Kaynak:
http://www.turkrus.com/
"Rusya’da hep devlet ağır basar, herşey onun etrafında
döner. Devlet gücü aşırı üniterdir. Liderin en büyük suçu kontrolü elinden
kaçırmak olabilir...." Eski Sovyet askeri istihbaratçısı olan ve bugünkü
ABD Carnegie Enstitüsü Moskova Merkezi uzmanı Dmitri Trenin, “The
Ambassador’sBrief” adlı sitede İngiltere’de yeni çıkan “Rusya, 1900-2019” adlı
kitabını tanıttı.
Yazıda Rusya ile ilgili çok ilginç gözlemlerde bulunuluyor.
Oda TV'de Kayahan Uygur, kitaptan önemli kısımları çevirerek okurları ile
paylaştı. İşte Rusya'ya dair ilginç tespitler:
HEP
AYNI RUSYA
Rusya hep kendini fesheden ama yeniden küllerinden doğan
bir ülkedir ve aslında hep kendisini tekrarlar. Moskova Prensliği, Rus Çarlığı,
Sovyetler Birliği, Rusya Federasyonu birbirinin devamıdır.
Rusya’da hep devlet ağır basar, herşey onun etrafında
döner. Devlet gücü aşırı üniterdir. Liderin en büyük suçu kontrolü elinden
kaçırmak olabilir. Çar İkinci Nikola da, Gorbaçev de reform yapmak isteyip de
ipleri ellerinden kaçıran yönetici örnekleridir. İçerdeki anarşiye yabancı
istilasından bile daha kötü gözle bakılır. Devlet, Rusya’da halkı birarada
tutan güçlü bir yapışkan rolü oynadığı sürece güçlüdür.
KOMŞULARLA
EŞİT İLİŞKİ KURMAZ
Rusya kendisini yalnız ve güvensiz hisseder. Kendisinden
daha güçlü ve daha gelişmiş olan rakiplerine karşı ayakta kalabilmek için güçlü
olmaya ihtiyaç duyar. Napolyon’un Fransası, Kayser’in ve Hitler’in Almanyası,
Avrupalılar, ABD ve NATO gibi. Küçük komşularını ise ya bir tampon bölge ya da
düşmanlarının ileri karakolu olarak görür, onlarla eşit ilişki kurmaz.
Muhtemelen Putin sonrası Rusya da şimdikinden farklı
olmayacaktır.Hükümdar gibi bir başkan, korporasyonlara dayalı ve devletin çıkar
grupları arasında aracı rolü oynadığı bir sosyal ve politik yapı hep
kalacaktır.
RUSYA
ARTIK SÜPER GÜÇ OLAMAZ
Rus toplumu şu anda politik olgunlukta değildir, zamanla
olgunlaşacaktır. Öncelikle acil sorunlara eğileceklerdir. Kangren haline gelmiş
yerel yolsuzluklar, eğitim ve sağlık sektöründeki eksiklik ve gerilikler ve
şehircilik sorunları.
Rusya’da sivil toplumda milliyetçilik ve Batı’nın açılım
baskısına karşı direnme sürecektir. Ama Rusya artık yeniden bir süper güç olma
şansını yitirmiştir. Öte yandan Rusya, Avrasya’nın ve küresel dengenin kilit
elemanı olma özelliğini korumaktadır ve bugün oynadığı rol de bundan ibarettir.
Rusya ile ABD arasındaki ilişkiler hep rekabetçi olacaktır.
Bugünkü karşı karşıya gelinen konular Rusya’nın Washington’un kendi üzerindeki
egemenlik iddiasını reddetmesi, kendi güvenlik çıkarlarını kendisinin
belirlemek istemesi ve bunu koruyacak yöntemleri de kendisi seçmeye
çalışmasıdır.
Rusya ile ABD’nin bugünkü karşı karşıya gelme durumu
ülkelerin sosyal ve ekonomik şartları değiştikçe zamanla yumuşayacaktır, fakat
belli konularda işbirliği ile ılımanlaşan rekabet hep sürecektir.
FARKLILIKLARI
KABUL
Rusya ile Avrupa Birliği arasında ise durum değişiktir. Bu
ilişkiler gelişebilir. Bugünkü durum hayal kırıklığı, yabancılaşma ve uzaklaşma
özelliği taşıyor. Ama ilişkiler zamanla yeniden kurulabilir, bunun temeli ancak
iyi komşuluk ve birbirlerinden farklı olduklarını kabul ediş olabilir.
Farklılığın kabulü ortak çıkarlar aramayı getirecektir.
Rusya ve Çin arasındaki ilişkiler 30 yıldır gelişiyor ve bu
dönemde Çin büyük bir ilerleme kaydetmiş, Rusya ise Komünizm sonrası ve
imparatorluk sonrası yıllarda değişikliğin sıkıntılarını yaşamıştır.
Rus-Çin ilişkisinin bugünkü durumunun kodları “ asla
birbirimize karşı olmayacağız ama her konuda da birlikte olma ihtiyacımız yok”
şeklindedir.
Bugünkü iyi ilişkilerin yahut anlaşmanın devamı Rusya’nın
güçlü komşusuyla olan ilişkide bir dengeyi sürdürebilmesine bağlıdır. Eğer
Pekin’in bu ilişkide kendisinden daha üstün bir konuma geçtiğini görürse,
Rusya’nın ortağına karşı tavrı da bozulur.
Derlemeyi yapan Kayahan Uygur, yazının sonunda şu yorumu
yaptı: "DmitriTrenin’in Rusya analizine tam olarak katılmasam da
saptamalarını oldukça gerçekçi olarak değerlendiriyorum. Türkiye’de Rusya’yı
hâlâ Sovyetler Birliği ve bir süper güç sananlar, ya da “düşman Batı”
karşısında İslam Âlemi’nin dostu görenler biraz derslerini çalışmalılar"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder