Kaynak: http://www.rusyam.com/
Rus edebiyatı, vermiş olduğu eserlerle yediden yetmişe kitaplar dünyasında seyahat etmeyi seven hemen hemen herkesin ilgisini çekmeyi başarmıştır. Dünya geneline baktığımızda zirve isim olan 5 Rus yazarı sizin için derledik.
Rus edebiyatının belki de doruk noktasında bulunan Lev TOLSTOY1828-1910 yılları arasında yaşamış. O, “Savaş ve Barış”ı, “Anna Karenina”yı ve “Diriliş”i yazan adam. Çocukken kendini çirkin, beceriksiz ve çekingen buluyormuş. Belki de bu nedenle, kaderinin yazarlık olduğuna inanmış. Sofya Behrs ile evliliğinden 12 çocuğu olmuş. Aristokrat bir aileden gelmesine rağmen, her türlü iktidarı reddetmiş. Bütün topraklarını köylülere dağıtmış, onlar gibi yaşamaya başlamış. Kaba saba giyiniyor, elbiselerini kendisi dikiyormuş. Savaş karşıtı, unvan ve lüksten sıkılan, eserlerinde sık sık hayatın anlamını sorgulayan ve ona göre yaşayan biri Tolsoy. Söylentiye göre hayatının manasını sorgulamaya karar verdiği günlerden birinde çıkmış evden. İstanbul’a gitmeye karar vermiş. Ancak tren istasyonunda fenalaşmış ve geceyi görevlilerden birinin evinde geçirmiş. Ertesi gün de hayata gözlerini yummuş.
“Suç ve Ceza”, “Budala”, ve “Karamazof Kardeşler” gibi başyapıtların yazarı olan Fyodor DOSTOYEVSKİ ise 1821 doğumlu. Rus Edebiyatını doruk noktasına çıkaran eserlerinde, acı çeken suçlu insanların psikolojisini harikulade yansıtmış. Bir ara çarlık muhalifleriyle işbirliği suçlamasıyla ölüme mahkum olmuş, ama cezası sürgüne dönüşmüş. Sara nöbetleri ve kumar bağımlılığı yüzünden maddi açıdan hep darlık içinde yaşamış. En iyi eserlerini sara nöbetleri şiddetlendiğinde yazdığı söyleniyor. 1881 yılında ölen Dostoyevski’nin romanları, o yıllarda çok ses çıkarmış dünyada.
Aleksandr PUŞKİN, 1799’da doğmuş, 1837’de, yani henüz 38 yaşındayken ölmüş. Gündelik hayatı, olduğu gibi, canlı ve kıvrak anlatan ilk şair olarak ün yapmış. Aşk serüvenleri yaşamının ayrılmaz parçası olmuş. “Yüzbaşının Kızı”, “Maça Kızı” ve “Bahçesaray Çeşmesi”nin yazarı. Eşi Natalya ile fazlaca ilgilenen bir Fransız baronla yaptığı düelloda ölmüş. Düelloda kullanacağı silahı satın almak için gümüşlerini sattığı söyleniyor. Öldüğünde en büyük Rus şairi olarak biliniyormuş.
1860’da doğan Anton ÇEHOV ise, eserlerinde incinmiş çocukları ve ayakta kalmaya çalışan küçük insanları anlatmış. İnsan psikolojisinin derinliklerini, çaresizliği ve umutsuzluğu çok iyi yansıtmış. En ünlü eserleri arasında “6. Koğuş”, “Martı”, “Vanya Dayı” ve “Vişne Bahçesi” var. Dünyada ünü yazar olsa da asıl mesleğinin doktorluk olduğunu siz okuyucularımızla paylaşmakta fayda var.
Maksim GORKİ (1868- 1936) de 8 yaşında atıldığı çalışma hayatına terzilik, bekçilik, liman işçiliği gibi işler yaparak başlamış. Güçlü betimlemeleri ile keskin bir gözlemci olan yazar, sosyalist düzene geçiş sürecini ve toplumdan dışlanmış küçük insanları anlatmış. En tanınmış eserleri, “Ana”, “Çocukluğum”, “Halk Düşmanı” ve “Benim Üniversitelerim”. Gorki, aslında onun takma adı ve “acı” anlamına geliyor. Doğum yeri olan Tverskaya şehrine sonradan Gorki ismi verilmiş. Mezarı halen Kremlin’de bulunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder