Cenk
Başlamış
Kaynak:
http://www.medyagunlugu.com/
Dar merdivenlerle inilen bir diskotek. Kapıdaki görevli
giriş biletini kontrol ediyor. Tarkan'ın 'Dudu' şarkısı merdivenlere kadar
ulaşıyor. Masaların bulunduğu aydınlık bölümde hiç kimse yok. Pistin bulunduğu
loş bölüme geçerken Tarkan daha da yakınlaşıyor.
Dans pistinde onlarca, hatta yüze yakın genç kız var. Çoğu
sarışın. Aralarında tek tük erkekler seçiliyor. Yedi, sekiz, en fazla on erkek.
Loş ışıkla, yüzleri olduğundan da esmer görünen 10 erkek.
Kimi kız arkadaşıyla dans ediyor... Tek başlarına geldiği
izlenimi bırakan daha ürkekleri kızların çevresinde, ne çok uzak, ne çok yakın
ama her an yakınlaşabilecek mesafede.
İşte, az sonra başlayan müzik bekledikleri fırsatı
yaratıyor.
Şimdi halay zamanı: Kızların ve erkeklerin elleri
birleşiyor, pistin ortasında bir halka oluşuyor. Birkaç genç kız konuklara
baklava ve lokum ikram ediyor. Göğüslerindeki karttan görevli oldukları belli.
Baklava ikram eden saçları kıvırcık genç kızın göğsündeki kartta ay yıldız var.
Üzerinde de adı yazılı. Kutunun üzerindeki yazıya bakılırsa Karaköy'deki
Güllüoğlu'ndan alınmış baklavayla Aylin sabırla kalabalık arasında dolaşıyor.
Elindeki fotoğraf makinasından gazeteci olduğu anlaşılan
bir erkek Aylin'i durduruyor, baklavayla poz vermesini istiyor. Aylin gözleri
parıldayarak gülümsüyor. Bu sırada halay yerini Mustafa Sandal'a bırakıyor.
Halay için kenetlenen erkek elleri üzülerek ayrılıyor.
Gazetecinin gözüne bu kez kırmızı tişörtlü bir genç kız
takılıyor. Kırmızı tişörtünün üzerinde beyaz harflerle bir internet sitesinin
adresi var. Altında da kocaman harflerle 'FARKETMEZ' yazısı.
Gazeteci, neyin fark etmediği sorusuna kafasında yanıt
bulmaya çalışırken, profesyonel mankenlere benzeyen pozlar vermeye çalışan
sempatik genç kızın resimlerini çekiyor. "Acaba ne fark etmiyor?"
sorusu kafasında hala yanıtsız.
Aradan birkaç gün geçiyor. Genç kızın üzerindeki tişörtte
yazılı internet sitesinin adı aklına geliyor gazetecinin. www.turkey.ru
adresini tıklıyor.
Burası Türkiye ile ilgili Rusça bir site. Bu kez forum
bölümüne yöneliyor. Yüzlerce, binlerce mesajın atıldığı bir yer burası.
Mesajların yanlarında da yazanların isimleri var. Önce Aylin'in adını görüyor.
Sonra 'FARKETMEZ'i.
Ardından Kardelen, Gamze, Afacan, Bacı, Selvi, Bale ve
diğerleri... Kısa sürede durumu anlıyor. Burası, Türkiye'yi seven Rus genç
kızların kendi aralarında haberleştiği bir forum. Türkçe isimler tabii takma.
Çünkü gerçek adları Alis, Anna, Katerina, Nataşa, Marina. Mesela Aylin aslında
Olyesa'nın takma adı. 'FARKETMEZ'de, Lena'nın.
Burada yazan genç kızlar birkaç gün önce Moskova'daki bir
diskotekte Türk gecesi düzenleyenlerin ta kendisi. Hem de hiçbir yönlendirme
olmadan, tümüyle gönüllü olarak. Ortak özellikleri, en az birkaç kere
Türkiye'ye gitmiş ve çok beğenmiş olmaları. Beğenmek ne kelime, Türkiye onlar
için bir çeşit aşk, hatta tutku halini almış.
Her yıl tatil için Türkiye'ye giden bir milyon Rus
vatandaşından farklı olarak onlar Türkiye'yi öğrenmek istemiş. Antalya
Havaalanıotobüs tatil köyü üçgeni dışında Türkiye'yi hiç bilmeyenlerin tersine
bu genç kızlar tutuldukları ülkeyi tanımak için çaba göstermiş.
İnsanlarını, yemeklerini, tarihini, kültürünü
araştırmışlar. Kimi ülkeye, kimi insanlarına tutulmuş, kimi de diline.
İlk bakışta karşılıksız bir aşk bu. Öyle ya, Türkiye'nin
kalkıp "Ben de sizi çok seviyorum," diyecek hali yok ya Rus kızlara.
Yoksa demiş olabilir mi? Çünkü kızlar hallerinden çok memnun. Öyle tek yanlı
bir aşk acısı çekere benzemiyorlar.
Bu forumda Türkiye ve Türklerle ilgili akla gelen
konuşuluyor.
Cep telefonuna Türkiye'deki erkek arkadaşından Türkçe mesaj
gelen genç kızın çeviri için yardım isteyebileceği ilk insanlar sanal ortamdaki
dostları.
Türkiye'den gelen "Seni buraya davet edecektim ama bu
sıralar çok işim var. Seni sonra ararım... mesajının aslında soğuk bir
terkediş olduğunu Türkçe bilen diğerleri hemen anlıyor. Arkadaşları için
üzülseler de, mesajı Rusçaya çevirmek zorundalar. Ama mutlu haberleri, örneğin
"Tamam yarın Moskova'ya geliyorum. İki hafta
kalacağım..." mesajını Rusçaya çevirmek kızlar için çok keyifli.
Bir başkası, Fenerbahçe Beşiktaş maçını Moskova'daki
Fenerbahçeliler Derneği'nde seyrettiğini anlatıyor ve "Gol atınca
birbirlerine nasıl sarıldıklarını görecektiniz. Ama maç maalesef 22-bitince
ölüm sessizliği içinde dağıldılar," diyor ve gizlemediği bir gururla ekliyor,
"Üstümde dernek başkanının hediye ettiği Fenerbahçe formasıyla maçı
seyrettim."
Kısacası forumda Türkiye ve Türklerle ile ilgili bilgiler,
deneyimler, anılar ve duygular paylaşılıyor. Ama burasını genç kızların sadece
havadan sudan, yani erkeklerden konuştuğu bir forum sanmak doğru değil. Daha
birkaç gün önce forumda hararetle tartışılan konu, Türkiye'nin topraklarındaki
anıtlara, sanat eserlerine, hatta şehirlerine neden yeterince saygı
göstermediği sorusuydu. Bir genç kız şunları yazıyordu:
"İstanbul'a ilk kez gideceğimi öğrenen Rus
arkadaşlarım bir rüya kentiyle karşılaşacağımı söylemişti. Ama gördüklerimi
anlatmak için 'şok' kelimesinden başka bir ifade bulamıyorum. İstiklal
Caddesi'ne gittiğimde ki anladığım kadarıyla burası İstanbul'un en ünlü
yerlerinden biri, sanki karşımda 2. Dünya Savaşı'nda abluka altındaki
Leningrad'ı gördüm. Pis sokaklar. Çoğu camsız, yarısı yıkılmış eski evler.
Hesapta bu evler onarılıyormuş...Ne yazık ki, bizler Türk kültürü için onlardan
fazla kaygılanıyoruz."
Türkiye'yi çok seven, yaşamlarının büyük bölümü Türkiye'yi
düşünerek, konuşarak, düşleyerek geçen insanların öyküsü böyle.
Rusya'da Türkiye'yi yaşatan çok sayıda Türk tanıyan
gazeteci, aynı duyguların bazı Ruslar tarafından paylaşılmasından etkileniyor,
sarsılıyor.
Siteden ayrıldığında kaç gündür aklına takılan sorunun
yanıtını artık biliyor. 'FARKETMEZ' yazısının aslında muziplik, basit bir şaka
olduğunu anlıyor. Çünkü forumdaki Rus genç kızlarının "Bi-zim için fark
etmez," diyebileceği, kayıtsız kalabileceği en son ülke Türkiye.
Gazeteci
Cenk Başlamış'ın "Rusya'nın Sırları" kitabından alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder