Hakan
Sonok
Kaynak:
https://sadibey.com/
Rus
sineması inanılmaz devlet desteğiyle ve dünya çapında büyük yeteneklere sahip
olmasıyla her dönemde mucize sayılabilecek filmlere imza atmıştır.
Bu
filmlerin ülkenin en güçlü şekilde propagandasını ve tanıtımını yaptığı da
tartışılmaz bir gerçektir.
Nazi
Almanyasının Rusyaya Saldıracağını Öngören Film: Alexander Nevsky
Sovyet yönetmenler Sergei Eisentein ile Dmitri
Vasilyev’in “Alexander Nevsky” adlı filminin ilk gösterimi 25 Kasım
1938’de Moskova’da gerçekleştirildi. Film Rusya’ya 700 yıl önceki (13. yüzyıldaki)
Alman saldırısını anlatıyordu; bununla da kalmıyor adeta ikibuçuk yıl sonra
Haziran 1941’de üç milyon Alman askerinin Sovyetler Birliği’ni istilâya
kalkışmasını haber veriyordu!
Eisentein “Korkunç
İvan 2. Bölüm”ün Gösterim Yasağının Kalktığını Göremedi
Yönetmen Sergei Eisentein’ın “Korkunç İvan 2. Bölüm” adlı
filmiyse 1946’da çekilmesine rağmen sakıncalı bulunarak 1958’e kadar Sovyet
halkına sunulmayacaktı. Yönetmeni 1948’de öldüğünden filminin yasağının
kalktığını da göremeyecekti.
Gözü
Dönmüş İstilâcılar Rus Halkına Büyük Acılar Yaşattı
Napoleon ve Hitler’i, “Rusya’nın Derinliği”, “Amansız Kışı”
(Rusya’nın dondurucu, öldürücü soğuğu Napoleon’a eksi 35 derece, Nazilere eksi
32 derece olarak korkunç yüzünü gösterdi) ve “Dişiyle Tırnağıyla Bile Mücadele
Eden Rus Halkı” durdurmuş, bozguna uğratmıştır. Bu iki diktatör dünyaya egemen
olabilmenin yolunun Rusya’ya diz çöktürmekten geçtiğini kavramışlardı. İlki
başkent Moskova’ya girdi, Ruslar tarafından yakılan şehri elde tutamadı, diğeri
Moskova önlerine kadar geldi, Moskova’ya 24 kilometre kadar yaklaştı…
Kuduruk Hitler, Napoleon’un istilâ silsilesini aşmaya
(Rusya’yı ele geçirmeye ve halkını esir etmeye) kalkışmış ve bu korkunç çatışma
27 milyon Sovyet vatandaşının ölümüne neden olmuştur. Amerika Birleşik
Devletleri’nin adeta akıttığı/yağdırdığı yardım malzemeleri, araç gereç, silâh,
cephane Rus halkının ve ordusunun ayakta kalmasına, Almanları yenmesine büyük
ölçüde yardımcı olmuştur.
“Enemy at the Gates-Kapıdaki Düşman”(2001; yönetmen
Jean-Jacques Annaud; yapım bütçesi: 68 milyon dolar) filminde anlatıldığı gibi
Ruslar en azından İkinci Dünya Savaşı’nın başında Almanların önüne sürdükleri
askerlerin bir bölümüne silâh sağlayamamış, bu da korkunç sayıda Sovyet
askerinin ölümüne, yaralanmasına, sakat kalmasına yol açmış, silâhsız olanlar
çatışmada hayatta kalabilmişlerse ancak ölen askerlerin silâhını kapabilirlerse
savaşa dahil olabilmişlerdir.
Rus
Halkının Sinema Aşkı Dillere Destandır!
Bugün yapılsa 700 milyon doların bile yetmeyeceği Sergei
Bondarchuk’un ölümsüz yazar Tolstoy’dan satır satır uyarladığı “War and
Peace-Savaş ve Barış” (1967) ölümsüz Rus filmlerinden biridir. O dönemde
bu filme 100 milyon dolar harcanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde yabancı
film Oscar’ını kazanan “Savaş ve Barış”ı Sovyetler Birliği’nde 135 milyon
300 bin kişi seyretmiştir.
Bondarchuk yaşadığı dönemde 3 milyon 500 bin kişinin
ölümüne yol açan Napoleon’un 1812’deki Rusya istilâsını ve bozgununu
anlattığı “Savaş ve Barış”tan sonra Napoleon’un 18 Haziran 1815’teki son
savaşını da “Waterloo”da (1970) anlattı. Rus versiyonu 4 saati bulan bu
filmin bütçesi de 25 ilâ 35 milyon dolar arasındadır. Bu film 1972’de “Waterloo
Savaşı” adıyla ve kısa versiyonuyla Türkiye sinemalarına geldi.
Sergei Bondarchuk’un bir başka filmi “They Fought for
Their Country-Vatanları İçin Öldüler”dir (1975’in filmi Türkiye’de 1978’de
gösterilmiştir). Alman istilâcılara karşı Sovyet halkının kahramanca direnişini
konu alan bu filmin Sovyetler Birliği’ndeki seyirci sayısı 40 milyon 600 bine
ulaşmıştır.
İkinci Dünya Savaşı acıları, vahşeti, sıkıntıları ve zaferi
Sovyetlerde 66 milyon kişiyi sinema salonlarına çeken “The Dawns Here Are
Quiet-Sakindi Oranın Şafakları” (Yönetmen: Stanislav Rostolsky; 1972’nin
filmi Türkiye’de 1977’de gösterildi) ve 56 milyon 100 bin kişiye ulaşan “The
Great Battle-Tankların Savaşı”nın da (1969’un filmi Türkiye’ye 1974’te geldi)
konusudur.
İç
Savaşın Acıları
Bolşeviklerin iktidarı ele geçirmeleriyle sonuçlanan İç
Savaş’ın toplam ölü sayısı da en az on milyon kişi olarak hesaplanmıştır.
Kızılların yendiği ve öldürdüğü (1920’de) Beyaz Ordu’nun komutanının (Alexander
Kolchak) hikâyesi de 22 milyon dolar harcanan ve dünya hasılatı 78 milyon
doları bulan “Admiral-Amiral”(2008; yönetmen: Andrey Kravchuk; başrolde
Konstantin Habenski) adlı muhteşem filme kaynak olmuştur.
Sergei Bondarchuk’da “Ten Days That Shook the
World-Dünyayı Sarsan On Gün”de (1983) Çarlık yönetiminin yıkılmasını konu
almıştır.
Bolşeviklerce katledilen Çarlık Ailesini konu alan Rusların
18 milyon dolarlık büyük prodüksiyonu “The Romanovs: An Imperial Family” (2000;
yönetmen: Gleb Panfilov) ise Amerikalıların aynı konudaki “Nicholas and
Alexandra”sından (1971) hiç de aşağı kalmaz.
Rus-Japon
Ortak Yapımı: Dersu Uzala
Rusya’ya yabancı film Oscar’ını kazandıran “Dersu
Uzala” (1975; Rus-Japon ortak yapımı) ise Japonya’nın çıkardığı en müthiş,
en büyük yaratıcı yönetmen olan Akira Kurosawa’nın imzasını taşır. 4 milyon
dolara malolan filmi sadece Sovyetler Birliği’nde 20 milyon 400 bin kişi
seyretmiştir. Bu film Türkiye’ye ancak 1978’de gelebilmiştir.
Larisa
Shepitko’nun Erken Ölümü Sinema Dünyası İçin Büyük Bir Kayıptı
Yukarıda Sovyet Rus sinemasının temel konusunun Nazilerle
dişe diş mücadele olduğunu belirtmiştik. Bunlardan biri de Berlin Film
Festivali’nde büyük ödül Altın Ayı’ya (1964’te Metin Erksan’ın “Susuz Yaz” adlı
filmi de aynı ödülü kazanmıştı) layık bulunan “The Ascent”dir (1977).
Filmin kadın yönetmeni Larisa Shepitko (6 Ocak 1938 doğumlu) ne yazık
ki 2 Haziran 1979’da trafik kazasında öldüğünde 41 yaşını tamamlamamıştı.
Geride 8 yaşındaki oğlu Anton’u (1971 doğumlu) ve kendi gibi yönetmen olan eşi
Elem Klimov’u (1933-2003) bıraktı.
Shepitko’nun
Kocası Elem Klimov’un Filmleri de Uzun Yıllar Yasaklıydı
Ülkesindeki Yeniden Yapılanma (Perestroika) döneminden
yararlanarak, Mayıs 1986’da Sovyet Film Yönetmenleri Sendikası’nın Genel
Sekreteri seçilen Elem Klimov, Sovyet Komünist Partisi’nin katı, bağnaz
sansürcülerinden çok çeken, pek çok filmi uzun yıllar yasaklı kalan
yönetmenlerden biriydi.
Elem Klimov, Larisa Shepitko’yu konu alan 25 dakika
uzunluğundaki “Larisa” (1980) adlı belgesel yanı sıra Son Rus
İmparatoriçesini (Çariçesini) etkisi altına alan gizemli adam Rasputin
üzerine “Agoniya”ya da (Agony: The Life and Death of Rasputin; 1981)
imza atmıştır.
“Elveda Matyora-Farewell to Matyora/Proschanie” (1983)
Shepitko’nun başlayıp kazada ölünce bitiremediği, kocası Elem Klimov’un
devraldığı, tamamladığı ve Shepitko’nun senaryo yazarlarından biri olduğu
filmdir. Sovyetler Birliği’nde 1 milyon 300 bin kişi tarafından seyredilmiştir.
Film baraj suları altında kalan bir yerleşim yerinin ve oradan istemeye
istemeye, göç etmek zorunda kalan insanların göz yaşartıcı hikâyesini konu
alır.
Oscar Ödülüne Aday Olsun Diye Yollanan “Gel ve Gör”ün
Aday Olamaması Skandaldı!
Elem Klimov’un bir sonraki filmi “Come and See-Gel ve
Gör”ün Sovyetler Birliği’ndeki seyirci sayısı 28 milyon 900 bini bulur. “Gel
ve Gör” Hitler felâketini en çarpıcı ve sarsıcı şekilde anlatan filmlerden
biridir. “Gel ve Gör”, yabancı film Oscarına aday olabilmesi için
ülkesi tarafından Los Angeles’a gönderilmiş ve skandal sayılabilecek bir
seçimle Oscar adaylığı kazanamamıştır. Bu film Türkiye sinemalarına 1997’de
gelebilmiştir.
Rusya’nın
Süperstarı: Innokenti Smoktunovsky
Sovyetlerin en ünlü erkek yıldızı Innokenti
Smoktunovsky’dir (1925-1994). Onun Hamlet’i canlandırdığı “Gamlet” (1964)
Sovyetler Birliği sinemalarında 21 milyon 100 bin kişiye ulaşırken, besteci
Çaykovski’yi canlandırdığı “Çaykovski” (1970) 23 milyon 700 bin
kişiyi bulmuştur.
Çaykovski
Biseksüel miydi, Heteroseksüel miydi?
Rus filmi “Çaykovski” İngiliz yönetmen Ken
Russell’ın “The Music Lovers-Yalnız Kalpler”ine (1970) Rusya’nın
yanıtıdır. “Women in Love-Aşık Kadınlar”la yönetmen dalında Oscar adayı
olan ve Glenda Jackson’a ilk Oscar ödülünü kazandıran Ken Russell, Richard
Chamberlain’ın Çaykovski’yi, Glenda Jackson’ın Çaykovski’nin karısını
canlandırdığı “The Music Lovers-Yalnız Kalpler”de Çaykovski’nin eşcinsel
olduğunu, karısının cinsel isteklerini karşılayamadığını ve bu nedenle kadının
akıl hastanesine düştüğünü iddia edince Ruslar çok kızmış, çok alınmıştır. Rus
Devleti’nin resmi görüşüne ve onu dile getiren sözcülerine göre “Çaykovski
eşcinsel, biseksüel değildir; sapına kadar heteroseksüeldir.”
Oscar
Ödüllü “Aşk Gözyaşlarına İnanmıyor”
Yabancı film Oscar’ıyla ödüllendirilen “Moscow Does
Not Believe in Tears” (1980’in filmi Türkiye’de 1987’de “Aşk
Gözyaşlarına İnanmıyor” adıyla gösterildi) 84 milyon 400 bin kişiyi
Sovyetler Birliği’nde sinemalara çekmeyi başarmıştır.
“Andrei
Rublev” Beş Yıllığına Rafa Kaldırıldı!
Dünyanın en iyi, en değerli yönetmenlerinden biri olan
Andrey Tarkovski’nin “Andrey Rublev”i Komünist Partisi bürokratlarını
rahatsız ettiğinden Sovyetler Birliği’nde yaygın dağıtıma ilk gösteriminden
(1966) beş yıl sonra 1971’de girebilmiştir. Bu büyüleyici filmin Sovyetler
Birliği’ndeki seyirci sayısı 2 milyon 980 bin olarak açıklanmıştır.
Türkan
Şoray’lı “Ferhat ile Şirin/Bir Aşk Masalı” 25 milyon 400 bin kişiyi
sinema salonlarına çekmişti
Yapımcı Sabah Duru ile eşi Yılmaz Duru’nun elinden çıkan,
Sovyetler Birliği’ne yerleşmek zorunda kalan Nazım Hikmet’in tiyatro için
yazdığı eserden uyarlanan Türk-Rus ortak yapımı “Ferhat ile Şirin/Bir Aşk
Masalı”da (1978) Sovyetlerde 25 milyon 400 bin kişiyi sinema salonlarına
çekmeyi başarmıştır. Çekimleri öncesinde Moskova’daki Mos Film Stüdyoları’nda Topkapı
Sarayı’nın dekoru oluşturulan bu filmde başrollerde Türkan Şoray, Faruk Peker,
Yılmaz Duru, Alla Sigolava, Armen Cigarhanyan, Anatoli Papanof, Vsevolod
Sanayev, Adil İskenderov’da vardır. Bu halk masalı daha önce Fuzuli ve Nizami
tarafından da yorumlanmıştı. Filmin yönetmeni de Azeri Ejder İbrahimof’tur.
Türkan Şoray “Sinemam ve Ben” kitabında bu filmin
çekimlerinde ne yazık ki atların öldüğünü söyler ve öğrendiği Rusça kelimeleri
sıralar: “Sıpa siba” (Teşekkür ederim), “Siyonka” (Çekim), “Haroşo” (Çok
Güzel).
Bazı
Önemli Rus filmleri:
* Dostoyevski uyarlaması “The Brothers
Karamazov-Karamazov Kardeşler” (1969) Sovyetler Birliği’nde 28 milyon 300
bin kişiyi sinema salonlarına çekti.
* “Vor/The Thief-Hırsız” (1997; Türkiye’de
1999’da gösterildi) Yabancı Film Oscar’ına aday Gösterildi. Maliyeti iki milyon
dolardı.
* “The Turkish Gambit-Türk Hamlesi” (2005). Boris
Akunin’in Türkiye’de Altın Kitaplar Yayınevi tarafından basılan
romanının uyarlaması. Maliyeti üçbuçuk ilâ dört milyon dolar arasındadır.
Sadece Rusya sinemalarında 18 milyon dolar hasılat toplamıştır.
Rusları,
Rusyayı, Rus tarihini Konu Alan Diğer Ülke Filmlerinden Bazıları:
* “Doktor Jivago” (1965) David Lean
* “Testimony” (1988) Tony Palmer
* Tolstoy’dan uyarlama ”Anna Karenina”(1935) Clarence Brown
* “Peter the Great-Büyük Petro” (1986) Marvin J. Chomsky ile Lawrence Schiller
* “Stalin” (1992) Ivan Passer
* “Nicholas and Alexandra” (1971) Franklin J. Schaffner
* “The Last Station-Aşkın Son Mevsimi”(2009) Michael Hoffman
* “Reds” (1981) Warren Beatty
* “The Assassination of Trotsky-Meksika’da Cinayet” (1972) Joseph Losey
* “The Fixer-Kiev’deki Adam” (1968) John Frankenheimer
* Nikolai Gogol’den uyarlanan “Taras Bulba” (1962) J. Lee Thompson
* “Rasputin: Dark Servant of Destiny” (1996) Uli Edel
* “Fiddler on the Roof-Damdaki Kemancı” (1971) Norman Jewison
* Tolstoy uyarlaması “War and Peace-Savaş ve Barış” (1956) King Vidor
* “The Russians Are Coming” (1966) Norman Jewison
* “Enemy at the Gates-Kapıdaki Düşman” (2001) Jean-Jacques Annaud
* “The Hunt For Red October-Kızıl Ekim” (1990) John McTiernan
* “Nijinsky” (1980) Herbert Ross
* “Anastasia” (1956) Anatole Litvak
* “The Music Lovers-Yalnız Kalpler” (1970) Ken Russell
* “Testimony” (1988) Tony Palmer
* Tolstoy’dan uyarlama ”Anna Karenina”(1935) Clarence Brown
* “Peter the Great-Büyük Petro” (1986) Marvin J. Chomsky ile Lawrence Schiller
* “Stalin” (1992) Ivan Passer
* “Nicholas and Alexandra” (1971) Franklin J. Schaffner
* “The Last Station-Aşkın Son Mevsimi”(2009) Michael Hoffman
* “Reds” (1981) Warren Beatty
* “The Assassination of Trotsky-Meksika’da Cinayet” (1972) Joseph Losey
* “The Fixer-Kiev’deki Adam” (1968) John Frankenheimer
* Nikolai Gogol’den uyarlanan “Taras Bulba” (1962) J. Lee Thompson
* “Rasputin: Dark Servant of Destiny” (1996) Uli Edel
* “Fiddler on the Roof-Damdaki Kemancı” (1971) Norman Jewison
* Tolstoy uyarlaması “War and Peace-Savaş ve Barış” (1956) King Vidor
* “The Russians Are Coming” (1966) Norman Jewison
* “Enemy at the Gates-Kapıdaki Düşman” (2001) Jean-Jacques Annaud
* “The Hunt For Red October-Kızıl Ekim” (1990) John McTiernan
* “Nijinsky” (1980) Herbert Ross
* “Anastasia” (1956) Anatole Litvak
* “The Music Lovers-Yalnız Kalpler” (1970) Ken Russell
(09 Nisan 2013)
Hakan
Sonok
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder