Samih
Güven
Kaynak:
https://samihguven.blogspot.com/
Planlama, politika, teknoloji, kurumlar ve üniversiteler
ülkelerin kalkınmaları açısından önemli başlıklar. Üniversitelerin fonksiyonu
da gençleri sadece çeşitli rollere hazırlamak değil elbette. Kültürü
geliştirmek, geleceği şekillendirmek, yenilikçiliği teşvik etmek açısından
önemli katkıları var.
Bugün üniversite eğitiminin alt yapısı, kalitesi, insan
kaynağı, yabancı öğrenci sayısı, eğitim olanakları ve esnekliği gibi konular
dikkate alındığında ABD ilk sırada geliyor. Gerçi 1,5 trilyon doları bulan öğrenci
borçlarını da bir kenara not etmek gerekiyor. ABD üniversiteleri dünyanın hemen
her ülkesinden öğrenci alıyor. Üç yüz binin üzerinde öğrenci ile Çin ilk sırada
geliyor.
Fakat artan maliyetler, rekabet, devletlerin bütçe
imkanlarındaki sorunlar, kişisel gelirlerdeki bozulmalar, ekonomilerin
farklılaşan ihtiyaçları, gençlerin iş odaklı seçeneklere yönelmesi gibi konular
üniversiteler için geleceğin daha zor olacağını gösteriyor.
Rusya’da da Büyük Petro’dan bu yana eğitim ve üniversiteler
her daim önemini korumuş bir konu. Sovyetler döneminde fizik, kimya, matematik
gibi alanlarda önemli başarılar elde eden Rus üniversiteleri 90’larda yaşanan
bozulmanın etkilerini halen hissediyor kanımca. Bununla birlikte önemli Rus
üniversiteleri nükleer, uzay, uçak, enerji ve benzeri endüstrilere önemli bir
destek sağlıyor.
Rusya Federal İstatistik Servisi’nin verilerine göre yüksek
öğretim kurumlarının sayısı 1990 yılında 514 iken, 2010 yılında 1115’e
yükselmiş. Ancak bu sayı 2018 yılında 766’ya kadar gerilemiş ve azalma sürüyor.
Son yıllarda Rusya’da üniversite sayısının azaltılması, bazılarının iyi
olanların altında birleştirilmesi, ama her halükarda kalitenin artırılmasına
dönük bir çalışma yürütülüyor. Tabi en önemli konu kaynak elbette.
Rusya’da genel olarak bütçeden eğitime ayrılan pay 2000
yılında Gayrisafi Milli Hasılanın yüzde 2,9’u iken 2010 yılında yüzde 4,1’e
yükselmiş, 2019 yılında ise yüzde 3,7 olarak gerçekleşmiş.
Rusya’da üniversitelerin kalitesi artırılmaya çalışılırken
kaynak sorunları yanında bazı ilginç gelişmeler de oluyor. Rusya Federal
İstatistik Servisi’nin İstatistik Yıllığı’na göre Rusya’da 2010 yılında 7
milyon olan üniversite öğrencisi sayısının 2020 yılında 4 milyona gerilediği
görülüyor. Bunda nüfus dinamikleri etkili olduğu gibi, başka faktörler de var.
Rusya’da 20-24 yaş arası nüfusun 2011 yılında 12 milyon iken 2020 yılında 7,8
milyona gerilediği görülüyor. Artan yaşam maliyetleri nedeniyle de herkes
üniversiteye gidemiyor elbette. Bir de her ülkede olduğu gibi durumu iyi olan
ve yurt dışını tercih eden bir kesim var. Ama üniversite çağındaki nüfusun
azalıyor olması önemli bir konu.
Rusya üniversitelerinde 2010 yılında 35.800 olan profesör
sayısının 2020 yılında 24 bine, yine 2010 yılında 115.700 olan doçent sayısının
da 87.400’e gerilediği görülüyor.
Diğer taraftan, Rusya üniversitelerindeki yabancı öğrenci
sayısının arttığı gözleniyor. 2010 yılında 73.100 olan yabancı öğrenci
sayısının 2020 yılında 164.400’e ulaştığı görülüyor. Kazakistan 50.000 öğrenci
ile ilk sırada geliyor. Onu Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Ukrayna ve
Azerbaycan izliyor.
Bugün dünyadaki ilk 100 üniversite arasında ABD’nin 56,
İngiltere’nin 8 üniversitesi bulunuyor. Türkiye ve Rusya’dan bu grupta
üniversite yer almıyor. İlk 200‘de ise ABD’nin 36, İngiltere’nin 11
üniversitesi bulunuyor.
Bununla birlikte, Times Higher Education adlı kuruluşun en
iyi üniversiteler listesine bu sene Rusya'dan çok sayıda üniversitenin girdiği
görülüyor. 99 ülkeden 1662 üniversitenin yer aldığı söz konusu listede,
Rusya’dan 66 üniversite bulunuyor.
Rus üniversiteleri içinde ilk sırada Lomonosov Moskova
Devlet Üniversitesi (MGU) yer alıyor. Bu üniversite ilk 200’deki tek Rus
üniversitesi.
Moskova Fizik-Teknik Üniversitesi, St. Petersburg
Politeknik Üniversitesi, Yüksek Ekonomi Okulu, MİFİ, St. Petersburg Maden
Üniversitesi, Rusya Plehanov Ekonomi Üniversitesi ve Don Teknik Devlet
Üniversitesi de Rusya’daki önemli üniversitelerden.
Diğer taraftan son yıllarda dünya genelinde üniversite
eğitiminin geleceği konusunda önemli tartışmalar var. İş hayatının yeni
gerekleri, ağırlaşan yaşam koşulları, üniversite maliyetleri gibi hususlar
dikkate alındığında dünyada artık üniversitelere olan inancın azalmakta olduğu
yönünde istatistikler söz konusu. Turkrus sitesinde yer alan bir habere göre,
Rusya’da insan kaynakları portalı SuperJob'un gerçekleştirdiği bir anket liseyi
bitirenler arasında yalnızca yüzde 43’lük bir bölümün yüksek eğitim almayı
planladığını gösteriyor. Ankete katılanların yüzde 21’i de Rusya’da kolej
olarak adlandırılan iki yıllık meslek yüksek okullarına gitmek amacında.
Başka ilginç bir nokta ise Rusya’da yüzde 4-5 seviyelerinde
düşük olarak seyreden genel işsizlik oranına rağmen üniversite mezununu işsiz
sayısının 8 milyon civarında olması.
Son dönemde Rusya’nın önemli eğitim kurumu Moskova Devlet
Üniversitesi'nde yıllık eğitim ücretinin 241.200 rubleden 404.437 rubleye
(5.540 dolar) çıktığı görülüyor. Diğer üniversitelerde de benzer bir durum var.
Salgın döneminde önemli sorunlar yaşayan üniversiteler kaynaklarını geliştirmek
için önemli fiyat artışları yapmak durumunda kalıyor. Diğer taraftan
üniversitelerin burslu kontenjanlarının sayısı ise her geçen gün
azalıyor.
Ortalama profesör maaşlarının OECD ülkelerinin gerisinde
olması da ayrı bir husus. Kimi internet sitelerinden görebildiğim kadarıyla
örneğin ABD’de ortalama profesör maaşı yaklaşık 8.500 dolar iken Rusya’da 2.000
dolar civarında.
Bugün dünyadaki iyi üniversitelerin özelliklerine
bakıldığında; profesörlerin kalitesi, onlara ödenen iyi ücretler, sınıf
mevcutlarının fazla olmaması, düzenli ev ödevleri ve ara sınavların önemi,
asistanlar eşliğinde ilave problem çözme saatlerinin bulunması, üniversitelerin
araştırma ve materyal alt yapısı, ana dalda uzmanlaşma imkanları yanı sıra
öğrencinin ilgi alanına göre ilave ders alabilme imkanları, danışmanlık olanakları,
öğrencinin katılımını ve münazara imkanlarını artıran uygulamalar oldukça önem
taşıyor.
Sonuç olarak bütün bu hususlara bakıldığında, Rusya ve
Türkiye gibi ülkelerin kalkınmaları açısından büyük önem taşıyan
üniversitelerin kalitesi konusunda daha fazla çaba göstermek durumunda olduğu
açık. Görebildiğim kadarıyla Rusya’da eğitim, sağlık, büyük Rusya coğrafyasının
alt yapısı ve bölgelerin tüm talepleri göz önüne alındığında bütçe istenilen
imkanları sunamıyor. Bu durum üniversiteler konusuna ya stratejik bir öncelik
verilmesini gerektiriyor ya da farklı model ve alternatifleri gündeme
getiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder