Rus dilinde hem büyükanne hem de anneanne için tek bir
kelime bulunur: Babuşka...
Babuşka sözcüğü, Rusça'da kişinin iki nesil öncesi
büyüklerinin bir tarafını betimlemek için kullanılması bir yana aslında, bu
zengin lisanın kült tabirlerinden biri olup, pek çok metaforik anlamı da içinde
barındır. Sovyetler Birliği'nin son dönemlerine doğru ve bilhassa birliğin
dağıtılmasını takip eden yıllarda "babuşka" artık, torunların kendi
öz ninelerini kastetmek ve çağırmak için tasarruf ettikleri bir adlandırmanın
çok ötesinde bir toplumsal muhtevaya kavuşmuştu. Söz konusu devre kadar
vaktiyle, belirli yaşın üzerindeki insanlara doğal saygının, toplumsal adab-ı
muaşeretin ve sosyal mesafenin gereği olarak adları ve orta isimleri ile hitap
edilirdi. Yevgenya Viktoryevna, Natalya Aleksandrovna, vs. gibi. Hatta birkaç
nesil evvel çoğu "babuşka" dahi öz torunlarının kendilerine bu
şekilde seslenmesini, hitap etmesini arzu eder ve beklerdi. Ne var ki; toplum
yapısının radikal biçimde baştan aşağı tepetaklak olması, ahlaki ve etik bütün
değer yargılarının alt üst olması, dahası babuşka denecek yaşa gelmiş
dolayısıyla istihdam hiyerarşisinde emekliler kategorisini oluşturan orta-üst
ve yaşlı yığınların sosyal statülerinin ve hayat standartlarının adeta
"yerin dibine batırılması" neticesinde "babuşka" sahip
olduğu o naif ve temiz içeriği çoktan kaybetmişti.
Kenara
atılan yaşlı kuşak
SSCB'nin tarihe karışmasından en fazla etkilenen kesimlerin
başında, ortalama yaşın çok genç olmadığı post-Sovyet toplumlarında nüfusun çok
önemli bir kısmını meydana getiren çalışma çağının sonlarındaki veya emekli
olmuş kitleler geliyordu. Bir anda reel ücretleri veya emekli aylıkları birkaç
dolara kadar düşen ve sayıları on milyonları bulan bu kesimler, giderayak önce
yoksulluğun ardından da resmen açlığın girdabına terk edilmişti.
Sosyal-ekonomik açıdan yaşam seviyeleri adeta dilenci mertebesine inen
45-50 yaş üzeri nüfus tabakalarının toplumsal statüleri, itibarları ve
konumları da kelimenin tam anlamıyla iki paralık oluyordu. 90'lardan itibaren
hafif hafif başlayan ve 2000'lere doğru hızlanan ve son birkaç seneye değin
adeta katlanan sınıfsal ayrışma ve zenginleşme dünyası adı geçen kesimleri
neredeyse hiç kapsamıyordu. Yanı başında oğlu, kızı; veya torunları; yeğenleri;
ya da komşularının çocukları bu trende bir şekilde dâhil olup toplumun maddi
ortalamasından süratle farklılaşırken, 90'ların başında 40'lı - 50'li yaş ve
üzeri olan yetişkin nüfusun buna ne dermanı vardı ne de yeni kapitalist-bireyci
mantaliteye adapte olacak zihinsel-kültürel yapısı.
Nesiller
arası sınıfsal kopuş
Yeni Rus dünyasında, toplumsal açıdan cereyan eden nice
antagonistlik çelişki ve çatışmanın bir tanesi de kuşaklar arasında yaşanmaya
başlanacaktı. Daha düne kadar büyük bir devlet işletmesinde uzman mühendis,
önemli bir fabrikada yüksek vasıflı teknisyen ya da saygın bir öğretim
kurumunda öğretmen veya akademisyen olan; sosyal ve mesleki konumları,
kültürel-entelektüel birikimleri ve yaşamsal deneyim ile yaşları üzerinden
toplumun kendilerine hürmet ettiği, isim-orta isimleri ile çağırdığı yetişkin
ve yaşlı kadın jenerasyonları bir anda ortak bir ad altında
birleştirilivermişti: "Babuşka"! Normal şartlarda ve daha önce de
olduğu üzere, herkesin yalnızca kendi anneanne veya babaannesine seslenirken
kullanıyor olduğu cins isim bu kez yeni ve genç Rus nesilleri tarafından
yaşlı-emekli nüfusun yoksul ve yoksunlardan oluşan çoğunluğunu; kamusal ortamda
önemsizleştirmek, itibarsızlaştırmak, kimliksizleştirmek, hor görmek ve de
dolaylı olarak aşağılamak için tercih edilmeye başlanacaktı.
"Babuşka"
ile isimsizleştirme furyası
Ellerine geçen birkaç on veya en fazla 1-2 yüz dolar emekli
maaşlarıyla daha çok evlerinde, kapı önlerinde, sosyal konutların avlularında
vakit geçiren; tramvay, troleybüs ve otobüslerin değişmez müdavimleri; banka
kuyruklarının, en ucuz mamullerin satıldığı her türlü pazarın vazgeçilmez
müşterileri orta üst ve yaşlı kadın nesillerinin bu saatten sonra ne
tahsilleri, ne eski işleri, eski çalışma hayatındaki mevkileri ne de her
birinin binlerce kitapla oluşturduğu kültürel birikimleri bir anlam ifade ediyordu.
Onların kala kala tek bir kimliği kalmıştı, o da babuşka olmak! Aslında
kastedilen mana ile; yaşlanan, elden ayaktan çekilen, bir yerde ölümü bekleyen,
şehir merkezlerinde Neo-Rusların tesis ettiği uzamı sınırlı ultra-lüks
life-style ortamlarında ortada görünmelerine bile pek dayanılamayan 2. sınıf,
kimliksizleştirilmiş ve isimsizleştirilmiş kadınlardı onlar. Kendilerinin
yetiştirdiği, onlar eski bir süper gücü inşa ederlerken ayakaltında kısa şortla
dolaşan çocuk ve genç nesiller şimdi yepyeni bir toplumun ortaüst ve zengin
sınıflarını teşkil ediyor; kimi zaman kendi öz ninelerinin de dâhil olduğu
orta-üst emekli kadın nüfusuna; sanki onlar adı konmamış sınırları belirsiz bir
gettonun üyeleriymiş gibi salt "babuşka" adlandırmasını layık görüyorlardı.
Yuppiler
için dizayn edilmiş toplum
Modern Yuppi-Rus toplumunda hayat esas olarak orta üst ve
üst sınıfsal tabakalara mensup genç ve orta yaş kitleleri için tasarlanıp
yapılandırılmıştır. Açık fiziki alanda gezip tozan da Barbi-Sindi genç kızlar
nesli, anasının karnından suşi müptelası olarak doğduklarından her Allah'ın
günü soluğu Japon lokantalarında alıp ha deyince bir emekli maaşını hesap
olarak ödeyenler de orta yaş yeni nesil hacmi büyük-kütlesi küçük Rus orta yaş
grupları, bitmek bilmeyen Rus bayram-seyranlarında Antalya-Tayland-Maldivler
arası mekik dokuyan da gene belirli bir sınıfsal azınlığın genç ve orta yaş
kesimleridir. Tam da bundan dolayı, çok ufak ve istisnai bir kesim sayılmaz ise
tatillerde Rus "babuşkaları" her şey dâhil tesislerde, fiyakalı
seyahatlerde, "şoppingler"de ve dünya mutfağının lezzetlerini
Rusların ayağına getiren şaşaalı restoranlarda fazla göremezsiniz. Hâlbuki
bilindiği gibi Avrupa ve Kuzey Amerika'nın gelişmiş ülkelerinde ise neredeyse
tam tersidir.
Yaşlısına
verdiği değere bak!
Ortalama yaşam süresinin eski Sovyet dünyasına göre çok
daha uzun olduğu, insanlar emekliye ayrıldıktan sonra normal şartlarda en az
15-20 hatta 25 sene kadar yaşayabildiği kalkınmış Batı toplumlarında; emekli ve
yaşlı kesimler oldukça tatmin edici maaşlarıyla diledikleri gibi ülkelerini ve
dünyayı gezip dolaşmakta; kendilerini her açıdan geliştirebilecek sayısız hobbi
ve boş zaman etkinliği ile uğraşmaya mümkün kılan harcamaları yapabilecek reel
yaşam standartlarına sahiplerdir. Bundan dolayı olsa gerek kimse onların
alayına sabah akşam "babuşka" benzeri tek tipleştirici kodlarla hitap
etmemekte, bu şekilde aşağılamamaktadır. Her toplumu, her ülkeyi gerçek anlamda
değerli kılan yaşamsal kriterler, hayati ölçütler vardır. Bunların başından gelenlerden
birisi de şüphesiz, o toplumun anneannelerine - babaannelerine, kısacası
"babuşkalarına" nasıl bir hayat reva gördüğüdür. Bu bağlamda da Rus
toplumu kendi değerini fazlasıyla teslim etmektedir...
Not:
Bu yazı Medya Günlüğü'nde daha önce yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder