Moskova

Moskova

11 Ocak 2012 Çarşamba

Benim Ded Maroz’um senin Noel Baba’nı döver!


















Kaynak:http://www.turkrus.com/


İgor, “Sen, bu yazma çizme işinde benden daha beceriklisin; bana yardım et,” dedi.
“Hayrola?” diye sordum.
Maksim, İgor’un sevgili oğlu, babasına ev ödevi vermişti: Ded Maroz’a hitaben güzel bir hediyeyi garantileyecek, ikna edici güzel bir mektup yazmasına yardımcı olmasını istiyordu.
“Hediye işini hallederim de, bu mektup işi zor,” diye hayıflanıyor İgor.
“Tamam,” dedim, “Takma kafana. Birlikte bir şeyler yazmaya çalışırız.”

***
Yeni bir yılın arifesindeyiz…
Yılbaşı yaklaşıyor ya, yeni yıl kutlamalarının sembolü Noel Baba ya da Rusya’daki karşılığı “Ded Maroz” her köşe başında kendisini göstermeye başladı.
Malum, Noel Baba, sadece sevincin ve kutlamanın değil, hediyenin de sembolü…
Bir de gazetelere bazı haberler yansıyınca çocukları tatlı bir heyecan sardı.
İrlanda'nın başkenti Dublin'de bir evin eski şömine bacasının gizli bölmesinde biri kız diğeri erkek, iki çocuk tarafından Noel Baba'ya hitaben kaleme alınmış 100 yıllık mektup bulunmuştu.
Bir başka habere göre ise notebook arzusuna kavuşmak için Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’e ve Ded Maroz’a mektup yazan Bryansk şehrinden orta okul öğrencisi Vika Petrova’yanın isteğini Medvedev olumlu cevap vermişti.

***

Yoksulu, zengini, orta hallisi; herkes, kendisine, kesesine uygun bir yılbaşı kutlamasının peşinde. Maksat, acısıyla, tatlısıyla her şeyi unutup birkaç saatliğine mutlu olabilmek. Ya sonra!?.. Sonra hayat kaldığı yerden devam edecek…

Moskova, o ünlü karlı, beyaz görüntüsüne büründü bile. Hayatı zorlaştırsa da durmaksızın yağan kar insanları mutlu ediyor.

Yılbaşı heyecanı herkesi sardı. Sevdikleriyle nasıl bir yılbaşı geçirileceğinin planları çoktan yapıldı; hediyeler alındı..

Rusya'da yılbaşı olur da, Ded Maroz’suz olur mu?

***

Igor, Ded Maroz’un gün geçtikçe Noel Baba’laştırılmasına çok içerliyor. Yeni nesilin de, tabii ki oğlu Maksim’in de bu yabancı etki altında kalmasından rahatsız.

Ded Maroz ya da Ayaz Dede, Rusların,Slavların kendi Noel Babalarına verdikleri isim.

Ancak Rusya’da her şey de olduğu gibi Batılılarınkinden farklı. Her ne kadar globalleşmeye ayak uydurmak çabasıyla, görüntüsü her geçen yıl Batılı Noel Babaya benzetilmeye, giysisinin renkleri maviden, kırmızıya dönüştürülmeye çalışılsa da Ded Maroz farklı. Hem kültürü, hem de görüntüsüyle.

Moskova Ded Maroz Okulu Müdürü Aleksandr Frolov, “Rus Ayaz Dede, batıdaki Noel Baba’dan çok farklı. Bizim Ayaz Dedeler daha insancıl, daha sıcakkanlı ve daha neşelidir,” diyor.

***

“Biliyor musun?” diyor İgor,
Halinden araya yine bir fıkra sıkıştıracağını anlıyorum. Ama tutmak ne mümkün;
“Bir yılbaşı gecesi Ded Maroz’la Santa Klaus (Noel Baba) Sibirya’da küçük bir köyde, bir evin önünde karşılaşmışlar,” diye başlıyor.
























“Pek beklemedikleri bir anda karşılaşmış olduklarından her ikisi de şaşkınmış. Bir sure birbirlerini süzüyorlar. Noel Baba, sessizliği bozup, ‘Hello!’ diye söze başlıyor. İngilizce konuşan koca göbekli meslekdaşını garipseyen tavırlarla süzmeye devam eden Ded Maroz, başıyla selamlıyor.
Noel Baba, ‘nasıl gidiyor işler?’ diye sorarak muhabbetini sürdürüyor. Ded Maroz, ‘Eh işte idare ediyoruz,’ diye cevap veriyor.
Hafifçe kafayı bulmuş olduğu her halinden belli olan Noel Baba, şen şakrak konuşmasını surdürüyor. ‘Yahu üstad, yabancılar için bu ülkede iş yapmak çok zormuş;.bürokrasi, katı kurallar, eski alışkanlıklar, yolsuzluk, trafik sorunu, her şey insanı yıldırıyor.’
İgor, lafın bu sırasında yüzüme bakıp bana laf dokundurduğunu ima eden bir şekilde göz kırpıyor.
‘Bilmem ki,’ diyor Ded Maroz. ‘Ben bu ülkede doğdum, büyüdüm. Başkasını bilmiyorum. Belki de haklısın…’ diye kısa kesiyor.
Kol kırılır, yen içinde kalır. Bir yabancının yanında kendi ülkesini kötüleyecek değil ya…
Neyse biraz hoşbeşten sonra sıra işe geliyor. Ded Maroz,’Evin bacasını gösterip sen önden buyur,’diyor, ‘Ne de olsa misafir sayılırsın.’
Aslında Ded Maroz, kibarlıktan ziyade kurnazlık peşindeymiş. Noel Baba’nın koca göbeği ve bu sarhoş haliyle bacadan içeri girebilse bile çıkarken sıkışacağını anlamış.
Nitekim de öyle olmuş Noel Baba bacanın içinde şıkışıp kalmış.
Ded Maroz, “Hay allah, dostum biraz sabret ben bir koşu itfaiyeye haber vereyim, gelip seni kurtarsınlar,’diyor cep telefonundan yakındaki kasabanın itfaiyesini arayıp, durumu anlatıyor. Sonrasında o köydeki işini bitirip, görevini tamamlamak üzere diğer köylere doğru yola çıkar.”
İgor, tepkimi ölçmek için bana bakıyor.
“Eee?..”diyorum.
İgor,”Bu kadar,” diyor. “Anekdot bu kadar.”

***






Rus çocukları, bu yılbaşında da, hayallerini süsleyen Ded Maroz’un ona eşlik eden torunu Sneguroçka’yla (Kar Prensesi) birlikte üç atın çektiği geleneksel kızaklı arabası Rus troykasıyla gelip onlara hediyelerini vermesini bekleyecekler. Ve tabii ki umdukları hediyeleri alanlar çok mutlu olacaklar.

Ded Maroz, bu hediyelerin yanısıra dünyanın barışı, sevgiyi, mutluluğu hak eden bütün çocuklarına mutlu, huzurlu bir yeni yıl armağan etmek istiyor.

Herkese, ırk, din, dil, milliyet, cinsiyet ayrımı yapmaksızın, kardeşçe yaşanan, mutlu, sağlıklı, refah içinde yeni bir yıl dileğiyle!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder