Moskova

Moskova

19 Mayıs 2015 Salı

MOSKOVA METROSU MÜZE GİBİ!





Kaynak: http://www.cokgezenlerkulubu.com/

İlk metro, Stalin’in emriyle 15 Mayıs 1935’te açılıyor. 11 kilometre boyunca Sokolniki – Smolenskaya arasında 13 hattı birbirine bağlayan bu demiryolu şu anda 313 km, 188 durakta, dünyanın Seul’dan sonra en çok kullanılan ikinci büyük metrosu statüsünde; renklerle ayrılmış 12 hatta günde ortalama 7 milyon kişinin kullanımında. Sayılara gel! Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin en şaaşalı projelerinden biri olarak düşünülen metro durakları avizeler, mermerler, heykeller, duvar resimleriyle bu dönemde tanışıyor, şu anda yerin altında müze faaliyeti gören çeşitli duraklar, komünist rejimin Moskova’ya kazandırdıklarından.

Hangi metro durağına bakmalı?

Komsomolskaya: 1935’te açılmış olan bu durağın limon sarısı sütunları, Barok stilinde, Rusya’nın asırlardır süregelen barış ve özgürlük savaşlarını simgeleyen mozaiklerle bezeli.

Arbatskaya: Daha önce Almanlar tarafından tahrip edilen istasyon yerine 1953’te, atom bombalarına karşı bile korunabilmek amacıyla inşa ediliyor. 250 metre eninde, 41 metre deriliğinde olmasının en önemli nedeni bu. Etrafındaki kırmızı mermerler, devasa abajurlar ve çiçek motifleriyle dekore edilmiş duvarlar, küçük bir sarayda olduğun duygusunu verecek. Şaşırma!

Belorusskaya: Bir zamanlar Belarus (Beyaz Rusya) ve Avrupa’ya giden trenlerin durağı olduğu için bu ismi alıyor. Ana salonunda Vladimir Lenin’in bir heykeli var. Ama benim asıl dikkatimi pembe-siyah mermerle dekore edilmiş duvarları çekti. Diyorum, bütün metro istasyonları başlı başına galeri.

Novoslobodskaya: 1952 yılında yapılmış olan istasyonda Letonyalı sanatçılar E. Veylandan, E. Krests, and M. Ryskin tarafından yapılmış 32 cam panel bulunuyor. Ama buranın mihmandarı, platformun sonunda karşına çıkacak Pavel Korin’in “Dünyada Barış” isimli mozaikleri.

Mayakovskaya: Moskova’nın (bilirkişilere göre) en güzel metro istasyonuna hoşgeldin. Sovyet şair Mayakovsky’nin anlattığı gelecekten ilham alan bu istasyon İkinci Dünya Savaşı sırasında bir sığınak olarak kullanılmış, 7 Kasım 1941’deki devrim sırasında Stalin konuşmasını bu koridorlarda, binlerce kişiye yaptığı yer olmuş. Trenden indiğinde, tavanda göreceğin mozaikler “24 Saat Moskova Gökyüzü” temasıyla Alexander Deyneka’nın elinden çıkmış.

Elektrozavodskaya: Tavanında 318 ampul, duvarlara resmedilmiş savaş dönemini aydınlatıyor. Özellikle boş olduğu saatlerde görüntü, nefes kesici.

Shosse Entuziastov: Sarı mermerin her tonuna dokunabiliyor, platformun sonundaysa A. Kuznetsov’un “Özgürlük Ateşi” isimli heykelleriyle burun buruna geliyorsun.

Park Kultury: 1980 Moskova Olimpiyatları’nda en çok kullanılan istasyon Park Kultury.Çıkışında ünlü yazar Moxim Gorky’nin mozaiği var.

Teatralnaya: Bolşoy Tiyatrosu’nun durağının içi komünist rejim gelince yıkılan Christ the Saviour Katedrali’nin mermerleriyle yapılmış. Kristal lambalar, bronz çerçeveli resimlerle dekore edilmiş girişi görünce kendini az sonra tiyatrodaki izleyicilerden birine dönüşecek gibi hissetmen olası. Duvarlarda Kazakistan, Ukrayna, Gürcistan, Özbekistan gibi bir zamanlar S.S.C.B üyesi ülkelerin geleneksel dansçılarının kabartmaları bulunuyor. 

Kievskaya: İstasyon, Ukrayna’da yapılan yarışmanın kazananları tarafından tasarlanıyor. A.V. Myzin’in mozaikleri Rusya-Ukrayna arasındaki birlik ve beraberliği simgelemekte. 2006’da Fransız Hector Guimard’nun ünlü Art Nouveau girişinin reprodüksiyonu buraya getiriliyor. Karşılığında Ivan Lubennikov Paris-Madeleine istasyonuna kendi eserini yolluyor.

Ploshchad Revolyutsii: Metrodan çıktığın anda geçtiğin ark var ya, işte bu istasyonda o arkın her iki tarafında çocukları, sporcuları, çiftçileri, askerleri, avcıları, işçileri, kısaca proleterya kesiminden herkesi sembolize eden heykeller var. Sınır kapısında duran görevlinin köpeğinin burnunu okşamanın iyi şans getireceğine inanılıyor.

Metro hakkında birkaç şey:

Şehir merkezine doğru gidiyorsan bir erkek sesi, sıradaki durağın adını anons ediyor, şehrin merkezinden uzaklaşıyorsan kadın duyuyorsun. Rusça’yı anlamadığın durumlarda bu bilgi yönünün doğru olup olmadığı konusunda sana ipucu olabilir.

Metro haritasına bakacak olursan şehrin tam merkezini içine alacak şekildebir yuvarlak göreceksin. Bunun nedeni, planlar tamamlandıktan sonra üzerine konulmuş kahve fincanı. Sunuma bu şekilde gidiliyor ve kabul ediliyor, daha sonra da yapımına karar veriliyor. Burada da yine doğru yönde olduğunu anlaman için ufak bir ipucu var. Saat yönüne gittiğinde erkek, tersine yol aldığında kadın sesi duyuluyor.

Metro durağına geldiğinde olduğun yerin adını trenden göremiyorsun. Bunun sebebini kesinlikle anlamadım, dolayısıyla mantıkla açıklayabileceğim hiçbir şey söyleyemiyorum. Parmakla hesap yapacak, ya da yanlış durakta inip bir sonraki treni bekleme yoluna gideceksin.

Metro 5:30-1:00 arasında açık. Tüm hatlar olmasa da genellikle şehir merkezinde dolaşacağını düşünüyorum ve bu konuda sorun yaşamayacağına inanıyorum.
Moskova’da 2-3 günden fazla kalacaksan en iyisi bir kart almak. 11 sefer binmene imkan veren kartlar 300 Ruble /18 TL. Sakın önünde turnike açık diye bedava geçmeye kalkma seni her an takip eden bir görevli yanda bekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder