Ramazan
Bedük
Troçki’yi bilenler bilir, bilmeyenler içinse bir kaç
cümleyle…
20.yüzyılın tarihine yön veren Sovyet Devrimi’nin lideri
Lenin, 1918 yılında Troçki’yi en önemli vazifeye getirir: Harbiye ve Bahriye
komiserliğine.
Troçki bundan sonra tüm batı dünyasına korku salan
Kızıl Ordu’yu kurar, başkumandanı olur. Sonrasında Lenin’in halefi olarak
anılmaya başlanır.
Lenin öldükten sonra ise Stalin’le verdiği iktidar
mücadelesini kaybeder. Çünkü Troçki eylem adamlığının yanında aynı zamanda bir
fikir adamıdır, bir teorisyendir. Marksist teoride adı altın harflerle anılan
“Sürekli Devrim” kuramı ona aittir.
Lenin’in 1924’de ölümünden sonra iktidarı devralan Stalin,
1925 yılında Troçki’yi Harbiye komiserliğinden uzaklaştırır. 1927 yılında ise
Orta Asya’ya Alma Ata’ya sürgün eder.
Böylece Troçki’nin 1940 yılında
Meksika’da öldürülmesiyle son bulan sürgün hayatı başlar.
Troçki bu sürgün yaşamının 1929-1933 yılları arasındaki
bölümünü İstanbul-Büyükada’da geçirir. “Leon Troçki’nin Büyükada’da Sürgün
Yılları Belgeseli” de bu 4 yılı konu alıyor.
Belgesel, Toçki’nin Alma Ata’daki sürgünlüğünden Odessa
Limanına gelişi ve oradan İstanbul’a getirilişiyle başlıyor. Geliş dönemindeki
gazete başlıkları, o dönemi anlatan fotoğraflarla beraber.
Belgeselin müziği Fahir Atakoğlu’na ait. Troçki’nin oğlunu
ise Tan Sağtürk oynuyor.
Belgesel 6 bölüm ve ne yazık ki İngilizce.
Umarım yakın zamanda dublajı yapılırda benim gibi İngilizce
bilmeyenler belgeseli keyif alarak izlerler.
Yaklaşık 72 dakika süren belgesel 6 bölümden oluşuyor.
Bölümlerin linkleri parti parti aşağıdadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder