Metin
Uçar
Kosovorotka (‘kasavarotka’ şeklinde okunur) Rusya’nın
dünyada en bilinen giyimidir. Erkekler, kadınlar ve çocukların giydiği bu
kıyafet aslında uzun kollu bir gömlektir. XV. Yy’dan başlayarak XX. Yy’a kadar
köylülerin garderobunda mutlaka olan bir kıyafet idi kosovortoka. Farklı
havalarda ya da farklı durumlarda başka kıyafetler giyilse bile bu gömlek ilk
giyilen şey idi. Köylülerin giydiği gömlek genelde beyaz renk olurdu. Bele
bağlanan bir iple vücuda sağlamca oturması sağlanırdı. Bayram günlerinde
süslemeki yakası ve kolluğu olan gömlekler giyilirdi. Günlük ip yerine de
püsküllü, işlemeli bir kemer takılırdı. Yazın sadece kosovorotka ile
dolaşılırdı. Mekan içinde bunun üzerine cepken giyilir, kışın dışarı çıkarken
ise kaftan kullanılırdı. Kosovorotka sıradan beyaz kumaştan da olabilirdi,
atlas ya da ipekten de.
Kadınların giydiği kosovorotka yere kadar uzanırdı.
Kadınlar bunun üzerine kolsuz sarafan giyerlerdi. Kadınların giydiği
kosovortkaların sayısız çeşidi vardı. Genç kızların, evli kadınların, gelin
olanların giydiği gömlekler birbirinden ayrılırdı. Bunların arasında anlamı
olan işlemeleri ile yakalı ve kolluklu gömlekler de bulunurdu. Küçük bebeklere
bile giydirilirdi bu geleneksel Rus gömleği.
Pekala kosovorotka adı nereden çıkmıştı? Aslında çok basit.
Bu gömleğin adı kosoy (yatık, eğik) ve vorot (yaka) kelimelerinin
birleştirilmesinden meydana geliyor. Gerçekten de kosovorotkanın yaka ve ön
kesimi ortada değildi. Çoğunlukla ikisi de sola kayık yapılırdı. Kültür
araştırmaları konusunda uzman bilim insanların göre bu çok pratik bir amaçla
yapılmıştı. Ruslar geleneksel olarak boyunlarında haç taşırlardı. Gömlek
kesiminin ortada olmaması sayesinde tarlada çalışan köylülerin haçları
aralıktan sarkıp çalışmalarına engel olmuyordu böylece. Devrimden sonra
kosovorotkanın eskisi kadar kullanılmamasının da belki de asıl nedeni budur.
Çünkü artık eskisi gibi haç taşımaya gerek kalmamıştı.
Yine devrim öncesine dönelim. Çünkü kosovorotkanın daha
anlatılacak hikayesi var. 1880’de Türkistan garnizonundaki askerlere bu
gömleklerden dağıtılmıştı. Askerler bu gömleği jimnastik hareketleri yaparken
giymekteydiler. Ancak bu şekilde Türkistan’ın yakıcı sıcaklarında beden
haraketleri bir derece daha kolay oluyordu. Zamanla bu gömleğin omuzlarına
apoletler eklenir. Böylece Rus ordusunda kullanılan jimnastyorka (jimnastik
gömleği) ortaya çıkar. Kazaklar, atlı birlikleri ve güneyde görev yapan askeri
birliklerde yaygın olarak kullanılan bir üniformadır jimnastyorka. Askerler
palasklarını bu gömleğin üzerine takarlardı. Bu üniformanın kosovorotkadan bir
farkı da yatık kesim ve yakanın artık düz yapılması idi.
18., 19. Yy’larda Rus aristokratları kosovorotka
giymezlerdi. Ancak bunların arasında bazı istisnalar da yok değildi.
Kosovorotkanın en tanınan meraklısı Lev Tolstoy idi. Tolstoy belki de halka
olan yakınlığını ifade etmek için sevdiği kosovorotka ile Yasnaya Polyana’a
dolaşırdı. Yalnız Tolstoy’un giydiği gömleğin de kesimi eskisi gibi yatık
değildi, tam ortada bulunuyordu. Tolstoy’un bu gömleği İngilizce’ye Russian
peasant shirt (köylü gömleği) ya da Tolstoy shirt (Tolstoy gömleği) olarak
bilinir. Zaman içinde bu kıayfet Rus dilinde tolstovka olarak yerleşir. Zaman
içinde bu kelime hudi denilen, kapşonlu hırkalar için kullanılır olmuştur.
Kosovorotka giyen diğer bir ünlü isim Sergey Yesenin’dir.
Ancak bunu köylü kökenli bir şair izlenimi vererek başkentteki edebiyat
çevrelerini şoke etmek için yapmıştır.
Kosovorotka çok sayıda filmde de tarihe malolmuştur. Ancak
bunlar arasında 1965 yapımı Doktor Jivago’nun ayrı bir yeri vardır. Çünkü bu
film SSCB’de çok eleştirilmiştir. Filmde Rusya havası vermek için yapılan çok
sayıda hatadan (klükva) bahsedilir. Eleştirilen hususlardan biri yönetmen David
Lean’in Jivago’yu oynayan Ömer Şerif’in Rus’a benzemek için giydirdiği
kosovorotkadır. Sovyet eleştirmenler romanda anlatılan olayların geçtiği
yıllarda artık kosovorotkanın giyilmediğini ifade ederler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder