinin
arttığını bildirdi.
VTSIOM’un 6-7 Ağustos tarihlerinde düzenlediği ankete 1600
kişi katılmış.
Bu ankete göre, Ağustos ayı başında ankete katılanların
%67'si politikayla ilgilendiklerini dile getirmiş.
Bu oran Ekim 2015'de %50 seviyesindeydi. Yani ciddi bir
artış var.
Erkeklerin %72'sinin ve emeklilerin ise %77'sinin politikayı
takip ettiği saptanmış.
Sosyologlar, araştırmacılar, halk arasında Rusların politikayla
pek fazla ilgilenmediklerine ilişkin yaygın bir düşünce olduğunu, fakat yavaş
yavaş bu düşüncenin kaybolduğunu ifade ediyorlar.
Yine bu araştırmaya göre insanların politikadan yorulduğunu
düşünenlerin sayısı %75'den %66'ya düşmüş. Bunun aksine bu fikre katılmayanların
sayısı %12'den %19'a yükselmiş.
Ankete katılanlar, vatandaşların politikadan yorulmalarının
sebebinin verilen sözlerin tutulmaması ve kandırılma hissi olduğunu
belirtmişler.
Demek ki her yerde aynı sıkıntı var.
Ne kadar doğru olduğunu daha sonra anlayacağız, ancak
Rusların politikaya ve seçimlere ilgilerinin arttığına dair ciddi gözlemler
var.
Bu arada yapılan anketler çoğalıyor.
İlginç sonuçlar çıkıyor ve bunlar paylaşılıyor.
Bir başkası, örneğin Rusya'nın bağımsız araştırma şirketi
Levada Center’ın araştırması.
Vatandaşlara ilginç bir soru sorulmuş ve ortaya
ilginç sonuçlar çıkmış.
"Önümüzdeki parlamento seçimlerinde oyunuzu para
karşılığı satar mısınız?"
Soruya bak diyeceksiniz, ama bizim memlekette de seçmen
tavlamak için erzak dağıtmak yaygın bir yol değil mi?
İnsanların geçim derdinin siyasi inançlarının önüne geçmesi
olabiliyor.
Bu soruya Rus vatandaşlarının yüzde 23'ü olumlu yanıt
vermiş.
Oylarını para karşılığında satmayı kabul eden yüzde 23'lük
dilim içerisindeki vatandaşların yüzde 11'i 5 bin rubleye, yani bizim paramızla
yaklaşık 230 liraya, yüzde 5'lik kısmı ise daha yüksek rakamlar karşılığında bu
işi yapabileceklerini belirtmişler.
Ankete katılanların yüzde 63'ü ise oylarını herhangi bir
paraya kesinlikle satmayacağını ifade etmiş. Helal olsun onlara.
Anketteki “temiz ve dürüst bir seçim olacak mı?” sorusuna
ise cevaplar ise şu şekilde:
Rusya vatandaşlarının yarısından fazlası (%51) önümüzde
Eylül ayında gerçekleştirilecek parlamento seçimlerinde bir istismar veya hile
olabileceğini düşünüyormuş.
Bizdeki “trafo kedileri”ni halkımız unuttu mu acaba?
Yüzde 21'lik bir kesim yerel seçim noktalarında elde
edilecek sonuçlarda hile yapılacağını düşünüyormuş.
Yüzde 18 ise "iktidar partisi" lehinde çalışmalar
yapılacağını düşünenlerin oranı. İktidar tarafından seçmenlere rüşvet vererek
oyların satın alınabileceğini düşünen yüzde 15, muhalefet tarafının bunun yapılabileceğini
düşünenler ise yüzde 11 oranındaymış.
“Hileler seçim sonuçlarına etki eder mi?” diye de sorulmuş.
Seçimlerde hile yapılacağını düşünen yüzde 51’lik oran içindeki
yüzde 54'lük kısım bunun seçimlere ciddi oranda etki edeceğini düşünüyormuş.
Yüzde 35’si etkinin çok güçlü olmayacağına, yüzde 5’i ise yapılanların
seçimleri hiçbir şekilde etkilemeyeceğini düşünüyormuş.
Levada Center'ın anketi 5-8 Ağustos tarihleri arasında
Rusya Federasyonu'nun 48 farklı bölgesinde, 137 yaşam alanında, 18 yaş ve üzeri
1600 kişiyle gerçekleştirilmiş.
Yine Levada Center’ın anketine göre, iktidar partisi Birleşik Rusya’yı
desteklediklerini söyleyenlerin oranı bir ayda yüzde 39’dan yüzde 31’e düşmüş.
***
Peki, kampanyalar nasıl yürüyor?
Televizyonlarda da kısa seçim spotları yavaştan başladı.
Benim sokaktan, ortalıktan aldığım izlenimim Komünistlerin
diğerlerine göre biraz daha çalışkan oldukları yönünde.
Seçimler için yarış kızışırken en ilginç sosyal medya
kampanyalarından biri Rusya Federasyonu Komünist Partisi’nden geldi.
Komünistlerin hazırladığı propaganda videosunda Lenin,
elinde dizüstü bilgisayarı ve kırmızı giyimiyle yirmili yaşlarında bir genç
olarak tasvir ediliyor. Kendisiyle aynı yaşlarda ve aynı şekilde giyinmiş güzel
bir kadınla poz veren genç Lenin’in üzerinde RFKP tişörtü görülürken kız
arkadaşı Sovyetler Birliği Komünist Partisi amblemini taşıyan bir tişört
giyiyor. Gerek genç Lenin’in, gerekse kadın arkadaşının tüm aksesuarları da
kırmızı renk taşıyor.
Komünist Parti, klasik çizgisini aşma niyetinde olduğu
mesajını veriyor sanırım.
Daha çok Sovyet dönemini yaşamış orta yaş ve üzeri
insanların oylarını alabilen RFKP, “Gün
Kızıl Günüdür” sloganıyla yürütülen kampanya sayesinde nüfusun daha
genç kesimlerine de ulaşmaya çalışıyor.
Araştırmalara göre Rusya’da komünizmin liberal ekonomiden
daha iyi bir sistem olduğunu düşünenlerin oranı %60’ın üzerinde görünüyor.
Ancak önceki seçimlerde aslan payını hep komünistler değil, bu tip
duyarlılıkları da kullanmayı başaran Putin’in Birleşik Rusya partisi
alıyor.
Sokaktaki izlenimim demişken onu da biraz açmam lazım.
Rusya’da seçimler bizim memlekettekine hiç benzemiyor.
Burada öyle şamatalı, şarkılı-türkülü, çalgılı-çengili, gürültülü seçim
kampanyaları; şehir şehir parti mitingleri; duvarları, sokak panolarını,
elektrik direklerini kaplayan üst üste parti afişleri, pankartlar olmuyor.
Biraz dikkatli olmazsanız bu ülkede seçim olduğunu bile
anlayamazsınız.
***
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, iktidardaki Birleşik
Rusya partisi üyelerinden Eylülde yapılacak parlamento seçimlerinde 'dürüst ve
adil' yarışmalarını istemiş.
Birleşik Rusya partisinin 14. kongresinde konuşan Putin, Eylüldeki
parlamento seçimlerinde yarışacak tüm adayların, halkı bölmeye yönelik
eylemlerden ve mevcut zorluklar konusunda spekülasyon üretmekten kaçınması
gerektiğini söylemiş.
Putin ayrıca seçimlere katılacak tüm partileri 'halkın güvenine
değer vermeye' çağırarak, "Hepimize, herkesin potansiyelini ortaya
çıkarabildiği, devletin ve vatandaşların birbirini duyduğu ve desteklediği
güçlü, bağımsız ve refah dolu bir Rusya gerek" demiş.
***
Şimdilik burada ara verelim, Rusya’daki siyasi partiler, önceki seçimler ve analizi konusunda kısa bilgi verme işini, sonraki gelişmeleri de bir sonraki yazıya veya yazılara bırakalım.
Şimdilik burada ara verelim, Rusya’daki siyasi partiler, önceki seçimler ve analizi konusunda kısa bilgi verme işini, sonraki gelişmeleri de bir sonraki yazıya veya yazılara bırakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder