Samih
Güven
Kaynak:
https://samihguven.blogspot.com/
Daha başında şunu söylemek gerekir ki Rusya ekonomisinde
2019 yılı 2018'in arandığı bir yıl oldu. Zira 2018 yılında Dünya Futbol
Şampiyonasına ev sahipliği yapılmasının getirdiği canlılıkla birlikte yüzde 2,3
oranında büyüme söz konusu olmuştu. 2019 yılına girilirken gerek iş kesiminin
gerekse hane halkının benzer bir ekonomik canlılıkla yılı geçirmesi umuluyordu.
Ancak şampiyonanın etkisi dışarda bırakılırsa üç önemli gelişme sebebiyle bu
gerçekleşmedi ve 2019 yılında yüzde 1’in biraz üzerinde bir büyüme söz konusu
olacak gibi görünüyor.
2019 yılı başında KDV oranının yüzde 18'den yüzde 20'ye
çıkarılmasına dönük uygulama ekonomik faaliyetlere bir miktar negatif etkide
bulundu kanımca. Artışın özellikle psikolojik etkisi perakende sektöründe
yavaşlamaya neden oldu. Ayrıca ihtiyatlı maliye politikası nedeniyle ulusal
projelere dönük harcamalar ancak yılın üçüncü çeyreğinden itibaren artmaya
başladı.
Bir diğer gelişme ise dünya genelinde görülen ekonomik
yavaşlamaydı. Uluslararası Para Fonu’nun dünya ekonomik görünüm raporuna göre
dünya ekonomisinin 2019 yılı büyüme oranı yüzde 3 olarak öngörülüyor ve bu oran
2008-2009 kriz döneminden bu yana en düşük oran. Dolayısıyla bu durum Rusya'nın
özellikle enerji alanındaki ihraç mallarına dönük dış talebin azalmasına neden
oldu. Nitekim Rusya'nın ihracatına baktığımız zaman 2018'in ilk 10 ayında 362
milyar dolar olan ihracatın 2019 yılının aynı döneminde 342 milyar dolara
gerilediği görülüyor. Bu gelişmede bir miktar petrol fiyatı etkisini de dikkate
almak gerekiyor tabi.
Perakende satışlar 2018 yılının ilk 11 aylık döneminde
ortalama olarak yüzde 2,5 oranında artış kaydetmişken 2019'un ilk 11 aylık
döneminde söz konu satışlardaki ortalama artış yüzde 1,5 olarak
gerçekleşti.
Sanayi üretimindeki gelişmelere bakıldığında ise 2018'in
ilk 11 ayındaki ortalama artış yüzde 3 iken 2019'un ilk 11 aylık dönemindeki
ortalama artış yüzde 2,4 olarak gerçekleşti.
Dolayısıyla gerek Rusya perakende sektöründeki göreceli
yavaşlama ve gerekse Rusya'nın ihraç mallarına dönük dış talebin azalması
Rusya'da büyüme oranı sınırlayan iki önemli gelişme oldu. Ayrıca 2019 için
öngörülen ulusal projelerin gecikmeli olarak hayata geçirilebilmesini de buna
eklemek gerekiyor.
Peki KDV oranının yüzde 18'den yüzde 20’ye çıkarılması
federal bütçe dengeleri açısından nasıl bir sonuç yarattı? Rusya Maliye
Bakanlığının verilerine göre 2018'in ilk 9 aylık dönemindeki yurtiçi üretimden
kaynaklanan KDV gelirleri 5,3 trilyon Ruble iken 2019 yılındaki ekonomik
yavaşlamaya rağmen söz konusu gelirler 6,2 trilyon Ruble olarak gerçekleşti.
Yani yurtiçi üretim bölümünden yaklaşık 14 milyar dolarlık bir artış sağlanması
söz konuş olmuş.
Aslında bakılırsa Rusya federal bütçesi 2018 yılına kadarki
son altı yılda sürekli açık verirken 2018 yılında %2,7 oranında bir fazla söz
konusu olmuştu. 2019 sonlarına doğru hızlanan kamu harcamalarına rağmen federal
bütçenin yine benzer bir oranda fazla vermesi bekleniyor.
Rusya’da kara gün parası olarak büyük önemi bulunan Ulusal
Refah Fonundaki gelişmelere bakıldığında ise 2018 sonu itibarıyla bu fondaki
birikimin 58 milyar dolar olduğu, 2019 Aralık başı itibariyle ise 124 milyar
dolara yükseldiği görülüyor.
Rusya ekonomisinde enflasyon konusundaki gelişmelere
bakılacak olursa, özellikle yurt içi talepteki azalma nedeniyle enflasyon
beklentilerinde gerileme olduğu görülüyor. Enflasyon oranı 2018 Aralık ayında
yüzde 4,3 iken 2019 Kasım ayı itibarıyla yüzde 3,5 olarak gerçekleşmiş oldu.
Rusya Merkez Bankası dünya genelindeki eğilime paralel olarak politika faiz
oranında birçok toplantısında indirime gitti ve son olarak Aralık ayında bu
oran yüzde 6,25 olarak belirlendi. Yılın başında söz konusu oran yüzde 7,75 seviyesinde
idi. Düşen faiz oranları ve hane halkının harcama ihtiyaçları nedeniyle 2019
yılında bireysel krediler önemli artış kaydetti ve bu durum bazı yetkilerin
endişelerine neden oldu. Ancak Rusya Merkez Bankası'nın dikkatli politikaları
enflasyon açısından ekonomide herhangi bir sorun olmayacağını gösteriyor.
Diğer bir ilginç gelişme ise işsizlik oranı konusunda
yaşandı. 2019 yılında ekonomideki yavaşlama eğilimine rağmen işsizlik oranı
tarihsel olarak en düşük seviyelere geriledi. Ağustos ayında yüzde 4,3’e kadar
gerileyen söz konusu oran Kasım ayında yüzde 4,6 olarak gerçekleşti. Ancak bu
olumlu rakamlara rağmen asıl belirleyici unsurun nüfus dinamikleri ve aktif
nüfustaki azalma olduğunu not etmek gerekiyor.
Başka bir gelişme ise 2014 sonrasındaki ekonomik sorunlar
ile birlikte önemli gerileme kaydeden Merkez Bankası rezervlerinin artış
eğilimini sürdürerek Kasım sonu itibarıyla 542 milyar dolara yükselmesi oldu.
Bu da Merkez Bankasının döviz dalgalanmaları riskine karşı elini güçlendirmiş
oluyor.
2018 yılında ortalama brent petrol fiyatı 71 dolar iken
2019 yılında 64 dolar olarak gerçekleşti. Ortalama dolar-ruble kuru ise 2018
yılında 63 iken 2019 yılında 65’e geriledi. Yani rubledeki değer kaybı
petroldeki gerilemeden daha az oldu.
Peki önümüzdeki dönem yani 2020 yılı için ne gibi
beklentiler söz konusu? İMF tarafından dünya ekonomik büyüme tahmini 2019'a
göre daha yüksek şekilde yüzde 3,4 olarak öngörülmüş durumda. Yine Rusya
ekonomisi büyüme tahmini yüzde 1,9 olarak bekleniyor. Avrupa ekonomisi
açısından da daha yüksek bir oran öngörülüyor. Dolayısıyla Rusya'nın ihraç
mallarına olan dış talebin bu seneye göre 2020 yılında bir miktar artması söz
konusu olabilir. Petrol fiyatlarının da Rusya’nın beklentilerine uygun şekilde
gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Diğer taraftan 2019’un üçüncü çeyreğinden
itibaren hızlanan kamu harcamalarının ve ulusal projelere dönük yatırımların
2020 yılında da sürmesi bekleniyor.
Bununla birlikte Rusya Merkez Bankası açıklamalarında da
yer aldığı gibi Rusya’nın yatırım ortamının daha fazla iyileştirilmesi önem arz
ediyor. Zira gerek yabancı yatırım ve gerekse iç yatırımların artırılması
önemli bir konu. Rusya ekonomisinin her daim yüzleştiği bir başka sorun da
kronik sermaye çıkışı. 2019 yılının ilk 10 ayında net özel sermaye çıkışları
geçen yıla göre azalsa da 31 milyar dolar olmuş. Ayrıca global
ekonomik gelişmelerden ve jeopolitik risklerden kaynaklanabilecek birtakım
faktörlerin ekonomik büyüme oranında sınırlayıcı etkiler meydana getirmesi söz
konusu olabilir.
Sonuç olarak Rusya’da ekonomik büyüme oranı dış talep,
dünya ekonomisindeki gelişmeler, petrol fiyatları ve yatırım ortamı yanı sıra
kamunun ne kadar para harcayacağına da oldukça duyarlı. Yani yazının başlığına
dönecek olursak Rusya ekonomisinde 2019 devlet babanın daha fazla para
harcaması beklentisiyle geçti diyebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder