Moskova

Moskova

13 Ocak 2011 Perşembe

İstanbul’da Çarlık günleri sürüyor












Rus Devlet Müzesi Koleksiyonu'ndan seçilen 65 eserin yer aldığı 'Çarlık Rusyası'ndan Sahneler' sergisi 4 Kasım'dan beri Pera Müzesi'nde.

İlya Repin, Nikolay Bogdanov Belsky, Ivan Şişkin, Vladimir Makovski, Karl Lemon, Nikolay Yaroşenko gibi dönemin birçok ünlü ressamının eserlerinin bulunduğu sergi, 20 Mart 2011’e kadar sürecek.


18. yüzyılın sonlarına doğru, toprak köleliğinin kaldırılmasıyla, Rusya, yeni bir döneme girer. Köylülerin ‘özgür’leştiği, kapitalizmin yerleştiği ve burjuvazinin gücünü bütün toplumsal kesimler üzerinde sınamaya başladığı bu yeni dönem, Rus halkının büyük çoğunluğu için sefalet anlamına gelmektedir. Gogol, Tolstoy, Dostoyevski ve Turgenyev gibi tüm dünyada bir klasik haline gelen ustaların eserleri bu ‘acı’ gerçekten beslenir. Edebiyatın gölgesinde de kalsa da Rus resim sanatı, çağdaşı olan yazarlar kadar etkileyici bir şekilde, ezilenleri anlatmaktadır.

1917’deki Ekim Devrimi’ni önceleyen bu süreci sanat üzerinden izlemenin en güzel yolu sayılabilecek birbirinden seçkin eserlerin yer aldığı, ‘Çarlık Rusyası’ndan Sahneler: Rus Devlet Müzesi Koleksiyonu’ndan 19. Yüzyıl Rus Klasikleri’, 2 aydır Pera Müzesi’nde sanatseverlerle buluşuyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı (SVİKV) Pera Müzesi’nde açılan, küratörlüğünü Rus Devlet Müzesi Müdürvekili Evgenia N. Petrova ile Tayfun Belgin’in yaptığı sergi, İlya Repin, Venetsianov, Pavel Fedotov, Vasiliy Perov, Nikolay Yaroşenko, Vladimir Makovski ve Kasatkin gibi sanatçılara ait 65 eser yer alıyor. Bünyesinde bulundurduğu 360 bin eserle büyük bir görkeme sahip St. Petersburg’daki Rus Devlet Müzesi’nden seçilen eserler arasında Repin’in ‘Volga Kıyısında Burlaklar’ gibi başyapıtları da var.

Rus sanatının zirvesi

Büyük devrimlerin arifesinde, Rusya’nın nasıl bir görünüm verdiğine dair, gerçekçi bilgiler edinebileceğiniz sergide, sanatçıların tuvallerini adeta bir sinema sahnesi gibi kullandığı eserleri bulunuyor. Resimlerde hem teknik anlamda hem de içerik olarak sert bir gerçekçiliğin izlerini yakalamak mümkün. Eserlerde yaşamı olağan seyrinde, sanatçı duyarlılığı ve nesnelliğiyle resmeden dönem sanatçılarının, Çarlık Rusyasının Korkunç İvan’ından her sınıftan çocuğa, insana, yazara müzisyene, kış fırtınasından bahar başına kadar doğaya tümüyle hayatı tuvallerine konu edindiğini görüyoruz.

Rus Devlet Müzesi Müdür Vekili Evgenia N. Petrova sergi için kendilerine başvurulduğunda "Önce ne sunabiliriz?" diye düşünmüş, sonrasında 19. yüzyıl teması üzerinde karar kılmış. 19. yüzyılın seçilmesinin sebebi ise Rusya'nın bu dönemde çalkantılı bir süreçten geçmesi ve edebiyat, resim ve müzikte güçlü bir dönem olmasıymış.

Tayfun Belgin, dönemi ve gerçekçilik akımının ortaya çıkışını şu sözlerle anlatıyor: "1863'te 14 öğrenci, St. Petersburg'daki İmparatorluk Sanat Akademisi'ne, ve bitirme tezlerinin konularını serbestçe seçebilmek için başvurdu. Kendilerinden istenen mitolojik konuları resmetmek yerine, hayatın içinden gerçek manzaraları çizmek istiyorlardı. Hocaları kabul etmeyince okulu terk edip yola düştüler. 1870'te 'Peredvijniki' (Gezginler) grubunun öncüsü oldular. Ve Gezginler grubu, Rus sanat tarihinde yepyeni bir dönem başlattı. Halkı, açlığı öfkeyi, yaşanan zorlukları resmettiler. 1870'ten sonra, Rusya'nın önde gelen sanatçılarından olan İlya Repin'in katılmasıyla güçlenen bu topluluk, bu serginin de ana unsuru."

Pera Müzesi Genel Müdürü M. Özalp Birol resimler hakkında bilgiler verirken, ”19.Yüzyıl Rus Klasikleri sergisi, dönemin Rusyası’nı farklı yönleriyle anlatırken, ele aldığı konular ve tiplemeleriyle, usta oldukları resimlerin derinliğinden, ışığından, gövdesinden, renklerinden anlaşılıyor. Resim kendi içinde bir dil. Kendini ifade edebilen, okunabien resimler, günlük yaşamdan kesitler canlı örnekleriyle gerçekcilik diğer tarafdanda resim tekniği müthiş resimsel gerçekcilik. Bir tarafta mutlu yeşil yeşil orman manzaralarını yapan eğlencesinden zenginliğinden kompozisyonlar diğer tarafta, hayatın değişik gerçeklerinden, dramından yoksullugundan odaklandıkları savaş, zorla evlendirilen kadınlar, toplumdaki kokuşma yozlaşma, fakir fukara ama saygılı duruş, resimsel anlamda gerçekcilik modern resmin avangartlığını verecek kadar fırçasından ışığından, kompozisyondan çözülebilen örnekler mevcut” diyor.










Volga’nın kıyısına vuran dram

“Volga’da Manzara:

Kimin iniltisi yankılanıyor

Bu büyük Rus nehrinde?

Şarkılarla sesleniyor bu inilti bize –

Burlaklar mavna çekiyor!”

Serginin en çok öne çıkan resmi ise, kuşkusuz 1844 doğumlu İlya Repin’in “Volga Kıyısında Burlaklar” adlı tablosu. Rus resim sanatının en yüksek değerlerinden birini temsil eden bu resmi, Rusya’da ilkokul düzeyindeki çocuklar dahi çok iyi biliyor. İşçi sınıfının doyabilmek için nasıl bir mücadele verdiğini anlatmaya karar veren Repin, Neva Nehri’ne yaptığı yolculukta, perişan halde, bir tekneyi çeken burlakları (yersiz yurtsuz, berduş) gördüğünde, içler acısı manzaradan ilham alır. Resimde, mavnayı çeken 11 burlak görülmektedir, bitap halde, kayışları sırtlarına alarak yürümeye çalışanların arasında sadece bir genç bulunmaktadır. Yüzleri yere düşmüş, yaşlı burlakların aksine, bu genç ufka bakmakta ve kayışı gevşetmeye çalışmaktadır. Sergi notlarında belirtildiğine göre Repin’in genç delikanlının açık ve parlak renklerle resmedilip, yırtık gömleğinin kırmızısının odak noktasını oluşturması , yerinden doğrulan Rusya’yı sembolize etmektedir.

İlya Repin’in diğer resimlerinden bir diğeri de “İşte Enginlik!”… Resimdeki fırtına içinde coşkuyla salınan genç kız ve delikanlının resmi, biraz Alman romantiklerini de çağrıştırırken, sanatçının ideal dünya hayalini ortaya koyuyor.

İlya Repin'in şu sözleri sergiyi özetliyor: "Ben 60'ların insanıyım. Benim için Gogol'ün, Belinski'nin, Turgenyev'in, Tolstoy'un idealleri hâlâ yaşıyor. Mütevazı çabam, vargücümle düşüncelerimi gerçeğe yaklaştırmaktır: Çevremdeki yaşam beni olağanüstü etkiliyor ve huzursuz kılıyor, adeta kendiliğinden tuvale akıyor."

Kadınlar, çocuklar, ötekiler...

Halkın yaşamında önemli bir yer tutan panayır eğlencelerinin anlatıldığı “halk eğlenceleri” adlı bölümünde ise yine Gogol, Turgenyev, Tolstoy ve Gonçarov gibi Rus edebiyatının tasvirlerinden etkilenen ressamların o öykülerdeki devlet memurluğu, köylü yaşamı ve yoksulluk içerisinde , meyhanelerin panayırların ve kalabalık ve devlet baskısının olmadığı alanlara taşan eğlenceler de resimlere yansımış.

Rusya’nın o dönemde yaşadığı en büyük sorunlardan biri de genç yaştaki kız çocuklarının kendilerinden yaşça çok büyük erkeklerle ve görücü usulü evlendirilmesi. Bu olgudan etkilenen ressamlardan Firs Juravlev’in 1874 tarihli “Sunağın Önünde” ve Pavel Fedotov’un 1851 tarihli “Genç Dul “eseri de görebilecekleriniz arasında yer alıyor.

Fotografik anlatımıyla farklı bir tat veren Nikolay Yoraşenko’nun “Salıncakta”, “Bilinmeyen bir Kadın’ın Portresi”, “Sıcak Bölgelerde” resimleri de sergide kendine yer bulmuş.

Sergideki bir diğer önemli tema, “çocukların dünyası” , Batı resminde 18. Yüzyıla kadar önemsiz bir figür olan çocuk, Rus resminde kendisine gayet geniş oranda yer bulmuş. Nikolay Bogdanov‘’un ileriyi düşünen Rusya düşüncesini öne çıkarmak adına konu olarak çocukları seçerek, okul eğitimini resimlerine konu ediyor. Diğer yandan Rusların Türkler ve bazı Avrupa devletleriyle olan savaşlarında çocukların nasıl etkilendiği ve ölümü düşündüğü de bu temaların diğer gündemlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Sergide yer alan diğer ressamlardan Grigory Sedov “Sıcak Bir Günde”, Vladimir Makovski “Bankaların İflası”, İvan Pelevin “ Yeni Doğan”, Vassily Maksimov “Kör Usta”, Konstantin Makovski “Orakçı”, Aleksndr Morozov “Esin Zamanı Dinlenme”, Vasily Perov “Dinlenme Yerinde Avcılar,” Konstantin Savitski’nin “Karanlık İnsanlar gibi eserler yer alıyor.

Küratör Belgin, sergiyi daha iyi anlamak için bazı kitaplar okunmasını da öneriyor:"Bu serginin daha iyi anlaşılabilmesi için Oblomov'u, Bakunin'in eserlerini ve Anna Karenina'yı da bilmek gerek. Sanki oralarda anlatılanlar bu serginin içinde gizli" diyor.

Bizce bu kadar yeter. Bu muhteşem tablolara dalıp gitmek ve Rus gerçekçiliğinin ruhunu keşfetmek için 20 Mart'a kadar vaktiniz var. Sakın kaçırmayın!

Kaynak : Rusya.ru

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder