Kaynak:
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sovyetler Birliği'nde tatil hakları, Sovyetler Birliği'nde
yaşayan yurttaşların tatil haklarıdır. Sovyet anlayışında tatil ve
yıllık izin kavramları, Homo Sovieticus anlayışı gereği, gerek işçi
sağlığı gerekse üretimin sağlıklı bir şekilde devamı açısıyla ele alınmakta ve
uygulamaları da bu bakış doğrultusunda şekillenmekteydi.
Sovyetler Birliği'nde ilk tatil hakları, 1922 tarihli
çalışma yasasında oluşturulmuştu. Ardından kabul edilen 1936 Sovyet
Anayasası'nda işçilerin ve emekçilerin tatil ve dinlenme hakkı güvence altına
alınmıştı. Dünyada 8 saatlik çalışma saati uygulamasını getiren ilk ülke
olan Sovyetler Birliği'nde, günde 7 saat çalışma sınırıyla işbaşı yapan bir
işçi için tanınan bu hakkın süresi yaptığı işin zorluğuna ve tehlikesine göre
belirlenmekteydi. Sovyet Emek Yasası'nda bir çalışma yılı (on bir ay) boyunca
çalışan işçiler için net 28 ücretli yıllık izin günü hakkı tanınmaktaydı.
Mesleklerin zorluk ve tehlikesine göre yapılan sınıflandırmayla bu süreye 7
veya 3 gün ek izin hakkı ilave edilmekteydi.
Her yurttaş iş yeri müdürüne istediği tatil beldesine yılda
bir kez gitmek için talep bildirebilmekteydi.
Sanatoryumlar
Yıllık iznini kullanan işçilere sağlanan imkanlar arasında
en çok kullanılanlardan biri sanatoryumlardı. Sovyetlerin pek çok
noktasında inşa edilen bu sağlık merkezleri, çalışanların fiziksel ve
psikolojik olarak yenilenmiş bir şekilde iş başı yapmalarını amaçlamaktaydı.
Madencilik gibi zorlu mesleklerde çalışanların bu merkezlerden faydalanmaları
teşvik edilmekte ve istendiği takdirde de öncelik verilmekteydi. Bununla
birlikte bu sanatoryumlarda işçilerin aldıkları hizmetler doktorlar tarafından
da denetlenmekteydi. Fiziksel egzersizlerin sıkça yapıldığı merkezlerde
çalışanlar kaldıkları süre boyunca yine doktorlar tarafından hazırlanan
besleyici bir diyet yapmaktaydı. İşçiler bu sağlık merkezlerindeki sıcak
sularda banyo yaparak veya termal sularda yüzerek veyahut detoksifiye çamurla
masaj yaptırarak tatillerini yapmaktaydılar. Sovyet cumhuriyetlerinde bu
tesislerden 183 tane bulunmaktaydı.
Kafkasya bölgesi ve Karadeniz çevresinde yoğunlaşan
tesislerin bir diğer önemi de birlik cumhuriyetlerinde yaşayan
farklı uluslardan işçileri buluşturmasıydı. Bu halklar birlikte filmler
izlemekte, yerel gruplardan şarkılar dinlemekte ve çeşitli okuma etkinlikleri
düzenlemekteydi.
Dinlenme
evleri
Sanatoryumların yanı sıra 10-12 gün gibi kısa süreli izin
yapmak isteyenler sıklıkla "dinlenme evi" olarak adlandırılan
tesisleri tercih etmekteydi. Sağlık hizmetlerinin daha az olduğu, işçilerin
daha sakin tatiller geçirdiği bu tesisler genelde SSCB'nin dört bir yanındaki
göl ve nehir çevrelerinde bulunuyordu. Şehir merkezlerine sanatoryumlara göre
daha yakın olan dinlenme evlerinde işçiler için hazırlanan odalarda satranç,
dama gibi oyunlar ve gazeteler hazır tutuluyordu.
Turist
sağlık kampları
1950'li yılların sonuna doğru yeni bir tatil şekli daha
hayata geçirildi. "Turist-sağlık kampı" adıyla başlatılan yeni
uygulama, basit olmasının yanı sıra dinlenme evlerine göre çok daha
"özerk" bir yapıya sahipti. Çoğu kamp içinde karyola ve minder
bulunan çadırların toplamından oluşuyordu ancak yemek bölümü yoktu. Kampa
gelenler kendi yiyeceklerini kendileri pişiriyordu. Gün içindeyse isteyen sabah
sporlarına katılabiliyor isteyen yürüyüş, günübirlik geziler gibi etkinliklere
dahil olabiliyordu. Doğayla daha iç içe olunan merkezlerde tatil devlet
tarafından da teşvik ediliyordu. Bu teşvikin nedeni Marksist felsefede
yer alan "insanın kendi doğasına yabancılaşmasını engellemek" idi.
Çocuklara
yönelik uygulamalar
Sovyetlerde aileler çocuklarıyla birlikte tatil
yapabiliyordu. Ancak çocuklar için daha farklı ve zengin alternatifler de
mevcuttu. Vladimir Lenin Tüm Birlik Pioner Örgütü (Piyoner) kampları
Sovyet çocuklarına yaz boyu ev sahipliği yapıyordu. Hatta bu kamplara zaman
zaman diğer sosyalist ülkelerden de çocuklar gelmekteydi. Çocuklar,
eğitmenler gözetiminde yaz tatillerini çeşitli faaliyetlerle geçirmekteydi.
Sovyetler Birliği'nde 1960 ve 1970'li yıllar boyunca ülkede bulunan yaklaşık 40
bin Piyoner kampında yabancı çocuklar da dahil olmak üzere toplamda 10 milyon
civarında çocuk tatil yapmıştır. Kamplara sık sık Yuri Gagarin, Fidel
Castro gibi bilinen isimler ziyaretlerde bulunmaktaydı.
Bunlara örnek olarak Türkiye asıllı Nâzım Hikmet'in Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'de bulunan Artek Piyoner Kampı'na ziyaretinden net görüntüler günümüze ulaşmıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder