Moskova

Moskova

7 Temmuz 2019 Pazar

ŞAİR PUŞKİN / Düello ve İntihar Sonucu Ölüm


İlber Ortaylı

27 Ocak 1837… Rusya’nın en büyük şairi, dramaturgu, romancısı ve tarih yazımına bilimsel yöntemiyle değil ama üslubuyla yön veren Aleksandr Sergeyeviç Puşkin düelloda öldürüldü. Rakibi Dantes çarın muhafız alaylarında görevliydi. Fransız İhtilali’nden kaçan bir ailenin çocuğuydu ve Moskova asillerinden biri tarafından evlat edinilmişti. Bir müddetten beri Puşkin’in güzel karısı Natalya’nın etrafında dolanıyordu.
Natalya gerçekten çok güzeldi, Moskova’daki yüksek cemiyetin en şık giyimlilerindendi ve daha da beteri, kendi güzelliğine aşık olacak kadar eksik akıllıydı. Puşkin bu evlilikte mutlu sayılmazdı. Çarın etrafındaki baskıcı çevreye karşı kendini dinginleştirecek insan, herkesten evvel yanı başındaki hayat arkadaşı olmalıydı. Bu evlilikten doğan kız çocuğu ileride anasını aratmayan güzelliği ve babasından aldığı esmerliği ile Lev Tolstoy’u etkiledi. Ünlü romanın kahramanı Anna Karenina gerçekte Puşkin’in kızının tasviridir.
Puşkin’den I. Nikola devrinin despot bürokratları rahatsız oluyordu. Aydın ve ilerici Ruslarsa onu fazlasıyla kışkırtıyorlardı. Fransız asıllı Rus Dantes’in münasebetsizlikleri, etrafındakilerin kışkırtmasıyla Puşkin’i çileden çıkarttı. Puşkin yaralandı ve birkaç gün sonra öldü. Malum, o devirde penisilin yoktu.
Evinin önünü, cenaze ayininin yapılacağı kiliseyi ve sokakları kalabalıklar doldurdu. Seçkin aristokratlar, Puşkin okuyan diplomatlar, askerler, öğrenciler ve basit halk... Kapıcının biri “Hakiki Rus öldü” diye ağlıyordu. Genç bir subay kışkırtıcılıkla suçladığı despot yönetimi lanetleyen bir şiir okudu. Tutuklanan ve Kafkasya’ya sürgüne yollanan bu şair subay Mikhail Lermontov’du. Kafkasları anlatan bu büyük şair ve “Zamanımızın Kahramanı”nın yazarı, taptığı şair ile aynı akıbete uğradı, birkaç yıl sonra o da düelloda öldü.
Düello merakı Rusya’nın iki büyük adamını; biri 40’ını, diğeri 30’unu bulmadan bu dünyadan ayırmıştı. Herkes infial halindeydi. Bir müddet sonra, Fransa’nın filolojik dahisi Prosper Merimee, Puşkin’i çevirince Fransızlar da ayaklanan Ruslara katıldı. Düellodan sonra Fransa’ya sığınan Dantes’in kızı, tercümeleri okuyunca Puşkin’in katili olan babasını lanetledi ve onunla bir daha görüşmedi.

Yoksa Siyasi Cinayet mi?
1889’un 30 Ocak günü, Viyana civarındaki imparatorun Mayerling Av Köşkü’nde herkesin romantik bir drama olarak nitelediği bir intihar olayı daha gerçekleşti. Rudolf kendinden genç Barones Maria Vetzera ile ümitsiz bir aşk hayatı yaşıyordu. Bu aile Osmanlı’daki Baltazzilerin soyundan geliyordu. Aslında Rudolf bir türlü ölmeyi bilmeyen babası Avusturya imparatoru ve Macaristan kralı I. Franz Joseph’in talihsiz veliahdıydı. Yaşadığı sayısız aşklar, Viyana’nın Hotel Sachar gibi lüks mahfellerindeki ufak skandallarıyla tanınıyordu. Eşi Belçikalı Prenses Stefani’den boşanması düşünülemezdi bile...
İlk anda gizlenen intihar zamanla öğrenilince, Mayerling de bir turistik ziyaretgaha dönüştü. Ama 20-30 yıldır başka belgeler de ortaya çıkıyor. Avusturya-Macaristan tahtına geçmeye sabrı olmayan Rudolf, galiba sadece Macar tahtına razı olarak kendisine bunu vaat eden bazı Macar milliyetçisi radikal gruplarla temasa geçmişti. Romantik görünümlü intiharın arkasında imparatorluk cihetinden gelen siyasi bir cinayetin de kokusu var. Bazen yakın tarih uzak tarihten daha da karanlık olabiliyor.

İlber Ortaylı, Defterimden Portreler, Timaş Yayınları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder