Necati
Güngör
Mutsuz bir evlilik ve onu kumarbazlığa kışkırtan bir başka
beraberlikten sonra Dostoyevski'nin sıkıntılı yaşam koşulları sürüyordu… Genç
yaşta ölen abisinin ailesine bakmak durumunda kalmıştı. Sara hastalığının
ötesinde yoksulluk ve kumarbazlık iki büyük illet olarak yakasını bırakmıyordu.
Parasal yükümlülükleri yüzünden yayıncılarla yıkıcı sözleşmeler imzaladı ve
onlar tarafından “Suç ve Ceza” (1866) ve “Kumarbaz” (1867) gibi yapıtları olağanüstü
bir hızla yazmaya zorlandı. “Kumarbaz” romanı üzerinde çalışırken Anna
Grigorievna Snitkina adında bir sekreter tuttu ve aynı yıl onunla
evlendi.
Snitkina çalışmaya başlayalı henüz bir ay olmuştu.
Genç kıza evlenme önerisinde bulunmadan önce çok ikircim
yaşamıştı. Çünkü işlerini akıllıca toparlayan kız yaşça çok küçüktü
kendisinden. Böyle bir öneriden önce kızı testten geçirdi.
"Yeni bir roman düşünüyorum" dedi kıza.
"Romanın kahramanları yaşlı bir adamla genç bir kız. Adam kızı seviyor
ama, ona açılmaktan korkuyor. Reddedilme korkusu... Sence kıza açılmalı mı
adam, evlenme önerisinde bulunmalı mı?"
Sekreter kız konuyu beğenmişti. "Gerçek aşk görünüşe
hapsolmaz. Adam tereddüt etmemeli, kız ona olumlu yanıt verir mutlaka..."
deyince, koca yazar kıza açılmak üzere kendinde cesaret bulmuştu.
Evlendiklerinde Dostoyevski kırk altı, Snitkina yirmi
yaşındaydı. Huzurlu bir evlilikleri oldu. O kadar ki, üstadın, evlilik yüzüğünü
kumarda rehin bırakmasını bile sorun etmedi kadın. Parasını kendi ödeyip yüzüğü
kurtardı.
Bu arada Dostoyevski’nin romanları da tutunmuş, para
kazanmaya başlamıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder