Moskova

Moskova

14 Ocak 2019 Pazartesi

Ev her daim ilaç dolu, -30'da okul yolu... Rusya'ya ne kadar adapte oldunuz?






Ömrünün çeyrek asırdan fazla dilimini Rusya'da geçirenlerimiz hiç de az değil... Burada iş, aş, eş sahibi olan, artık kendini "buralı" sayanlarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Peki, içlerinde yaşarken Ruslara ne kadar benziyoruz? Onların gündelik hayattaki alışkanlıklarını, takıntılarını, iyi-kötü klişelerini, farkında olarak ya da olmadan ne kadar içselleştiriyoruz?

Rossiyskaya Gazeta'nın ekinde, "Ne zaman Ruslardan biri sayılırsınız?" sorusuna yanıt olarak, bazı şartlar sıralandı:

Havadan sudan konuşmaktan nefret ediyor ve bunu bir zaman kaybı olarak görüyorsanız,

Limonlu çayı kahveye tercih ediyorsanız,

Yerlere kadar inen hakiki kürk giymek sizin için tuhaf değilse,

Soğuğa karşı çocuklarınızı lahana gibi kat kat giydiriyorsanız,

"Hruşçofka" tabir edilen 1950-1960'lı yıllardan, Hruşçev devrinden kalma tek tip dairelerde oturmuşluğunuz varsa,

Temizlikçi gelmeden önce "ayıp olur" diyerek ortalığı topluyorsanız,

Şerefe kadeh kaldırılmadan içkinizden katiyen yudum almıyorsanız,

Eve gelir gelmez üstünüzü başınızı değiştiriyorsanız ve sokak giysisi-ev giysisi ayrımı yapıyorsanız,

Mal yokluğu günlerinden kalan alışkanlıkla Adidas eşofmanlara bayılıyorsanız,

Uzun bir tren yolculuğuna çıkarken yanınıza muhakkak haşlanmış yumurta, salatalık turşusu, kızarmış tavuk ve Adidas eşofman alıyorsanız,

Ecza dolabınızda her türlü olasılığa karşı, her daim bir küçük kasabaya yetecek kadar ilaç bulunuyorsa,

Duvarınızda bir halı varsa ya da bir zamanlar olduysa,

Her şeye, hatta pastaya bile mayonez koyuyorsanız,

Misafirliğe gittiğinizde ayakkabılarınızı kapıda çıkarıyorsanız,

En sevdiğiniz özel gün yılbaşı ise ve yılbaşı ağacını uzun süre, hatta bahara kadar yerinden kaldırmıyorsanız,

Hamama gitmeyi seviyor ve arkadaşlarınızı akçaağaç dallarıyla keselemekten çekinmiyorsanız,

Televizyonda Kuğu Gölü gösterilirken içinizi hafif bir tedirginlik ve ölüm korkusu kaplıyorsa, * 

Saatlerce ormanda dolaşıp mantar toplamaya bayılıyorsanız,

Misafirliğe giderken eli boş gitmiyorsanız,

Yılbaşı zamanı en az üç gün yetecek kadar yemek hazırlıyorsanız,

Yılbaşı gecesi patlayana kadar yiyip şampanya içiyor ve televizyonda her sene aynı Sovyet filmlerini izliyorsanız,

1 Ocakta ise "Evde Tek Başına" ve eski "Star Wars"ları izliyorsanız,

Sizin için dışarıda hava sıcaklığının -30 derece olması okulu ya da işi asmak için yeterli bir sebep değilse,

Uçak piste inerken alkışlamadan edemiyorsanız,

Kadınlara yaşlarını sormanın kabalık olduğu düşüncesindeyseniz,

Biri kötü bir öngörüde bulunduğunda sol omzunuza üç kere tükürüyorsanız,

Her yerde yüksek topuklu ayakkabı giyebiliyorsanız,

tebrikler, kanınızda bir miktar Rusluk olması muhtemel demektir.


*TürkRus'un notu: Sovyet zamanı yas günlerinde televizyon muhakkak Kuğu Gölü balesini gösterirdi. Ayrıca 1991 Ağustos darbesi sırasında da devlet televizyonu günlerce Kuğu Gölü'nü göstermişti. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder