Samih
Güven
Kaynak:
https://samihguven.blogspot.com/
Çarlık Rusya’sında özellikle 19. yüzyılın başlarında idare
mekanizmasındaki çürümeyi gidermek, eğitimin halka yayılması ve
laikleştirilmesi, otokrasinin sınırlandırılması okumuş Rusların ve aydınların
alttan alta konuştuğu önemli konulardı. Bir de 1812’de Napolyon’un Moskova’dan
kovulmasına büyük katkı sağlayan köylülere bazı hakların tanınması ve serfliğin
sona erdirilmesi önemli bir gündem maddesi haline gelmişti. Rusya’da serfliğin
kaldırılması ancak 1861 yılında mümkün olabildi.
Avrupa ülkelerindeki fikir akımları özellikle 19. yüzyılda
hem Osmanlı İmparatorluğu hem de Çarlık Rusya’sı için görmezden gelinecek gibi
değildi. Aydınlar buralardaki fikirsel ve siyasi gelişmelerden etkileniyor,
kendi ülkelerindeki sorunlar hakkında kafa yoruyordu.
Reform umutları her Çar değişikliğinde yeniden gündeme
geliyor ama bir şekilde Çarların karakteri, eğitimi, bakış açısı ve kararlılığı
ölçüsünde yol alınabiliyordu. Güce alışan ve sistemin parçası haline gelen
yöneticiler reform ruhunu kaybediyordu çoğu zaman. Petro gibi istisnalar vardı
elbette.
İşte I. Aleksandr (1810-1825) tahta çıktığında da değişim
umutlarını hayata geçireceği ve aydınlanma ruhuyla Rusya’yı yöneteceği
konusunda bir umut belirmişti. Sansürün gevşetilmesi ve sorgu sırasında
işkencenin kaldırılması gibi önemli adımlar atmıştı. Aleksandr otokrasiyi
sınırlandırma ve serfliği kaldırma konusunda da istekliydi aslına bakılırsa.
Ama aciz kalmıştı. Özellikle saltanatının son dönemlerinde rasyonel düzene olan
inancını yitirmeye başlamış, dini duyguları artmıştı. Son yıllarında daha sinirli
ve buyurgan olmaya başlamıştı. 1825 yılında 45 yaşında beklenmedik şekilde
öldü. Kimileri onun Sibirya’da bir rahip olarak yaşamak üzere tahttan kaçtığını
iddia etmişti.
Aleksandr dönemine ilişkin beklentinin umutsuzlukla
sonuçlanması Rusya’nın ilk devrimci ayaklanmasının ortaya çıkmasına neden oldu.
Aralık 1825’de başarısız bir ayaklanma girişimine yönelen devrimci bir grup
Rusça’daki Aralık kelimesinden almıştı adını.
Aristokrat ailelerden gelen, eğitimli, Fransızca ve diğer
yabancı dilleri bilen bu gençlerin çoğu Napolyon’a karşı yürütülen savaşta ön
saflarda yer almıştı. Esas olarak Fransız Devrimi ve aydınlanma düşüncesinden
etkilenmişlerdi ve liberal görüşleri vardı. En önemli amaçları Rusya’ya
anayasal düzen ve meşrutiyet getirilmesi, serfliğin kaldırılması ve temel
hakların yerleşmesiydi.
Aleksandr’ın ölümünden sonra tahtın varisi ağabeyi
Konstantin idi normalde. Fakat Polonya’lı bir aristokratla evlenince daha önce
haklarından feragat etmişti. Bunun üzerine üçüncü kardeş I. Nikolay’ın ismi
gündeme geldi. Ancak toplumun eğitimli kesimi bu isme karşıydı. Onun aşırı
otokrat ve gerici olduğu düşünülüyordu. Dekabristler Konstantin’in haklı
çıkarlarını korumak üzere ordudaki bazı subayları da örgütleyerek bir ayaklanma
başlatmıştı.
Aralık 1825’de giriştikleri bu ayaklanma genel karmaşa ve
lider eksikliği gibi nedenlerle başarısız oldu. Önde gelen isimler idam edildi.
Üyeler ise sürgün veya başka cezalara çarptırıldı. I. Nikolay onların
soruşturulması, mahkeme ve ceza süreçleri ile kişisel olarak ilgilenmiş,
intikamını almıştı deyim yerindeyse.
Sonrasında tamamen otokrat bir sistemi hayata geçiren
Nikolay’ın daha sonra görevden aldığı eğitim bakanı Uvarov şöyle demişti:
Kendime ait bir iradem ve aklım olmadığını bilmem lazım, ben sadece imparatorun
kör bir aletiyim.
İşte Dekabrist hareket böyle bir ortamda doğdu ve bozguna
uğradı. Ama anayasal düzeni savunan aydınlanmacı bu ilk devrim hareketinin
Rusya tarihinde özel bir yeri olduğunu ve sonraki devrimsel hareketleri
esinlendirdiğini söylemek yanlış olmayacaktır.
Dekabristler’e sempati besleyen ünlü Rus şairi Puşkin 1827
yılında kaleme aldığı Sibirya Madenlerinin Derinlikleri’nde adlı şiirinde
şunları yazmıştır:
Sibirya madenlerinin derinliklerinde
Bekleyin, yitirmeden gururlu sabrınızı.
Boşa gitmeyecek acılı çabanız
Ve düşüncelerinizin yüce amacı.
Bekleyin, yitirmeden gururlu sabrınızı.
Boşa gitmeyecek acılı çabanız
Ve düşüncelerinizin yüce amacı.
Bahtsızlığın sadık kız kardeşi
Umut, karanlık zindanınızda
Diri tutacak dinçliği ve neşeyi
Ve gelecek beklenen o zaman da:
Umut, karanlık zindanınızda
Diri tutacak dinçliği ve neşeyi
Ve gelecek beklenen o zaman da:
Kırarak kilitleri aşk ve dostluk
Ulaşacak yanınıza.
Sürgün hücrenize nasıl
Benim özgür sesim ulaştıysa.
Ulaşacak yanınıza.
Sürgün hücrenize nasıl
Benim özgür sesim ulaştıysa.
Düşecek ağır prangalar;
Ve yıkılan zindanların kapısını
Aşarak sevinçle girecek içeri özgürlük
Ve kardeşleriniz uzatacak kılıçlarınızı
Ve yıkılan zindanların kapısını
Aşarak sevinçle girecek içeri özgürlük
Ve kardeşleriniz uzatacak kılıçlarınızı
Çeviri:
Ataol Behramoğlu
KAYNAKLAR:
-RIASANOVSKY, N. ve STEINBERG, M., Rusya Tarihi
-EVTUHOV, C. ve STITES R., Rusya Tarihi
-FIGES, O., Nataşa’nın Dansı
-www.wikipedia.org
-www.Ataolbehramoglu.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder